Doğu ve Güneydoğu Canlı Hayvan Besicileri Yardımlaşma ve Dayanışma. Derneği Başkanı Abdulsamet Korkmaz: Güneydoğu Anadolu Bölgesi ihracatına 100 milyonlarca dolar katkı yapan canlı hayvan ihracatının, besicilerin sorunlarına duyarsız kalınması nedeniyle sona erdiğini bildirildi.
Korkmaz, bölgeden bu yılın ilk 11 ayında canlı hayvan ihraç edilemediğini söyledi.
1983 yılında Gaziantep'ten 480 milyon dolarlık canlı hayvan ihraç edildiğini kaydeden Korkmaz, şöyle konuştu: "O yıl Türkiye'nin toplam ihracatı 8.5 milyar dolardı. Yani Gaziantep'ten canlı hayvan ihracatı Türkiye'nin toplam ihracatı içindeki payı yüzde 5.6 idi. Yani canlı hayvan ihracatıyla çok yüksek miktarda bir döviz girdisi sağlanıyordu. Besicilerin yaşadığı sorunlara duyarsız kalınınca bölge ve ülke ekonomisi bu dövizden mahrum kaldı."
Korkmaz, girdi maliyetlerinin aşırı yükselmesi ve devletin besicileri teşvik etmemesinin canlı hayvan ihracatının son bulmasına yol açan en önemli nedenler olduğunu ifade etti. Et ve et ürünleri ithalatına olanak sağlanması ve kaçakçılığın önüne geçilememesi nedeniyle iç piyasada da fiyatların besicilerin aleyhine geliştiğini ifade eden Korkmaz, şunları anlattı: "Halen piyasada arpanın tonu 185, samanın tonu 237 dolar. Oysa Irak'ta arpanın tonu 60, samanın tonu 25 dolar. İran'da arpanın tonu 65. samanın tonu 30 dolar. Çevremizdeki pek çok ülkede fiyatlar yaklaşık bu düzeyde. Bu yem fiyatlarıyla ne besicilik ne de ihracat yapmak mümkün. 1980'li yıllarda Gaziantep canlı hayvan ihracat merkeziydi. Gaziantep'te 600 dolayında besici vardı. Kala kala 200 dolayında besici kaldı. Bir başka ifadeyle her 3 besiciden 2'si işini bıraktı. İhracatçı ise hiç kalmadı. Besiciliğin bu hale gelmesine seyirci kalanlar, bölgeye en büyük kötülüğü yaptı."
Korkmaz, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin Türkiye'nin en az gelişmiş bölgesi olduğunu ve hükümetlerin bölgenin ekonomik bakımdan kalkındırılması için çareler aradığına dikkati çekti. "Bölge insanını fukaralık ve işsizlikten kurtarmanın yolu, bölgede hayvancılığı yeniden ayağa kaldırmaktır" diyen Korkmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Dünya fiyatlarıyla bizim maliyetlerimiz arasında yüzde 30'a varan bir fark var. Bu fark başta yem olmak üzere girdilerimizin fiyatlarının aşırı yükselmesinden kaynaklanıyor. Biz bu yüzde 30'luk farkı kapatamadığımız takdirde sınırlarımızın ötesine bir tek canlı hayvan dahi satamayız. Bu olumsuzluk bir yana kaçak yollarla ya da ithalat yoluyla getirilen etler karşısında iç piyasada krize sürükleniriz, hayvancılığımızı bütünüyle kaybetmemiz kaçınılmaz olur."
RSS