Hırsızlık aldı başını gidiyor

Geçmiş yıllarda mahallenin kaldırım, asfalt ve parksızlık sorunundan yakınan muhtarlar, bugün yoksulluğun mahalle halkının omzuna çökmesinden dolayı artan sosyal sorunlardan yakınıyor. 2 Dönemdir muhtarlık yaptığı mahallede yaklaşık 35 yıldır oturduğunu, ancak son yıllarda tanık olduğu olayların kendisini endişelendirdiğini söyleyen Bey Mahallesi Muhtarı Şahin Yeşilyurt, “Hırsızlık aldı başını gidiyor. Bu yoksulluk sürdüğü sürece de azalacağını sanmıyorum” dedi.

Mahalleli huzursuz

Evlere gün aşırı hırsızlık için girildiğini, bazen de mahallede iki-üç hırsızlık olayının birden yaşandığını söyleyen Yeşilyurt, "Hırsızlık aldı başını gidiyor. Bu yokluk ve yoksulluk devam ettiği sürece de yazık ki azalmayıp artacaktır. Bazen günde birkaç eve giriliyor, çoğu zaman da gün aşırı hırsızlık olayları yaşanıyor. Hırsız ne bulursa, yükte hafif pahada değerli alıp götürüyor. Evde gözüne kestirdiği hiçbir şey bulamadığı anlarda da insanların pantolonlarının ceplerinde ne varsa alıp götürüyor. Mahalleli hırsızlık olaylarından dolayı huzursuz” diye konuştu.

Yoksulluğun bir diğer yüzü de icralık işyerleri

Geçmiş yıllardan farklı olan bir diğer durumun da mahallelinin gözü önünde icra memurlarının işyerlerinde ne var ne yok götürmesi olduğunu, bu tür olaylara tanık olmanın bile insan olarak kendilerinin canını yaktığını söyleyen Yeşilyurt, “İşyerlerine her gün onlarca tebligat geliyor. Mahallelinin gözünün önünde eşyaları toplanıp giderler oluyor. İşyeri sahibini bulamadıktan durumlarda da çilingir getirip dükkanı açıp içindekini götürüyorlar. Bu durum insanların ne kadar zor durumda olduklarının önemli bir fotoğrafı. Geçmiş yıllar da kendi yağında geçinen insanlar bu gün kıt kanaat bile geçinemez oldu. Bir bakıyorsunuz bir gün kredi kartını ödemeyen birine haciz geliyor, yarın telefon faturasını. Bu süreç gerçekten kaygı verici” şeklinde açıklama yaptı.

Söylemlerle eylemler farklı

Ben zaten son yıllarda en fazla maliye memurları ve polislerle takışır oldum" diyen Yeşilyurt. “Bayram günü gelmeyin bir hafta mühlet verin diyorum. Zaten ben bir maliyecilerle bir de polislerle tartışıyorum. Polisler toplantılar düzenlendiğinde muhtarlara ‘Siz bizim mahalledeki gözümüz, kulağımız, elimiz kolumuzsunuz’ der. Bizi maşa gibi de kullanır. Bir sorun için de emniyete gittiğimizde bizi suçlu gibi muamele eder. Kapıdan girerken başlar sıkıntı. Oradaki görevliler, oturduğu yerden talimat verir, ‘Üzerinizdekileri, bırakıp tekrar geçin. Kimliğinizi verin... Oysa seçilmiş bir görevli olan muhtarların saygınlığının olması lazım. İhbar yapıldığında ‘İlgileniyoruz’ diyerek baştan savılıyoruz. Bin 600 seçmeni bulunan bir mahallenin muhtarıyım. Muhtarlara hak et tikleri değeri vermeleri gerekir” dedi.

Verdiğiniz ruhsatların arkasında durun

Yoksulluğun getirdiği sosyal yaraların giderek derinleştiğini, bunun sonucunda kafe, atari solanları ve benzeri yerlerin amacı dışında kullanılarak mahalleliyi rahatsız ettiğini dikkat çeken Yeşilyurt, “Verdiğiniz ruhsatların arkasında durun. İnternet kafeden atari salonlarına, kahvehanelerden kafelere kadar pek çok yerde 18 yaşın altında gençler bulunuyor. 18 Yaş sınırı tamamen göz ardı ediliyor. Gençlerin yoksulluğunu fırsat bilenler buraları istismar ediyor. Belki de geri dönülmez yollara giriyor gençlerimiz. Bu konuda yetkililerin daha duyarlı olmaları gerekir. Polisler işlerine gelirse kanunu çalıştırıyorlar, işlerine gelmediği durumlarda ise “Bizim yetkimiz yok’ deyip işin içinden çıkıyorlar” diye konuştu.