Üniversite düşünen beyindir, inanç değil

Üniversitelerin toplumlar için çok önemli kurumlar olduğunu, tarihte ilk üniversiteyi kuran aydınların ciddi bedeller ödediğini hatırlatan Cumhuriyet Gazetesi Yazarı İlhan Selçuk, “Üniversite düşünen bir beyindir. Ama inanç değildir. İnanç camidedir. Bilimsel düşünce ve beyin üniversitelerdedir. İnancı üniversiteye aşıladığınız zaman orta çağ karanlığına dönersiniz. Üniversitelerin toplumlar için çok önemli görevleri vardır. Buraların hassasiyetle idare edilmesi gerekir” dedi,

İnsan kolay kolay insanlaşamıyor

Evrim sonucu ortaya çıkan insanların düşü nen bireyler olmasının kolay olmadığını, insanlığın çok uzun bir tarihi sürecin ardından düşünce boyutuna ulaşabildiğini söyleyen Selçuk, “İnsan kolay kolay insanlaşamıyor. Düşünen, üreten bir insan olmak ve insan kalmak kolay olmuyor elbette. Bir zaman dört ayak üzerine yürüyen insanların zamanla iki ayağının üzerinde yürümesi bile bir aykırılık ve başkaldırı olarak kabul edilirken, günümüzde halen farklı düşünenler düzeni bozanlar olarak anlaşılmaktadır. Ancak insanın insanlaşabilmesi için düşünmesi ve bilimsel gerçeklerin dışına çıkmaması gerekiyor. Geçmişte bize tarih okuturlar sürekli savaşların tarihlerini öğretirlerdi. Ben neden tarih ezberleteceklerine olayları düşünmemizi sağlamaya çalışmadıklarını anlayamazdım. Hep tarihin saydam bilimsel bir özeti yok mu, diye düşünürdüm. Halen de öyle. Ancak insanlık bu aşamaya kolay gelmemiştir. Bin yıllarca süren yaşamın ardından akıl ve bilim işin içine girdiği zaman demokrasi ortaya çıkmıştır” şeklinde açıklama yaptı.

Düşünmeyen insan ot gibidir

Dünyada demokrasinin halen yeteri kadar anlaşılmadığına, demokrasinin daha iyi anlaşılabilmesi için düşünen insanların artması gerektiğine dikkat çeken Selçuk, “Lisede mantık okumanın ne anlama geldiğini bilmiyordum. Ama mantık dersini sevdim ve bir çıkarım yaptım, mantık insana düşünme kurallarını öğretir. Demek ki düşünmenin de kuralı varmış. Sevgili gençler sizinle sadece söyleşi için değil, düşünmek için buluştuk. Düşünmeyen insan ot gibidir. Düşünemeyen ot gibi olan insanın da yüzüne baktığınızda anlaşılır. Önce biraz düşünmeye başlarsak bu kentin adının başında bir Gazi'lik var” diye konuştu.

Öğrenciler yazarları soru yağmuruna tuttu

Selçuk, öğrencileri hitaben, “Sevgili gençler biz burada oturuyoruz sizler karşıda ancak sizlerle eşitiz. Sizlere bir şeyler öğretmeye gelmedik, belki de bu söyleşinin sonunda sizlerden bir şeyler öğrenmiş olarak ayrılacağız” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi yazarlarından İlhan Selçuk, Alev Çoşkun, Ali Sirmen, Ataol Behramoğlu, Coşkun Özdemir ve Türkel Minibaş’ın Gaziantep Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Konferans Salonu’ndaki öğrencilerle söyleşisi sonrasında öğrenciler yazarları soru yağmuruna tuttu.

Aydınlıktan korkanlar aydınlarla uğraşır

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ali Sirmen, Türkiye’de aydın olmanın kolay olmadığını, aydınların ciddi bedeller ödediğini, aydınların horlandığını, dar ağacına, sürgünlere gönderildiğini ve işkencelere tabi tutulduğunu söyledi. Aydın-halk bütünleşmesiyle ilgili bir soruya yanıt veren Sirmen, “Türkiye’de aydın tartışması başlı başına bir konudur. Aydınları aydınlıktan korkanlar suçluyor. Ülkemizde aydınlar oradan ora ya sürülmüş, darağacına gönderilmiş türlü işkencelere maruz kalmışlardır. Türkiye'de bir diktatörün sözünün hakim olduğu dönemde bir avuç yüreği insanlık için atan aydın, katledilmiştir. Aydının yüreğinden, beyninden ve insanı duygularından başka bir gücü yoktur" şeklinde açıklama yaptı.