Kaleden şehir taş yığını olarak görülüyor

Kalenin Tabakhaneyi gören kuzey tarafına yönelip kulelerin kenarına biraz dinlenmek için oturduğumuzda, rehberimiz bu iki kulenin sağlam kalmasının nedenini şöyle anlattı: Bu iki kuleyi bir vatandaş satın almış. Sebebi ise dükkanına güneş gelmemesi için koruyucu vazifesi görmesi imiş. Kalenin o harabe haline, terk edilmişliğine olan şaşkınlığımız sürerken, bir de bu eklendi. Ama iyi ki satın almışta hiç olmazsa burası sağlam kalmış diye geçirdik içimizden. Kalenin üstünden Gaziantep’in güzel bir görüntüsü var. Her yer rahatlıkla görülebiliyor. Fakat aşağıdan bakıldığında kalenin görüntüsü içler acısı. Bizim kale üzerinde yaptığımız gezi bitiyor, ama kale halâ çilesini doldurmaya devam ediyor. Bu kalede, bu şehir için 11 ay mücadele vermiş Gaziantepli. Kahramanlıklar yaşanmış. Savunmanın bedelini halk olarak fazlasıyla ödemiş. Sonunda Atatürk'le beraber Gazi Unvanına sahip tek şehir olmuş.

Genelde Gaziantep doğal güzelliği olmayan, bir taş yığını olarak düşünülür. Ama böylesine kahramanlıklar, öylesine acılar yaşanmış bir kaleden, bir taş yığını olsa da büyük bir gururla şehrini seyretmeyi ister insan.