Milli birlik ve beraberlik vurgusu yapan Ünverdi, “Atalarımız nasıl ki tüm yokluk ve zorluklar karşısında aziz vatanımızı canları pahasına müdafaa etmişlerse, bugün bize düşen de zorluklar karşısında tek yumruk olup mücadele etmektir” ifadelerini kullandı.
Türk milleti için vatan sevgisinin her şeyin başında geldiğini ve aziz milletimizin ödediği bedeller neticesinde bugünlere ulaşıldığını belirten Ünverdi, açıklamasında, “Kurtuluş Mücadelemizin en önemli kalelerinden olan Gaziantep’in, genci yaşlısı, kadını erkeğiyle hiçbir yardım almadan verdiği mücadele şanlı tarihimize altın harflerle yazılmıştır. 11 ay süren direnişte şehrimiz nüfusunun üçte birine yakını şehit düşmüştür. Antep’i Gaziantep yapan bu yüce ruh ve eşsiz mücadelesi olmuştur” cümlelerine yer verdi.
Türkiye için bir dönüm noktası niteliği taşıdı
Gaziantep Ticaret Odası Başkanları, 25 Aralık Gaziantep’in Düşman İşgalinden Kurtuluşu’nun 101’inci yıl dönümü münasebetiyle yazılı bir mesaj yayımladı.
GTO Yönetim Kurulu Başkanı M. Tuncay Yıldırım ve Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur yayımladıkları mesajda, Antep halkının çok zorlu şartlar altında mücadele ederek GAZİ olduğunu, 25 Aralık tarihinin yalnızca Gaziantep için değil tüm Türkiye için bir dönüm noktası niteliği taşıdığını ve “Kurtuluş” meşalesinin de Gazianteplilerce yakıldığını belirtti.
101 yıl önce Gaziantep’in verdiği eşsiz mücadeleye tüm dünyanın tanık olduğunu ve bu emsalsiz direnişte şehit olan 6 bin 317 şehidi asırlar geçse de unutturmayacaklarını ifade eden GTO Başkanları, “Gaziantep bugünlere kolay gelmedi. İlmek ilmek dokuyarak, yardım ve yatırım almaksızın 185 ülkeye ihracat yapan, üretkenliği ve çalışkanlığıyla ülkemizin lokomotifi olan Gaziantep bugünlere kolay gelmedi. Dünyanın tanıdığı mutfağımızın bugünkü bolluğu mazimizdeki yoklukta, yoksullukta saklıdır. Üretken, çalışkan ve zeki sanayicimizin başarı sırrı da Tüfekçi Yusuflarda. Kadim kentimiz dünyada eşi benzeri olmayan bir inançla, üstelik yardım da almadan tam 11 ay 9 gün düşmana geçit vermemiş; canıyla, kanıyla, dimdik durarak mücadele etmiştir. Bir millet düşünün; yokluktan zerdali çekirdeğini yiyerek zehirlenen, yaralılarını ameliyatını kloroform olmadığı için uyuşturmadan yapan, kent nüfusunun 4’te 1’ini şehit, kalanını ise gazi veren Ne yapsak, ne kadar çalışsak da ecdadımızın hakkını ödeyemeyiz.