Bülent Arınç, İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesini 'yanlış' olarak değinerek, ‘kumpas diyenler haksız sayılmazlar’ dedi. Arınç, Ayşe Barım’ın tutukluluğuna ilişkin de ‘akıl tutulması’ yorumunu yaptı.
22. Dönem Meclis Başkanı Bülent Arınç, tv100'e konuştu.
Arınç, CHP'nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesinin yanlış olduğunu belirterek "Kumpas kuruldu düşüncesine sahip olanlar haksız sayılmazlar" dedi.
"Bir büyükşehir belediye başkanının tutuksuz yargılanması esas olmalı" ifadelerini kullanan Arınç eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın tutuklandığı dönemde söylediklerini hatırlattı. Şu anki süreçte Demirtaş'a telefonlar edildiğini dile getirdi ve "Türkiye'nin geldiği nokta benim bulunduğum noktadır" dedi.
Aort damarı yırtılması sonrası ameliyata alınan Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'e geçmiş olsun mesajını dile getiren Arınç şunları söyledi:"En son Meclis'teki odasında bir görüşme yapmıştık. Bazen siyasetten, bazen kendisinin sinemaya da ilgisi vardı, filmler üzerinden görüşmeler yapardık. Çok renkli bir insandı, renkli oluşunu samimiyet ile bağdaştırmış birisidir. Devletini milletini çok seven, barış ve huzur ortamını isteyen bir insandı. 2013 Nevruzunu hatırlıyorum. Önceki dönemde de Öcalan'ın mesajını halka ulaştıran birisiydi. Pek az kula nasip olacak bir sevgiyi üzerinde toplamış buna seviniyorum. Biz de kendisine dua ediyoruz, milyonlar dua ediyor."
Arınç, Özel'in 'cunta' sözlerini doğru bulmadığını ifade ederek şöyle konuştu: "Kullanılan sözler çok yanlış. Cumhurbaşkanını ve AK Parti’yi hedef almamalı. Biz cuntaların bizi sınamaları ile çok uğraştık, biz cuntanın mağduruyuz. Ve hepsinden başarı ile çıktık. Sivil idareye karşı, 22 seneden beri iktidarını sürdüren bir kadroya bu ifadeyi kullanmak adeta iftira niteliğinde bir suçlamadır. Zemini olmayan bir konuşmanın ancak kendilerine zararı olur. Farklı gündemlerle oluşan durumlarda infial sebebiyle bu ifadeleri kullanmamalı.
Rasim Ozan başka bir isimle savcı önüne götürülseydi içeriden çıkamaz hale gelirdi. Ama ROK olarak gittiği için adli kontrol tedbiri uygulanıyor. Kişiye özel yargılama olmamalı. Ayşe Barım ve Halit Ergenç gibi isimlerin Gezi Parkı davasından yıllar sonra tekrar 'sen de orada vardın' diyerek tekrar sorguya çekilmesi bir cinnet hali, bir akıl tutulması. Böyle bir şey olamaz." Artıgerçek