ANASAYFA arrow right Güncel

Beş çocuktan biri okula aç gidiyor: Türkiye'nin okul yemeğini çocuklardan esirgemesi siyasi bir tartışma konusu

Beş çocuktan biri okula aç gidiyor: Türkiye'nin okul yemeğini çocuklardan esirgemesi siyasi bir tartışma konusu
YAYINLAMA: 12 Eylül 2025 / 17.32
GÜNCELLEME: 12 Eylül 2025 / 17.32

Tüm Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, öğrencilere ücretsiz bir öğün yemek verilmesi taleplerinde ısrarcı olduklarını belirterek "Çocuklarımız okullara aç geliyor. Aç gelen çocuğun veriminin düştüğü, sağlık problemleri yaşadığını zaten istatistiklerle de ortaya koymaktadır. Örneğin bodurluk, boy kısalığı, obezite, hep sağlıksız beslenmenin sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada gerçekten Türkiye ekonomisinin gerisinde olan ülkelerin çocuklarına her gün bir öğün ücretsiz yemek verirken, su verirken Türkiye’nin bunu çocuklarından esirgemesi de ayrıca siyasi bir tartışma konusu olarak önümüzde durmakta" dedi.

ÖVDER Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan, yeni eğitim öğretim yılında kayıt parası, çocukların beslenme sorunu  ve yoksullaşmayla ilgili açıklama yaptı. 

"Beş çocuktan biri okula aç geliyor"

Faik Alkan, konuşmasında şunları söyledi:

"Yeni bir eğitim öğretim yılına başlıyoruz fakat sorunlarımız maalesef eskiden gelerek kronikleşerek devam ediyor. Özellikle bizim ÖVDER olarak dillendirdiğimiz bir öğün ücretsiz yemek talebimiz canlılığını koruyor çünkü Derin Yoksulluk Ağı’nın en son yaptığı araştırmalarda bizim de sahadan gördüğümüz somut olarak irdelediğimiz bir gerçeklik bir olgu var ki, her beş çocuktan bir tanesi okulda yemek yiyemiyor veya evden okula götürdüğü yemeği tüketemiyor. Çünkü bizim en temel sorunumuz olan yoksulluk şu anda ailelerin temel meselesi haline geldi. Çocuklarına yeterince bir bütçe ayıramıyorlar. Ayrıca burada kamusal olması gereken hizmetin de bir hak olması gereken hizmetin de maalesef bu kadar indirgemeci davranarak görmezlikten gelinmesi de gerçekten 21. yüzyıl bütçesinde bizleri düşündürüyor.

"Bodurluk, obezite ve boy kısalığı arttı"

Biz veliler ve eğitimciler olarak söylüyoruz; çocuklarımız okullara aç geliyor. Aç gelen çocuğun veriminin düştüğü, sağlık problemleri yaşadığını zaten istatistiklerle de ortaya koymaktadır. Örneğin bodurluk, örneğin boy kısalığı, örneğin obezite hep sağlıksız beslenmenin sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. Dünyada gerçekten Türkiye ekonomisinin gerisinde olan ülkelerin çocuklarına her gün bir öğün ücretsiz yemek verirken, su verirken Türkiye’nin bunu çocuklarından esirgemesi de ayrıca siyasi bir tartışma konusu olarak önümüzde durmakta. Kamusal eğitim yerine özel eğitimi tercihe den bir iktidarla karşı karşıyayız. Bunun sonuçlarını da toplum olarak gelecek kuşaklarda ödeyeceğiz gibi gözüküyor.

"Eskişehir’de artık parasız eğitim diye bir şey yok"

Yaz boyunca telefonlarımız susmadı. Sürekli olarak bir şikayet. Bakanlığımız yeni bir düzenleme yaptı bu konuda. Adresin yanına bir de faturayı ekledi. Fakat şunu gördük ki, evet bir adres taşıma var. Bu taşımayı da açmak gerekiyor çünkü Eskişehir eğitim ortamında okullar arasında eşitsizlik o kadar derinleşti ve göze çarpar hale geldi ki, ister istemez veliler, merkezi okullara öğrenci transferine, adres transferine başladılar. Fakat bu usulsüzlüğü okul aile birlikleri ortak olarak daha da derinleştirdiler. Çünkü fatura ibra edemeyen velilerden çok astronomik rakamlar talep ettiler. Şu da Eskişehir’de önümüze şunu çıkardı; Eskişehir’de artık parasız eğitim diye bir şey yok Türkiye’de olmadığı gibi. Paran kadar eğitim anlayışı maalesef yerleşmiş duruma. En son katı atık tartışmalarında da belediyelerin vergileri konusunda da söyledim. Bir duyarlılık yaratmak zorundayız. Artık sözü bir kenara bırakmak zorundayız. Çünkü somut bir durum var Eskişehir’de. Böyle giderse kayıt alanı içerisinde dahil olan okullardan para talep eden okul aile birlikleri eğitimi tamamen özelleştirecekler ve okul aile birlikleri okul idarelerinin ve milli eğitimin üstünde güç olacaklar gibi gözüküyor.

"Sınavlarda en başarılı olanlar merkezi okullardan çıkıyor"

Velilerin neden evlerine yakın okulu tercih etmek istemediklerini açıklayan Alkan, şunları söyledi:

"Türkiye’de eğitim sistemimizin en önemli açmazlarımızdan bir tanesi çünkü bizim eğitim sistemimizin yönlendirme ve planlama boyutu olmadığı gibi sınava dayalı bir eğitim sistemimiz var. Öğrenciler özellikle liselere giriş sınavında başarı istatistiklerine baktığımız zaman en başarılı olanların hep merkezi okullardan çıktığını görüyoruz. Dolayısıyla velilerde böyle bir kaygı, böyle bir yönlendirme aslında çok daha önemlisi böyle bir bilinçsizlik ortaya çıktı. Bir milyon öğrenci geçen yıla oranla üniversite sınavına girmedi. Yaklaşık olarak 220 bin kız çocuğumuz şu anda okullardan uzakta, MESEM’lerde 80’e yakın öğrencimiz hayatını kaybetti. Baktığımız zaman 600 binden fazla öğrenci şu anda örgün eğitimin dışında. Aslında buraları tartışmamız gerekirken maalesef bu sınavlardan dolayı, velilerin kaygılarını da herkes anlamak zorunda. Fakat velilerin bu kaygılarını faturayla beraber ticarileştirmeye, okula yüksek astronomik bağışlara dönüştürmemek gerektiğini düşünüyoruz." 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *