Yaşanan olay ülke gündemine bomba gibi düşerken, toplumun her kesiminden tepkiler gelmeye devam ediyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı davaya müdahil olduklarını açıkladı
Siyaset Bilimi Uzmanı Abdullah Yeniekinci, “Tarikatlara bağlı yurtların kapasitesinin 380 bin olduğu ileri sürülüyor. Bu yurtlarda kalan öğrenci sayısı 225 bini buluyor. Kayıt dışı kalanların sayısı ise tam olarak tespit edilemiyor. Her yurt okulların kapalı olduğu dönem dahil, aynı zamanda Kuran kursu ya da medrese eğitimine devam ediyor. Raporda resmi kayıtlar dışında gayrı resmi olarak faaliyet gösteren okul, yurt, ev, tekke ve medreselerle birlikte bir milyon çocuğun tarikatların elinde oldu ileri sürülüyor” dedi.
Türkiye’de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve bunların 400 kolu bulunuyor
Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esergül Balcı ve ekibinin 4 ay süren saha çalışmasının Türkiye’de eğitim sorunlarının artık bir ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini ortaya koyduğunu kaydeden Yeniekinci, “Türkiye’de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve bunların 400 kolu bulunuyor. Sadece İstanbul’da 445 tekke faaliyetlerini açıktan sürdürüyor. Çoğunluğu İstanbul, Siirt, Diyarbakır, Mardin, Adıyaman, Batman, Van, Hakkâri, Şırnak, Ağrı, Muş, Bitlis, Gaziantep ve Şanlıurfa olmak üzere 800’ün üzerinde faal medrese bulunuyor. Üstelik büyük şehirlerde kaç apartman medresesinin faaliyette olduğu ise tam olarak bilinmiyor. Çoğunluğu kız çocuklarına yönelik açılan apartman medreselerinde 12-18 kişi kalıyor” ifadelerini kullandı.
Bunun adı sapkınlık, sapıklık, vahşet
Yeniekinci, “İsmailağa Cemaati'ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusunun 6 yaşındaki kızını, imam nikahıyla evlendirdiği ve çocuğun cinsel istismara uğradığı açılan davayla ortaya çıktı. 6 yaşında küçük bir kız çocuğunun öz babası tarafından kendi elleriyle sapkınca dedesi yaşındaki insanlara adeta satılması kan dondurucu bir durum olarak hepimizi derinden sarstı. Bu ve benzeri olaylara gerek yetkili mercilerin gerekse toplum olarak bizlerin duyarsız kalması elbette düşünülemez. 6 yaşındaki bir çocuk nasıl olur evliliğe zorlanır. Bunun adı sapkınlık, sapıklık, vahşet. Türkiye’nin, çağdaşlığın, medeniyetin önündeki bu yapılardan bir an önce kendini kurtarması lazım” açıklamasını yaptı.
Yeniekinci, “Her bir kurum, her bir merci üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Siyasileri ve hukukçularımızı buradan göreve davet ediyorum. Türkiye’de bu ve bunun gibi çarpık ilişkilerin araştırılmasını sorunların ana kaynaklarının bulunmasının ve bu sorunların ivedilikle çözüme kavuşturulmasını talep ediyorum. Biliyoruz ki bu yaşanan durum sadece basına yansıyan olarak öğrenildi. Oysa ki basına yansımayan, toplumsal baskılardan gizlenen onlarca yüzlerce binlerce bu vahşete maruz kalan insanlarımızın olduğu aşikar bir durum. Cahilliğin panzehri elbette eğitimden ve bilimden geçiyor. Bu konuda toplum olarak bilinçli olmalıyız” dedi. Fatma Karabacak