Gaziantep Emek ve Demokrasi Platformu, Suriye’deki Alevilerin katledilmesine tepki gösterdi
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, ‘’HTŞ ve onunla bağlantılı radikal İslamcı gruplar, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde yıllardır Alevilere, Hristiyanlara, Ezidilere, farklı kimlik ve inançlardan insanlara yönelik etnik ve mezhepsel temizlik politikaları yürütüyor. Bu gruplar, emperyalist güçlerin desteğiyle ayakta kalmakta ve bu destek sayesinde bölgede etnik ve mezhepsel yapıyı değiştirmeyi hedefliyor’’ ifadelerini kullandı.
Birçok masum sivil hayatını kaybetti, pek çoğu zorla yerinden edildi
Suriye’de Heyet Tahrir el-Şam’ın (HTŞ) iktidarı ele geçirmesinin ardından, Aleviler başta olmak üzere azınlık gruplara yönelik saldırılar ve katliamlar endişe verici şekilde arttığına dikkat çeken Parlakçı, ‘’Son bir hafta içerisinde, HTŞ güçlerinin Alevi köylerine yönelik gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda birçok masum sivil hayatını kaybetmiş, pek çoğu da zorla yerinden edildi. Cihatçı çetelerin yakın geçmişte ele geçirdikleri bölgelerde farklı inanç gruplarına zorla din değiştirme, köleleştirme, infaz, kadınlara yönelik sistematik şiddet ve sürgün gibi insanlık suçları işledikleri biliniyor. Bu suçların en bilinen örnekleri, geçmişte İdlib ve çevresindeki Alevi köylerine yapılan saldırılar, Ezidi kadınların köleleştirilmesi ve Hristiyan nüfusun zorla yerlerinden edinmesi olmuştur. Son bir haftada yoğunlaşan yeni saldırılar HTŞ ve bağlı grupların cihat çağrıları eşliğinde katliamlarını sürdürmekte kararlı olduklarını gösteriyor’’ açıklamasını yaptı.
Parlakçı, ‘’HTŞ emperyalist güçlerin desteğiyle Suriye’de yönetimi ele geçirdikten sonra “Esad rejiminin artıklarını temizleme” adı altında bölge halkı üzerindeki baskı ve saldırılarını artırması bölgede azınlıklara yönelik katliamların önünü açtı. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre (SOHR), başta Alevilerin çoğunlukta olduğu Lazkiye olmak üzere, bölgede son birkaç gün içinde yaşanan çatışmalarda aralarında kadın ve çocukların da olduğu 162 sivil öldürüldü. Bazı kaynaklar ise ölü sayısının 250’nin üzerinde olduğunu belirtiyor’’ dedi.
HTŞ’nin işlediği savaş suçları uluslararası platformlarda gündeme getirilmeli, sorumlular hesap vermeli
Suriye’de yaşanan saldırıların, sadece Alevi toplumunu değil, aynı zamanda Hristiyan, Dürzi ve diğer halkları da hedef aldığını sözlerine ekleyen Parlakçı, ‘’HTŞ’nin şiddet ve katliam dolu geçmişi, İŞID ve El Nusra’dan devraldığı katliamcı ideolojiye dayalı uygulamaları, Suriye’nin çok kültürlü ve çok inançlı yapısını tehdit etmekte, bölgede etnik ve mezhepsel gerilimleri körüklüyor. Bu insanlık dışı saldırılar karşısında uluslararası toplumun sessiz kalması kabul edilemez. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar, Suriye’deki azınlıklara yönelik bu zulmü durdurmak için acilen harekete geçmelidir. HTŞ’nin işlediği savaş suçları ve insan hakları ihlalleri uluslararası platformlarda gündeme getirilmeli, sorumlular hesap vermeli’’ çağrısında bulundu.
Sivil halkı tehdit eden katliamcı, ayrıştırıcı, tehditkâr politikalara derhal son verilmeli
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, konuşmasını şöyle tamamladı: ‘’Dünyanın dört bir yanındaki insan hakları savunucuları, sivil toplum kuruluşları ve bireyler, Suriye’deki azınlıklarla dayanışma içinde olmak zorunda. Bölgede yaşanan kitlesel zulme karşı ortak bir duruş sergilemek, mağdurların sesi olmak ve adalet talep etmek insanlık görevi. Suriye’de yaşanan trajediye karşı sessiz ve tepkisiz kalmak, zulmün ve adaletsizliğin sürmesine ortak olmak anlamına gelmektedir. Suriye’yi ve bölgeyi yeni gerilim ve çatışmalara sürükleyen, etnik ayrımları derinleştiren, katliamlara yol açan, sivil halkı tehdit eden katliamcı, ayrıştırıcı, tehditkâr politikalara derhal son verilmeli.’’