Büro Emekçileri Sendikası Gaziantep Şubesi, Gaziantep Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, yoksullaştırma politikalarının en çok kadınları ve çocukları mağdur ettiğine dikkat çekti
Şube Başkanı İsmet Karatay, ‘’Her gün bizleri daha fazla yoksullaştıran bu politikalara rağmen, iktidar mensuplarının her kurduğu cümlede, bizleri enflasyona ezdirmedikleri yalanını söylemeye devam ediyorlar. Oysa bizler, her geçen gün pazara, markete ve diğer ihtiyaç duyduğumuz tüketim mallarına daha zor ulaşıyoruz, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamaktan uzaklaşıyoruz. Yani iktidar mensupları uyguladıkları bu politikalara nasıl güzelleme yaparlarsa yapsınlar, biz emekçilerin ve yoksulların yaşadığı derin yoksullaşma gerçeği değişmiyor’’ dedi.
Kadın emekçiler ve çocuklar daha fazla mağdur oluyor
Yaşanan derin yoksullaşmanın muhakkak bütün toplum kesimlerini eşit derecede etkilediğini sözlerine ekleyen Karatay, ‘’Derin yoksullaştırma politikalarından kadın emekçiler ve çocuklar, daha fazla mağdur olmaktadırlar. Her yaş grubundan çocuklarda, beslenme sorununa bağlı olarak, başta bodurluk olmak üzere kalıcı sağlık sorunları ortaya çıkarken kadınlar, bu derin yoksullukla baş etmek için daha fazla fedakârlık etmek zorunda kalmaktadırlar’’ şeklinde konuştu.
Karatay, ‘’Toplumun en önemli nüvesini oluşturan aile yükünü, kadın bedeni ve kadının fedakarlığı üzerine kuran iktidar, uzun yıllardır doğum oranlarının artırılması yönünde politikaları teşvik ederken kadını sadece annelik ve aile üzerinden tanımlamakta, kadının yaşadığı sorunlara toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten bir yerden çözüm üretmemekte, çocuk bakımına ilişkin bütün sorumluluğu kadının fedakarlığı üzerinden çözmeye çalışıyor’’ ifadelerine yer verdi.
En düşük memur maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın
Her çocuğun ihtiyacının karşılandığı, eğitim, ulaşım ve beslenmenin sağlandığı, bilimsel nitelikli kreşlerin açılması taleplerini yineleyen Karatay, ‘’En düşük memur maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılsın. Seyyanen zam dahil olmak üzere bütün ek ödemeler temel ücrete yanıltılısın. Bütün emekçilere 3600 ek gösterge verilsin ve adil bir ek gösterge düzenlenmesine gidilsin. 5510 sayılı Kanunun ortaya çıkardığı mağduriyetler giderilsin. Bütün emekçilere kira yardımı yapılsın. Söz verildiği halde kaldırılmayan mülakat haksızlığına son verilsin. 666 sayılı KHK ile kaldırılan ikramiye ve ek ödemeler hemen ödenmesi için düzenleme yapılsın’’ açıklamasını yaptı.
İki yıl ücretli ebeveyn izin hakkı için acil yasal düzenleme yapılsın
Karatay, ‘’Çocuk bakım ve eğitim hizmetleri, tüm ebeveyn ve çocuklar için bir hak olarak tanımlansın ve bu konuda yasal düzenlemeler bir an önce yapılarak uygulamaya geçirilsin. 0-6 yaş grubu çocuklar için, en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ve 50’den az çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanına yakın, ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılsın. Bakım hizmeti veren kurumlarda çalışanlar, çocuk gelişimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi almış olmalı ve her türlü ayrımcılık pratiğinden ve söylemlerinden uzak durulsun. Kreşlerin denetim ilkelerinin belirlendiği bir yönerge çıkarılmalı, kreş denetimleri, ebeveynlerin de içinde bulunacağı, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı çalışan, sosyal çalışmacılar ve ilgili uzmanların istihdam edileceği düzenlemeler yapılsın. Doğum izni bitiminden çocuğun ilköğretime başlayacağı süreye kadar, ebeveynlerin 6 ay dönüşümlü olarak kullanabilecekleri, iki yıl ücretli ebeveyn izin hakkı için acil yasal düzenleme yapılsın’’ çağrısında bulundu.