Süt üreticilerinin ve süt sektörünün, birçok farklı sorunla mücadele ettiğini vurgulayan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilci Yardımcısı Onur Aydın, ‘’Süt ve süt ürünleri fiyatlarındaki önlenemez artışın esas sebebi üretiminin azalması, üretimin azalmasının temel nedenlerden biri sektördeki yüksek üretim maliyetleri. Yem başta olmak üzere girdi maliyetlerinin yüksek olması sadece küçük işletmeleri değil, büyük üreticileri de olumsuz etkiliyor’’ dedi.
Üretici, ürettikleri ürünün satış fiyatını belirleyemiyor
Yem fiyatları, hayvan sağlığı ile enerji işçilik giderleri ve kredi finansman sıkıntısıyla süt üreticisinin, ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını kredi ve finansman kaynaklarına erişimde sıkıntı yaşadıklarını söyleyen Aydın, ‘’Referans fiyatın yetersizliği ile Ulusal Süt Konseyi (USK) tarafından belirlenen çiğ süt referans fiyatları, çoğu zaman üreticinin maliyetlerini karşılamakta yetersiz kalmakta ve üreticiyi zararına üretime zorluyor. Maliyet-fiyat dengesinde üreticiler, sütün maliyetini etkileyen giderlerin fiyatlarını belirleyemediği gibi, ürettikleri ürünün satış fiyatını da belirleyemiyor. Sanayicinin sütü düşük fiyattan satın alması, üreticinin mağduriyetine neden oluyor’’ açıklamasını yaptı.
Aydın, ‘’Piyasa dalgalanmaları sütün kolay bozulabilir olması ve depolama kabiliyetinin sınırlı olması nedeniyle, piyasada süt fiyatları düşse bile üretici sütünü o fiyattan satmak durumunda kalıyor. Bunun yanı sıra, örgütlenme yetersizliği ve güçsüzlüğü, üreticilerin örgütlenme düzeyinin düşük olması, toplu hareket etme ve piyasada güçlü bir pozisyon alma kapasitelerini sınırlıyor. Bu durum, mandıra ve fabrikalar karşısında pazarlık güçlerini azaltıyor’’ ifadelerini kullandı.
Yeterli mera alanları bulunmuyor
Hayvan varlığının büyük kısmının verimi düşük ırklardan oluşmasının, verimliliği olumsuz etkilediğine dikkat çeken Aydın, ‘’Yeterli mera alanlarının bulunmaması ve kaba yem üretiminin yetersizliği, dışa bağımlılığı artırmakta ve maliyetleri yükseltiyor. Teknik bilgi yetersizliği ile modern üretim teknikleri, hayvan sağlığı yönetimi ve hijyen konularında bilgi eksiklikleri, süt kalitesini ve üretim verimliliğini etkileyebiliyor’’ şeklinde konuştu.
Sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi gerekiyor
Türkiye'de üretilen çiğ sütün önemli bir kısmının kayıt dışı kalmasının, hem denetimi zorlaştırdığını hem de sağlıklı ve sürdürülebilir bir piyasa oluşumunu engellediğini sözlerine ekleyen İl Temsilci Yardımcısı Aydın, bu durumun halk sağlığı risklerini de beraberinde getirdiğine dikkat çekti. ‘’İklim değişikliği ve çevre sorunları ile kuraklık, aşırı yağışlar gibi iklim değişikliğine bağlı olaylar, yem bitkisi üretimini ve dolayısıyla süt üretimini olumsuz etkiliyor. Süt üretimi aynı zamanda su kaynakları kullanımı, sera gazı emisyonları gibi çevresel etkilere de sahiptir ve sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi gerekiyor’’ değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle yem maliyetlerinin sübvanse edilmesi büyük önem taşıyor
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilci Yardımcısı Onur Aydın, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Sonuç olarak; süt üretiminin ve tüketiminin arttırılmasına yönelik stratejik plan ve politikalar ivedilikle geliştirilmeli. Çiğ süt fiyatı belirlenirken üretici maliyetleri göz önüne alınmalı. Bölgesel ihtiyaçlara göre alternatif çözüm yolları şekillendirilmeli. Üretici maliyetlerini düşürecek ve karlılığı artıracak, sürdürülebilir ve uzun vadeli destekleme politikalarına ihtiyaç var. Özellikle yem maliyetlerinin sübvanse edilmesi büyük önem taşıyor.’’