ANASAYFA arrow right Güncel

Kalıcı barışın sağlanması için herkes üzerine düşeni yapmalı

Kalıcı barışın sağlanması için  herkes üzerine düşeni yapmalı
YAYINLAMA: 21 Nisan 2025 / 18.44
GÜNCELLEME: 21 Nisan 2025 / 18.44

Kalıcı barışın sağlanması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini belirten İnsan Hakları Derneği Antep Şube Başkanı Av. Bahri Oğuz, ‘’Provokasyon veya başka bir yola başvurmadan barış hakkının tesisi için ısrarcı olması gerektiğini ifade ediyoruz. Siyasi iktidar sorumluluğunu yerine getirmeli, başlatılan sürecin devamı sağlanmalı. Toplumun muhalefetin de sürece destek vermesinin önemli olduğunu söylüyoruz. Katılımcı demokrasiyi de bu şekilde kurabiliriz. Barışı da tüm toplumun bir araya gelmesiyle kalıcı hale getirebiliriz’’ değerlendirmesini yaptı.

Barışın olduğu bir toplumda hak ve özgürlükler güvence altında olacak

Kamuoyunun bilgilendirilmediği bir sürecin içerisinde olunduğunu sözlerine ekleyen Oğuz, ‘’Herkesin bu sürece bir şekilde katkı sunması gerekiyor. Barış hakkı, insan hakları mücadelesinin ve demokratik toplumun özü olduğunu sürekli ifade ederiz. Barışın olduğu bir toplumda hak ve özgürlüklerde güvence altında olacak. Bu nedenle esasen kalıcı ve onurlu barışı yollarını aramanın hepimizin bir sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz’’ açıklamasını yaptı.

Adı konuşmamış bir süreci yaşıyoruz

Oğuz, ‘’Türkiye’de 1 Ekim 2024 tarihinden itibariyle yeni gündeme girildi. 22 Ekim tarihinde ise Devlet Bahçeli’nin doğrudan çağrısıyla Abdullah Öcalan’a ‘Umut’ hakkını işaret ederek, süreç başka bir boyuta taşındı. Bugüne kadar çeşitli çağrılar ve söylemlerle tam olarak bir adın konulmadığı bir süreci yaşıyoruz’’ dedi.

Siyasiler, üzerine düşeni yapmak zorunda

Oğuz, ‘’İnsan hakları aktivistleri ve savunucuları yıllardan beri insan haklarına yönelik mücadele veriyor. Siyasiler, üzerine düşeni yapmak zorundalar. Bu süreç bir şekilde bir noktaya evrildiyse çeşitli hukuki düzenlemelerle demokratik düzenin tesisi ile sürecin kalıcı hale getirilmesi lazım. Ancak hak ve özgürlüklerin tehdit altında olduğu, baskıcı ve otoriter yönetimlerin içerisinde barıştan söz etmenin mümkün olmadığını söyleyebiliriz’’ ifadelerini kullandı.

Barış ile beraber tüm toplum nefes alacak

Türkiye’de son yıllarda görülmemiş şekilde baskıcı bir yönetimin olduğunu vurgulayan Oğuz, ‘’Baskıcı bir yönetim olduğu bir yerde demokratik düzenin tesisini kurmak çok kolay olmayacak. O yüzden hak ve özgürlüklere yönelik baskılardan ve saldırılardan vazgeçilmesi gerekir ki hep birlikte barışı inşa edelim. Umudumuz siyasi iktidarın üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek bir an önce hak ve özgürlüklere yönelik tutumundan vazgeçmesi, daha demokratik ve özgür düşünceyi tesis etmesi. Barış ile beraber tüm toplum nefes alacak. Ekonomik refah ile birlikte kalkınma sağlanacak’’ şeklinde konuştu.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *