Emek ve demokrasi güçlerinin 4+4+4 ‘e karşı dört dörtlük dayanışması
KESK, DİSK, TTB ve TMMOB’un çağrısı üzerine bizde, “Gerici ve piyasacı 4+4+4 sistemine karşı: Kamusal, bilimsel, laik, demokratik, anadilinde bir eğitim talep ediyor; ülkemize, çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz” diyenler, geçtiğimiz cumartesi günü Ankara’da buluştu.
4+4+4 eğitim sistemine ve yarattığı tüm sorunlarına karşı duran kamu çalışanları, işçiler, teknik eleman ve sağlıkçılarla birlikte öğrenci ve aydınlar, Türkiye`nin dört bir yanından geldikleri Ankara`da, aydınlık geleceklerine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceklerini haykırdılar.
4’lü sistem durdurulana kadar
mücadelenin süreceğine söz verildi
Hipodrom’dan Ankara Garına, Tren Garı’ndan saat: 11:30’da Sıhhiye Meydanı`na doğru yürüyen onbinler, Sıhhiye Meydanında yasa durdurulana kadar mücadeleyi sürdüreceklerinin sözünü verdiler
Sıhhiye Meydanı’nda miting saygı duruşu ile başladı. Bunu takiben, 4+4+4`e karşı verilen mücadeleyi yansıtan kısa bir sinevizyon gösterisi yapıldı. Mitingin ilk konuşmasını Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Başkanı Ünsal Yıldız yaptı. Yürüyüş ve mitinge katılarak aynı zamanda geleceklerine sahip çıktıklarını gösteren alanda bulunan onbinleri selamlayan YILDIZ, emeğine, geleceğine ve haklarına sahip çıktığı için, 4+4+4`e karşı 28 – 29 Mart`ta, okulunda direndiği için tutuklanan KESK`lilere Sıhhiye Meydanı’ndan selam gönderdi.
4’lü sisteme karşı mücadele 17
Eylül’den itibaren daha da yükselecek
4+4+4`e karşı gösterilen anlamlı tepkinin, okulların açılacağı 17 Eylül`den itibaren okullarda, mahallelerde, işyerlerinde yürütülecek çalışmaların bir başlangıcı olduğunu belirten ÜNSAL, öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin; eğitimde 4+4+4 dayatmasını kabul etmeyen bütün emek ve demokrasi güçlerinin yükselttikleri mücadele bayrağını daha da yükselteceklerinin sözünü verdi.
İçerideki KESK’lilerin tek tek isimleri okundu
İki ayrı zamanda KCK adıyla gerçekleşen operasyonlarda tutuklanan KESK`lilerin tek tek isimleri
Ünsal’dan sonra kitleye seslenen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, “Merhaba yurdun dört bir yanından kilometrelerce yol kat ederek, sesini sesimizle birleştirmeye gelen değerli dostlar, kamu emekçileri, eğitim emekçileri, işçi kardeşlerim, geleceğine sahip çıkmak için burada toplanan genç arkadaşlarım…” diyerek konuşmasına başladı.
4’lü sistemi durdurmak, onu yaratan
zihniyete karşı mücadele için buradayız
“Çocuklarına hazırlanan karanlık geleceğe dur demek için alanları dolduran; ırkçı gerici, piyasacı eğitime karşı direnen anneler, babalar merhaba” diyerek konuşmasını sürdüren Özgen, “Bugün çocuklarımızın geleceğini derin bir karanlığa itecek olan, 4+4+4 olarak bilinen, piyasacı, ırkçı ve gerici eğitimi durdurmak, bu düzeni yaratan zihniyete karşı mücadele vermek için buradayız” dedi.
AKP Ortadoğu’da emperyalizmin
taşeronluğunu yapıyor
“Bugün AKP tarafından adaletsizliğin, hukuksuzluğun sıradanlaştığı, içeride ve dışarıda savaş stratejilerinin kutsandığı, emperyalist politikaların taşeronu haline gelmiş bir ülke yaratılmak isteniyor” diyen Özgen, Ortadoğu’da halkların kaderini ellerinden almak isteyen emperyalist müdahalelerin taşeronluğuna soyunan AKP hükümetinin, ülkeyi Ortadoğu’da oynanan büyük paylaşım oyunlarının arka bahçesi haline getirmek istediğini, ülkemizi kardeş halklarla adeta savaşın eşiğine getirdiğini, yaratmaya çalıştığı yeni nesil projesiyle ülkede ve bölgede barış için yükselecek sesleri, şimdiden susturmaya çalıştığını söyledi.
AKP barış umutlarını tüketiyor
Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en otoriter, baskıcı, tekleştirici, anti-demokratik anlayışının günümüz AKP’sinde hayat bulduğunu kaydeden Özgen, 30 yıldan fazladır süren ve on binlerce insanımızın ölümüne neden olan Kürt sorununda AKP’nin askeri ve siyasi operasyonlarla sürdürdüğü savaş çizgisinin barış umutlarını tüketmeye başladığını, halkların kalbindeki yaraları derinleştirdiğini ifade etti.
ÖZGEN, gelecek nesillerimizin kindarlaşmasına
dönük girişimlerle mücadele edeceğiz
ÖZGEN, kin ve nefretle yok edilmeye çalışılan kardeş halkların kalplerindeki sevgiyi, ancak barış ve kardeşliğe kurulmuş barikatları kaldırarak koruyabileceğimizi kaydederek, ”bu umudu, gelecek nesillerimize olan güvencemizle büyütüyor, gelecek nesillerimizin kindarlaşmasına yol açacak tüm girişimlerle mücadele içinde olacağımızı buradan bir kez daha tekrarlıyoruz” dedi.
Demokrasi güçleri ,4 Ekim’de başlayacak
KESK’lilerin duruşmasında yalnız bırakmayacak
Bugün sözde yargı reformları ile katliam sanıklarını dışarı salanların, 69 KESK yöneticisi ve üyesini demir kapılar ardında tutmaya devam ettiklerini belirten ve demokrasi güçlerini 4 Ekim’de başlayacak duruşma için dayanışmaya çağıran ÖZGEN konuşmasının devamında şunları söyledi. “Tek suçları, faşizme ve emperyalizme karşı, baskı ve sömürüye karşı, emeğini görünmez kılan, onurlu ve insanca yaşam hakkını elinden alan bu düzene karşı sendikal mücadele vermek olan bu arkadaşlarımızın bugün neden cezaevlerine mahkum edildiğini anlamak isteyenler, ülkemizi karanlığa doğru itmek isteyenlerin gözlerindeki korkuya baksınlar. İşte o korkulu gözlerde, sendikal hak ve özgürlükleri için mücadele edenlerin inancını ve kararlılığını göreceklerdir” dedi.
Anadilde eğitim hakkı yok sayılıyor
ÖZGEN, AKP’nin, “seçmeli” olarak sunduğu din derslerini fiilen zorunlu kılarak 12 Eylül faşist darbesinin ürünü zorunlu din derslerini çocuklara dayattığını, ırkçı ve tekçi eğitim anlayışı içinde eğitimin demokratik unsurlarını kökünden tasfiye etmeye kalkıştığını, haklı ve meşru talepler arasında yükselen anadilde eğitim hakkının yine yok sayıldığını bildirdi.
ÖZGEN, eğitim sistemi uygulamalarla
KESK üyelerinin hayatları parçaladı
Yıllardır eğitim sisteminin içinde bulunduğu sorunların yükünü omuzlarında taşıyan, insanca yaşayacak bir ücretten dahi mahrum bırakılan eğitim emekçilerinin sürgünlere maruz bıraktığını ve ağır bedeller dayattığını belirten ÖZGEN, KESK üyelerinin ailelerinden, evlerinden koparılarak giderek çarpık hale gelen düzen içinde hayatlarının adeta parçalandığını söyledi.
Geleceğimizin gerici, piyasacı saldırılarla yok edilmesine izin vermeyeceğiz
ÖZGEN, “bu ülkenin emekçileri, ezilenleri, yoksullaşmaya ve sömürüye karşı mücadele eden halkları olarak; eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için verdiğimiz mücadeleye olan inancımızla, bugün geleceğimizi hedef alan gerici, piyasacı bu saldırılara karşı da mücadele edecek, kamusal, bilimsel, laik, demokratik ve anadilde eğitim hakkımızı sonuna kadar savunacağız” dedi.SHA
resimdaltı
4’lü sistemin her kademesi sermayenin kucağına itiyor
Kalabalık sınıflara mahkûm ettiği çocukları zihinsel ve fiziksel yeterliliklerini göz ardı ederek daha küçük yaşlardan itibaren çalakalem, gerici motiflerle hazırladığı müfredatla baş başa bıraktığı kaydedilen gösteride, kesintili hale getirilen eğitimin her kademesini sermayenin kucağına ittiğini, giderek yoksullaştırdığını ve neredeyse insanca yaşam hakkından bile yoksun bıraktığı kaydedildi.
KESK, DİSK, TTB ve TMMOB’un çağrısı üzerine bizde, “Gerici ve piyasacı 4+4+4 sistemine karşı: Kamusal, bilimsel, laik, demokratik, anadilinde bir eğitim talep ediyor; ülkemize, çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkıyoruz” diyenler, geçtiğimiz cumartesi günü Ankara’da buluştu.
4+4+4 eğitim sistemine ve yarattığı tüm sorunlarına karşı duran kamu çalışanları, işçiler, teknik eleman ve sağlıkçılarla birlikte öğrenci ve aydınlar, Türkiye`nin dört bir yanından geldikleri Ankara`da, aydınlık geleceklerine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceklerini haykırdılar.
4’lü sistem durdurulana kadar
mücadelenin süreceğine söz verildi
Hipodrom’dan Ankara Garına, Tren Garı’ndan saat: 11:30’da Sıhhiye Meydanı`na doğru yürüyen onbinler, Sıhhiye Meydanında yasa durdurulana kadar mücadeleyi sürdüreceklerinin sözünü verdiler
Sıhhiye Meydanı’nda miting saygı duruşu ile başladı. Bunu takiben, 4+4+4`e karşı verilen mücadeleyi yansıtan kısa bir sinevizyon gösterisi yapıldı. Mitingin ilk konuşmasını Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Başkanı Ünsal Yıldız yaptı. Yürüyüş ve mitinge katılarak aynı zamanda geleceklerine sahip çıktıklarını gösteren alanda bulunan onbinleri selamlayan YILDIZ, emeğine, geleceğine ve haklarına sahip çıktığı için, 4+4+4`e karşı 28 – 29 Mart`ta, okulunda direndiği için tutuklanan KESK`lilere Sıhhiye Meydanı’ndan selam gönderdi.
4’lü sisteme karşı mücadele 17
Eylül’den itibaren daha da yükselecek
4+4+4`e karşı gösterilen anlamlı tepkinin, okulların açılacağı 17 Eylül`den itibaren okullarda, mahallelerde, işyerlerinde yürütülecek çalışmaların bir başlangıcı olduğunu belirten ÜNSAL, öğretmenlerin, öğrencilerin ve velilerin; eğitimde 4+4+4 dayatmasını kabul etmeyen bütün emek ve demokrasi güçlerinin yükselttikleri mücadele bayrağını daha da yükselteceklerinin sözünü verdi.
İçerideki KESK’lilerin tek tek isimleri okundu
İki ayrı zamanda KCK adıyla gerçekleşen operasyonlarda tutuklanan KESK`lilerin tek tek isimleri
Ünsal’dan sonra kitleye seslenen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen, “Merhaba yurdun dört bir yanından kilometrelerce yol kat ederek, sesini sesimizle birleştirmeye gelen değerli dostlar, kamu emekçileri, eğitim emekçileri, işçi kardeşlerim, geleceğine sahip çıkmak için burada toplanan genç arkadaşlarım…” diyerek konuşmasına başladı.
4’lü sistemi durdurmak, onu yaratan
zihniyete karşı mücadele için buradayız
“Çocuklarına hazırlanan karanlık geleceğe dur demek için alanları dolduran; ırkçı gerici, piyasacı eğitime karşı direnen anneler, babalar merhaba” diyerek konuşmasını sürdüren Özgen, “Bugün çocuklarımızın geleceğini derin bir karanlığa itecek olan, 4+4+4 olarak bilinen, piyasacı, ırkçı ve gerici eğitimi durdurmak, bu düzeni yaratan zihniyete karşı mücadele vermek için buradayız” dedi.
AKP Ortadoğu’da emperyalizmin
taşeronluğunu yapıyor
“Bugün AKP tarafından adaletsizliğin, hukuksuzluğun sıradanlaştığı, içeride ve dışarıda savaş stratejilerinin kutsandığı, emperyalist politikaların taşeronu haline gelmiş bir ülke yaratılmak isteniyor” diyen Özgen, Ortadoğu’da halkların kaderini ellerinden almak isteyen emperyalist müdahalelerin taşeronluğuna soyunan AKP hükümetinin, ülkeyi Ortadoğu’da oynanan büyük paylaşım oyunlarının arka bahçesi haline getirmek istediğini, ülkemizi kardeş halklarla adeta savaşın eşiğine getirdiğini, yaratmaya çalıştığı yeni nesil projesiyle ülkede ve bölgede barış için yükselecek sesleri, şimdiden susturmaya çalıştığını söyledi.
AKP barış umutlarını tüketiyor
Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en otoriter, baskıcı, tekleştirici, anti-demokratik anlayışının günümüz AKP’sinde hayat bulduğunu kaydeden Özgen, 30 yıldan fazladır süren ve on binlerce insanımızın ölümüne neden olan Kürt sorununda AKP’nin askeri ve siyasi operasyonlarla sürdürdüğü savaş çizgisinin barış umutlarını tüketmeye başladığını, halkların kalbindeki yaraları derinleştirdiğini ifade etti.
ÖZGEN, gelecek nesillerimizin kindarlaşmasına
dönük girişimlerle mücadele edeceğiz
ÖZGEN, kin ve nefretle yok edilmeye çalışılan kardeş halkların kalplerindeki sevgiyi, ancak barış ve kardeşliğe kurulmuş barikatları kaldırarak koruyabileceğimizi kaydederek, ”bu umudu, gelecek nesillerimize olan güvencemizle büyütüyor, gelecek nesillerimizin kindarlaşmasına yol açacak tüm girişimlerle mücadele içinde olacağımızı buradan bir kez daha tekrarlıyoruz” dedi.
Demokrasi güçleri ,4 Ekim’de başlayacak
KESK’lilerin duruşmasında yalnız bırakmayacak
Bugün sözde yargı reformları ile katliam sanıklarını dışarı salanların, 69 KESK yöneticisi ve üyesini demir kapılar ardında tutmaya devam ettiklerini belirten ve demokrasi güçlerini 4 Ekim’de başlayacak duruşma için dayanışmaya çağıran ÖZGEN konuşmasının devamında şunları söyledi. “Tek suçları, faşizme ve emperyalizme karşı, baskı ve sömürüye karşı, emeğini görünmez kılan, onurlu ve insanca yaşam hakkını elinden alan bu düzene karşı sendikal mücadele vermek olan bu arkadaşlarımızın bugün neden cezaevlerine mahkum edildiğini anlamak isteyenler, ülkemizi karanlığa doğru itmek isteyenlerin gözlerindeki korkuya baksınlar. İşte o korkulu gözlerde, sendikal hak ve özgürlükleri için mücadele edenlerin inancını ve kararlılığını göreceklerdir” dedi.
Anadilde eğitim hakkı yok sayılıyor
ÖZGEN, AKP’nin, “seçmeli” olarak sunduğu din derslerini fiilen zorunlu kılarak 12 Eylül faşist darbesinin ürünü zorunlu din derslerini çocuklara dayattığını, ırkçı ve tekçi eğitim anlayışı içinde eğitimin demokratik unsurlarını kökünden tasfiye etmeye kalkıştığını, haklı ve meşru talepler arasında yükselen anadilde eğitim hakkının yine yok sayıldığını bildirdi.
ÖZGEN, eğitim sistemi uygulamalarla
KESK üyelerinin hayatları parçaladı
Yıllardır eğitim sisteminin içinde bulunduğu sorunların yükünü omuzlarında taşıyan, insanca yaşayacak bir ücretten dahi mahrum bırakılan eğitim emekçilerinin sürgünlere maruz bıraktığını ve ağır bedeller dayattığını belirten ÖZGEN, KESK üyelerinin ailelerinden, evlerinden koparılarak giderek çarpık hale gelen düzen içinde hayatlarının adeta parçalandığını söyledi.
Geleceğimizin gerici, piyasacı saldırılarla yok edilmesine izin vermeyeceğiz
ÖZGEN, “bu ülkenin emekçileri, ezilenleri, yoksullaşmaya ve sömürüye karşı mücadele eden halkları olarak; eşit, özgür ve demokratik bir Türkiye için verdiğimiz mücadeleye olan inancımızla, bugün geleceğimizi hedef alan gerici, piyasacı bu saldırılara karşı da mücadele edecek, kamusal, bilimsel, laik, demokratik ve anadilde eğitim hakkımızı sonuna kadar savunacağız” dedi.SHA
resimdaltı
4’lü sistemin her kademesi sermayenin kucağına itiyor
Kalabalık sınıflara mahkûm ettiği çocukları zihinsel ve fiziksel yeterliliklerini göz ardı ederek daha küçük yaşlardan itibaren çalakalem, gerici motiflerle hazırladığı müfredatla baş başa bıraktığı kaydedilen gösteride, kesintili hale getirilen eğitimin her kademesini sermayenin kucağına ittiğini, giderek yoksullaştırdığını ve neredeyse insanca yaşam hakkından bile yoksun bıraktığı kaydedildi.
RSS