İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı Aday Adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına toplumun tüm kesimleri tarafından eleştirildi.
Önceki Dönem CHP İl Başkanlarından Neşet Uçar, ‘’İBB Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının iptalinin arkasından dün gözaltına alınmasının hukuki hiçbir izahı bulunmuyor. Partimiz ve milyonlar 23 Mart Pazar günü gerçekleştireceğimiz ön seçimin heyecanını yaşarken milletin kendi adayını belirlemesine karşı bir operasyon düzenlendi’’ şeklinde konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin zor günlerin partisi, savaş meydanlarında kuruduğunu defalarca askeri darbe atlatmış köklü bir çınar olduğuna dikkat çeken Uçar, ‘’Bugünleri de atlatacağız. Milletimizin yanımızda olduğunu biliyoruz. Milletimizin her bir ferdi müsterih olsun, asla umutsuzluğa kapılmasın. Ulu Önder Atatürk’ün de söylediği gibi ‘Umutsuz durumlar yoktur umutsuz insanlar vardır’. Ekrem İmamoğlu 13. Cumhurbaşkanı adayımız olarak seçimlere girecek daha önce kazandığı zaferlere tarihin yazacağı bir zafer daha ekleyecek. Bizler CHP’nin her bir neferi olarak bu zafer kazanılana dek var gücüyle çalışacak umudu örgütleyecek’’ açıklamasını yaptı.
Gözaltı, ülkemiz demokrasisi açısından bir darbe niteliğinde
Önceki Dönem CHP İl Başkanı Karaca Bozgeyik, ‘’CHP, bu ülkemizin kurucu partisidir. CHP'ye CHP'li Belediye başkanları üzerinden bir operasyon çekilmeye çalışılıyor. En son geldiğimiz nokta İstanbul Belediye başkanlığını daha önce üç kez kazanmış bir belediye başkanını ve aynı zamanda partimizin potansiyel cumhurbaşkanı adayının tam da ön seçim öncesi gözaltına alınması ülkemiz demokrasisi açısından bir darbe niteliğinde’’ ifadelerini kullandı.
Operasyonlar kamu vicdanını önemli ölçüde yaraladı
‘Mevcut AKP iktidarı yıllardır sürdürdüğü ayrıştırıcı ötekileştirici siyasetini Belediye başkanları üzerinden CHP'ye yapmaya başladı’ diyen Bozgeyik, ‘’Kamu gücünü kullanarak yaptığı bu operasyonlar kamu vicdanını önemli ölçüde yaraladı. Demokrasimizin geleceği tehlikede. Ekrem İmamoğlu’na yapılan diploma operasyonu sonrasında yapılan ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturması kapsamında gözaltına alınması kamuoyunun nazarında hukuksuzluğun ileri boyutlarının göstergesi’’ tespitini yaptı.
CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı derhal serbest bırakılmalı
Gözaltının bir an önce sonlandırılması ve halkın oyuyla seçilen Ekrem İmamoğlu’nun yeniden görevinin başına geçmesi gerektiğini vurgulayan Bozgeyik, ‘’CHP kapsayıcı katılımcı çoğulcu birleştirici siyaset anlayışı ile yol yürüyerek ilk seçimde halkın iktidarını kurup bütün hukuksuzlukları bitirecek, demokrasimizi bütün kurumları ve kuralları işletecek. Unutulmamalıdır ki CHP çok partili bir anlayışı ülkemize yerleştiren parti. Bütün belediye başkanlarımız ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı derhal serbest bırakılmalı’’ çağrısında bulundu.
Yüzlerce kişi hakkında verilen gözaltı kararları, halk iradesine açık bir darbe girişimidir
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, ‘’İstanbul halkının seçtiği Ekrem İmamoğlu ve yüzlerce kişi hakkında verilen gözaltı kararları, halk iradesine açık bir darbe girişimidir. Baskı ve zorla, hukuku hiçe sayarak, halkın iradesinin gasp edilmesi kabul edilemez. Bu hukuksuz operasyonları kınıyor, protesto ediyoruz. Gözaltılar derhal serbest bırakılmasını istiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Sandıkta kaybettiklerini, hukuk dışı yöntemlerle geri almaya çalışıyorlar
KESK olarak bu hukuksuzluğa yanıtlarının her zamankinden daha fazla dayanışma ve mücadeleyi yükseltmek olacağını dile getiren Parlakçı, ‘’Sandıkta kaybettiklerini, hukuk dışı yöntemlerle geri almaya çalışıyorlar. Bu antidemokratik uygulamalarla her seferinde açıkça ilan ettikleri şey şudur; halkın iradesini tanımıyoruz’’ değerlendirmesini yaptı.
Halkın iradesini gasp etmeye cüret edenler, tarihin karanlık sayfalarına gömülmeye mahkum
Eğitim İş Gaziantep İl Temsilcisi Ali Arpat, ‘’İstanbul halkının özgür iradesiyle seçtiği Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve 100’ün üzerinde kişinin hukuksuzca gözaltına alınması, demokrasiyi hedef alan bir darbe girişimidir. Baskı, zorbalık ve hukuksuzluk yoluyla halkın iradesini gasp etmeye cüret edenler, tarihin karanlık sayfalarına gömülmeye mahkum’’ mesajını verdi.
Hukukun üstünlüğü gücü elinde bulunduranların talimatlarıyla şekillenen bir düzen inşa edildi
Türkiye'de hukukun, siyasi iktidarın keyfi müdahaleleriyle ayaklar altına alındığını, adalet mekanizması siyasal çıkarların bir aracı haline getirildiğini kaydeden Arpat, ‘’Hukukun üstünlüğü ilkesi yerine, gücü elinde bulunduranların talimatlarıyla şekillenen bir düzen inşa edildi. Bugün suç sayılmayan bir eylem, yarın en büyük suç ilan edilebilmekte; hukuk, halkın vicdanında değil, siyasi hesapların karanlık labirentlerinde yozlaştırılıyor’’ dedi.
Seçimle elde edemedikleri yerel yönetimleri, yargı eliyle gasp etmeye çalışan siyasal iktidarın, halkın iradesine karşı açık bir darbe girişiminde bulunduğunu kaydeden Arpat, ‘’Sandıkta kaybedenler, hukuku kendi çıkarları doğrultusunda kullanarak halkın demokratik tercihlerini yok saymaya çalışıyor. Bu antidemokratik, otoriter uygulamalarla verdikleri tek mesaj açıktır: halkın iradesi bizim için bir hiç’’ diye konuştu.
Halkın umudu, baskı ve zorbalığın karanlığını mutlaka yenecek
Arpat, ‘’Hukuksuz operasyonları en güçlü şekilde kınıyor ve protesto ediyoruz. Gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bu keyfi gasp düzenine karşı cevabımız, her zamankinden daha fazla dayanışma ve mücadeleyi büyütmek olacak. Halkın umudu, baskı ve zorbalığın karanlığını mutlaka yenecek’’ ifadelerine yer verdi.