Ekonomik krizi iliklerine kadar hisseden vatandaş, son bir yılda elektriğe yapılan zam karşısında büyük bir şok yaşadı. 2024 yılının kasım ayında 1 kilovat/saat elektrik tüketim bedeli 2,80 lira iken bu durum, 2025 yılının aynı ayında 6,5 liraya yükseldi
Son bir yıl içerisinde elektriğe yüzde 300 oranında zam geldiğini vurgulayan Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, vatandaşı daha zorlu günlerin beklediğinin altını çizdi.
1 kilovat/saat tüketim bedeli 2,80 liradan 6,5 liraya yükseldi
Yılmaz, ‘’2024 yılının kasım ayında bir vatandaş 767 kilovat/saat elektrik kullanmış. O dönemde ise 1 kilovat elektrik 2,80 liraydı ve geçen fatura 2 bin 140 liraydı. 2025 yılının kasım ayında gelen faturaya göre aynı vatandaşımız, bir ayda 389 kilovat/saat elektrik tüketmiş ve 2 bin 515 lira fatura çıkmış. Yani bu vatandaş, 1 kilovat elektrik için 6,5 lira ödemiş. Bir evde sadece buzdolabı, akşamlar birkaç saat televizyon, haftada iki gün bulaşık veya çamaşır makinesi çalışsa bu kadar tüketim yapar. Asgari ücretli maaşının yüzde 12’si elektrik faturasına gidecek. Böyle bir acımasız yönetim anlayışı olabilir mi?’’ sorusunu sordu.
Asgari ücretlinin maaşının yüzde 12’si elektrik faturasına gidiyor
Yılmaz, elektriğe yüzde 300 oranında zam yapılmasını eleştirirken ‘’İnsanlar, buzdolabı, çamaşır veya bulaşık makinesinin fişini mi çeksin, televizyon mu izlemesin ne yapsın? Kış ayında kombisini mi kapatsın? Sağlıklı beslenme ya da yüksek standartta yaşamayı çoktan geçtik. Bunları konuşmuyoruz bile. Bir asgari ücretli maaşının neden yüzde 12’sini elektrik faturasına versin?’’ ifadelerini kullandı.
2026 yılının daha da zorlu geçeceğini söyleyebiliriz
Yılmaz, ‘’Bu kış her eve en az 2 bin 500 lira ile 3 bin lira arasında doğalgaz faturası gelecek. Bu şekilde olursa maaşın yüzde 15’i de doğalgaz faturasına gidecek. Su faturasını da eklersek, vatandaş maaşının yarısını elektrik, doğalgaz ve su faturasına vermiş olacak. Bu gerçekten anlaşılabilir ve kabul edilebilir bir durum değil. Hal böyle olursa 2026 yılının daha da zorlu geçeceğini söyleyebiliriz’’ tespitini yaptı.
Enflasyon denilen şey vatandaşın cebinden parasının alınması anlamına gelir
Merkez Bankası’nı eleştiren Yılmaz, ‘’Bir Merkez Bankası, bir yıl içerisinde 4 defa enflasyon hedefi belirler mi? Kasım ayında yılsonu enflasyonunu değiştirir mi? Böyle bir ekonomi yönetimi olabilir mi? Devlet yönetmek ile ev yönetmek birbirine benzer. Sabit ücretli bir çalışanın aylık geliri 30 bin lira ise 40 bin lira harcayabilir mi? Devlette böyledir, ama hastane, otoyol, yatırımları kısmazsanız, israftan kaçınılmazsa bunun bedelini vatandaş ödüyor. Enflasyon denilen şey vatandaşın cebinden parasının alınması anlamına gelir. Fakat vatandaşın artık bunları görmesi ve kendisine bir yol çizmesi lazım’’ değerlendirmesinde bulundu. Haber Merkezi
