Toğrul, ‘Devlet kademelerinde sadece Fethullahçı cemaat yoktu, aynı zamanda kimi noktalarda Menzilciler Hak-yolcular, Süleymancılar vardı. Üniversite rektörlüklerinin maalesef cemaatlere ve tarikatlara verdiklerini biliyoruz. Aslında bu çok gizli yapılmıyor. Örneğin; Sağlık Bakanlığı’nda Menzilcilerin, Adalet Bakanlığı’nda Hak-yolcuların egemen olduğu söyleniyor ve konuşuluyor” dedi..
Toğrul, “Kamu kurumlarında liyakatin, bilgi ve becerinin yerini torpil alırsa o devlet içten içe çürür. Bugünde bu çürümenin sonuçlarını yaşıyoruz. Devletin içerisinde ki çeteleşmeyi okuyor ve izliyoruz. Bilgi, beceri ve yeteneği olan her bireyin devletin kademelerinde yer bulması için eşit koşulların sağlanması gerekiyor. Bunun dışındaki tüm yollar siyaseti ve devleti çürütür, güçlü olanlar devlete hükmetmek isterler” diye konuştu.
‘Tarikat ve cemaatlerin devletin kadrolarını işgal ettiğini her gün duyuyoruz’ ifadelerini kullanan Toğrul, “Maalesef tarikat ve cemaatleri devleti sarmaya devam ediyor. AKP-MHP ittifakı da oylarını cemaatler üzerinden korumaya çalışıyor, ama bu sistemden rahatsızlık duyanların sayısı da azımsanmayacak kadar çok. Cumhur ittifakı devletin organlarını çok ciddi hırpaladı, kullandı ve araçsallaştırdı. Ne yargı bağımsızlığından ne düşünce ve ifade özgürlüğünden ne kurumların sağlıklı çalışmasından bahsedebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Mevcut sistemin sorun ürettiğini kaydeden Toğrul, “Bu sistemin restorasyon ile düzelmeyeceğini düşünüyoruz. Toplumun restorasyon ile faşizan sistemin devamı arasında sıkıştırılmaması lazım. Ülkedeki insan artık özgürce, karnı tok, sırtı pek yaşamayı hak ediyor. Dolayısıyla sistemin aksayan yönlerini değiştirmek, yeniden kurmak ve Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak istiyoruz. O açıdan önümüzdeki dönemde AKP-MHP iktidarının mutlaka gönderilmesi gerektiğine inanıyoruz” açıklamasında bulundu.
Milletvekili seçimlerine Emek ve Özgürlük Bloğu olarak gireceklerini vurgulayan Toğrul, “Cumhur ittifakın yüzde 35, millet ittifakının yüzde 40 dolaylarında oyları olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla Halkların Demokratik Partisi’nin belirleyici bir konuma geldiğini herkes biliyor. 27 Eylül 2021 tarihinde Türkiye’nin sorunlarını 11 başlıkta ortaya koyduk ve bunların bizimle müzakere edilecek bir noktada ortaklaşmak istiyoruz. İktidar her gün HDP’ye ‘Teröristler’ diyor, ama millet ittifakının bir kısmı da aynı cümlelerle HDP’yi suçluyor. Böyle devam ederse ve sorunların çözümü için herhangi bir adım atılmaz HDP kendi adayıyla Cumhurbaşkanlığı seçimine girecek” şeklinde konuştu.
HDP Gaziantep Milletvekili Prof. Dr. Mahmut Toğrul, konuşmasını şöyle tamamladı: “2015 yılında AKP-MHP iktidarı, HDP’nin bu ülkenin en dinamik, hareketli, kitlesini konsolide eden ve harekete geçiren bir parti olduğunu fark etti. Diğer muhalefette bu yetenek yok. Muhalefeti de HDP üzerinden kriminalize etmeye ve alan belirlemeye çalışıyorlar. Muhalefet doğrular ile siyaset yapmaktansa iktidarın belirlediği sınırlar içerisinde kalmayı tercih ediyor. HDP ise siyaseti birilerinin belirlediği alanda yapmıyor. Doğru bildiğimiz siyaseti her yerde, koşulda savunmayı sürdüreceğiz.” Ali Göksular
