‘Türkiye'yi bölgenin, dünyanın sığınmacı merkezi haline getirenlerle hesabımız var görülecek’ diyen Salıcı, “Sokakta Gürcü mafyası, İtalyan mafyası, Sırp mafyası kol geziyor. Türkiye'yi mafyanın Birleşmiş Milletleri haline getirenlerle görülecek hesabımız var. Türkiye'nin neresinde olursa olsun okulların arkasında uyuşturucu satan, görmezden gelen, istediğiniz fiyata her keseye uygun 7 gün 24 saat uyuşturucu bulabileceğiniz bu ülkeyi bu hale çevirmiş olanlarla görülecek hesabımız var” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin zor bir seçime gittiğine dikkat çeken Salıcı, “Önümüzde çok kritik ve tarihi bir seçim var. Ya tek adam yönetimi ile devam edeceğiz, otoriter bir yönetim ile yönetileceğiz, bir kişinin ağzından çıkan şey kanun olacak, Osmanlı padişahlarında olmayan yetkiyle donatılmış birisiyle Türkiye sıkıntıları yaşamaya devam edecek ya da Meclis'in, istişarenin, karşılıklı konuşmanın, ortak aklın ön plana çıktığı güçlendirilmiş parlamenter sistem tercihi yapılacak” şeklinde konuştu.
AK Parti’nin devletin tüm olanaklarını kullandığını söyleyen Salıcı, “Namusuyla görev yapan devletin memuru olanlara bir sözümüz yok. Binlerce yıllık tarihsel geçmişe sahip devlet geleneğine sahip bir milletiz. 1923'te Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde bir Millî Mücadele verdik, o mücadelenin en sert verildiği yerlerden birisi Antep onun için Gazi zaten, dolayısıyla Antepli bu mücadelenin nasıl bir mücadele olduğu, ne bedeller ödendiğini de biliyor. Türkiye’yi düzlüğe çıkarmak için vereceğimiz bu mücadelede önemli. Biz o mücadeleyi Antep’in sokaklarında uyuşturucu satılsın, mafya Antep'i teslim alsın, bu şehirde FETÖ borsası kurulsun diye vermedik. Bu mücadeleyi 85 milyon insan iyi koşullarda yaşayın, iyi eğitim alsın, hak, hukuk ve adalet hâkim olsun diye verdik” dedi.
Memleketim iyi olsun diyekoşturanlarla hiçbir sorunumuz yok
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da göndermede bulunan Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, “Biliyorsunuz bizim bir İçişleri Bakanımız var, bu uyuşturucu işlerinden iyi anlar. Mafya meselesini iyi bilir. Eğer Antep'te bir mafya babası veya Türkiye’de bir uyuşturucu baronu varsa onunla kesin fotoğrafı vardır. Kendisine Süleyman Soylu diyorlar ama biz ona fotoroman Süleyman diyoruz. Antep'in sokaklarında satılan uyuşturucudan Süleyman Soylu'nun haberi yok mu? Bu işleri engellemeden sorumlu kişi Süleyman Soylu değil mi? Ne yapıyor? Balık baştan kokmuş. Biz bu düzeni değiştireceğiz. Bu mafya düzenini kuran, uyuşturucu çetelerini kollayan, Türkiye'yi ve Antep'i Suriyelilerin sığınmacı merkezi haline getirenlerle de hesaplaşacağız. Bizim işinde gücünde memleket iyi olsun diye koşturan kimseyle hiçbir sorunumuz yok. Ama çocuklarımızı zehirleyenlerle hesaplaşmazsak, 6 yaşındaki çocuğu evlendiren adamlarla hesaplaşmazsak, onlarla bağımsız yargı önünde bunun bir faturası olduğunu göstermezsek işte o zaman dedelerimizin Millî Mücadele'de verdiği Gazi unvanına layık bir Gaziantep yaratamamışız demektir” diye konuşma yaptı.
Türkiye'nin makus talihini değiştirmek hepimizin boynunu borcu
CHP Genel Başkanı Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, konuşmasını şöyle tamamladı: “O seçim sürecinde çalışmak, böyle düşünmeyenleri ikna etmek, onların sandığa gelmesini sağlamak, onlarla bu mücadeleyi beraber bir şekilde vermek, Altılı Masa'nın belirleyeceği kişiyi Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı yapmak ve parlamentoda çoğunluğu sağlayıp Türkiye'nin makus talihini değiştirmek hepimizin boynunu borcu. Kemal Kılıçdaroğlu, bu mücadelenin öncüsü, bu mücadeleyi altılı masa ile beraber veren bizim liderimiz. Kemal Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde bu mücadeleyi sonuçlandırmaya hazırız. Bunu yaparken Türkiye’nin tüm renklerini, kesimlerini kucaklamaya hazırız. Kimse bizden ayrımcılık, kutuplaştırma beklemesin. 72 milleti aynı gözle gören insanlarız.” Adem Kesenek