180 trilyonluk bağış vurgunu

Eğitim Sen’in aralarında Gaziantep’in de bulunduğu 20 ilde yaptığı araştırmanın sonuçları, 180 trilyonluk bir bağış vurgunu yapıldığını ortaya koydu. Yoksulluğun, işsizliğin ve gelir adaletsizliğinin had seviyeye ulaştığı ülkemizde Anayasa’nın “Devlet okullarında ilköğretim parasızdır” hükmüne rağmen, katkı payı adı altında trilyonlar toplanarak Anayasa suçu işlendiği vurgulandı. En fazla katkı payı toplanan iller, 10 trilyonu aşan rakamlarla Adana ve Konya olurken, 421 bin öğrencisi bulunan Gaziantep’te yılda 4.2 trilyon katkı payı alındığı belirlendi.

Soygunun boyutları ortaya çıktı

Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Bozgeyik, Türkiye’nin farklı bölgelerinden 20 il seçilerek yapılan araştırmada, katkı payı soygununun boyutlarının ortaya çıktığını belirterek, “Seçilen illerdeki ilköğretim ve liselerde geçtiğimiz eğitim öğretim yılında toplam katkı paylarının ortalaması alınarak yapılan araştırmaya göre, en yüksek katkı payı ödeyenler 40 milyon lira ile Ankara’daki öğrenciler olurken, Eskişehir 115 bin öğrenci ve her öğrenciden alınan 10 milyon lira katkı payı ile 1 trilyon 150 milyar ile en az katkı payı toplanan il olmuştur” dedi.

Velinin gelirinin olup olmadığına bakılmıyor

Öğrenci sayısı açısından bakıldığında 2 milyon 70 bin öğrencinin ödediği 62 trilyonluk katkı payı ile İstanbul'un birinci sırada yer aldığı araştırmada, İstanbul, Ankara, Bursa, Adana, Konya gibi 5 büyük ilin katkı payı soygununda çift haneli rakamlara ulaştığına dikkat çeken Bozgeyik, “Araştırmaya konu olan 20 ili Türkiye geneline yaygınlaştırdığımızda, geçtiğimiz eğitim öğretim yılında Türkiye çapında ilköğretim ve ortaöğretim okullarında okuyan öğrencilerden 400 trilyon civarında katkı payı alındığını söyleyebiliriz. Gelir durumuna, çalışıp çalışmadığına ya da parasının olup olmadığına bakılmaksızın velilerden bağış adı altında istenen katkı paylarının 20 ildeki toplamı 180 trilyonu bulmaktadır” diye açıklamada bulundu.

Çocuklarımızın en temel hakkı para ile satılıyor

Bozgeyik, velilerin çocuğunun daha iyi eğitim alabilmesi için şimdilik küçük miktardaki katkı paylarını ödemek zorunda kaldığını, eğitim harcamanın her geçen yıl yükselerek velilerin sırtına yıkıldığını vurguladığı açıklamasında, “Önümüzdeki eğitim öğretim yılında toplanacak katkı paylarının ne kadar büyük rakamlara ulaşabileceğini tahmin etmek güç değil. Halkın ödediği vergilerin tamamını faiz harcamalarına aktaranlar her gün yaptıkları zamlar yetmezmiş gibi çocuklarımızın ve gençlerimizin temel hakkı olan eğitim hakkını para ile satmaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.

Toplanan paralar nereye harcanıyor?

Toplanan bu paraların okullarda ne yapıldığını ve bu paraların nerelerde değerlendirdiğinin açıklanması gerektiğini söyleyen Bozgeyik, toplanan paralarla yapılan harcamaların okul panolarında ilan edilip, öğrenci ve velilere paraların nereye harcandığını açıklanıp açıklanmadığını sordu.

Eşit-parasız eğitim hakkı hayata geçirilmelidir

Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesi’nde ve Anayasa’da “Hiç kimse eğitim hakkından mahrum bırakılamaz” dendiği halde, iyi eğitimi tamamen paralı hale getirmek isteyenlerin eğitim harcamalarını çocukların ve velilerin üzerine yıkmak istediğini kaydeden Bozgeyik, “Türkiye’nin dört bir yanında binlerce okulda yaşanan katkı payı soygununa son verilmelidir. Tek tek tüm okulların temel harcamaları tespit edilerek Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden gerekli pay ayrılmalı, herkes için eşit-parasız eğitim hakkı hayata geçirilmelidir” dedi.