“AKP, çiftçiyi yüzde 60 fakirleştirdi”

Dış Ticaretin Sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve diğer yetkililerin ekonomik iyileşmeden söz etmesinin halkla alay etmek olduğunu belirten çiftçiler, “Ekonomik iyileşmenin olmadığını aslında yetkililer de biliyor. Ancak onlar kağıt üzerindeki ekonomik iyileşmeye kendileri inanmak istiyor, üzücü olanı toplumu da inandırmak istemeleri” diye konuştu.

Hasat zararına tüccara gidiyor

Çiftçinin her geçen yıl biraz daha fakirleşip, tarlasını bırakıp alternatifler aramak zorunda kaldığını belirten çiftçiler, bir sezon boyunca emek verdikleri ekinleri, hasat mevsiminde zararına tüccara satmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Çiftçi ciddiye alınıp sorunları dinlenmeli

Çiftçinin desteklenmesi gerekirken, ürününe değer biçmeyip buğday ithal etmesinin hem çiftçinin hem de ülkenin zararına olduğunu belirten Ahmet Çaldıran, “Buğdayı geçen yılın fiyatına çok yakın sattık. Düşünün geçen yıl 50 kilogram gübre 12 milyondu, bu yıl 21 milyona çıktı. Ama buğday üreticisi geçen yıl 300-310 bin liradan sattığı buğdayı, bu yıl ancak 312 bin liradan satabiliyor. Bu şartlarda çiftçinin kazanması bir yana zarar ediyor” dedi.

Tarımda tamamen dışa bağımlı hale geliriz

Buğday üretiminin giderek düştüğü ülkemizde, çiftçinin ürününe yeterli fiyatının verilmemesinin her geçen yıl buğday başta olmak üzere tahıl üretimini daha da azaltacağını ve ülkemizin tamamen dışa bağımlı hale geleceğini belirten Çaldıran, “Buğday üretimi kapasitenin altında olmasına rağmen, tüccar bu yıl 312 bin liradan buğday aldı. Çünkü devlet buğday almadı, almadığı gibi bir de tüccarın ucuz almasını sağladı. Çünkü buğday ithal ediyor. Bir ülke temel besin maddesini ithal edip çiftçiyle rekabet eder mi?” diye konuştu.

AKP hükümeti çiftçiyi yüzde 60 fakirleştirdi

Yıllardır geçimini çiftçilikle sağladığını, ancak son yıllarda mahsulün ancak gideri karşıladığını belirten Dede Tanışır ise, “AKP hükümeti Türk çiftçisini yüzde 60 fakirleştirdi. Çünkü çiftçinin girdisi olan gübreden tohuma kadar tüm ürün ürünler zamlanırken, mahsul geçen yılki fiyatlardan işlem gördü. Düşünün soğan tarlada 100 bin liranın altında işlem gördü. Geçmiş yıllarda toprakta 3 milyondan satılan sarımsak da 300 binin altında işlem görünce toplamadım bile. Çünkü daha önce bin bir emekle topladığım soğan sarımsak masrafını zor karşıladı” diye konuştu.

Tarım sektörü ülkelerin kaderini etkiler, kaderine bırakılmamalı

Çiftçinin bu şartlarda satmak için değil, sadece evinde tüketmek için ürün yetiştirmek zorunda kalacağını belirten Sefer Dinç ise, çiftçinin bu kadar kaderine terk edilmesinin ülke için bir talihsizlik olduğunu söyledi. Tarım sektörünün ve üretimin tüm toplum için önemli olduğunu, ithalatla toplumların kalkınamayacağı gibi kendi değer ve alışkanlıklarını da kaybedeceğini belirten Dinç, “Bugün buğday, mısır, pamuk ithal et. Toprakla tarımla uğraşan kimse kalmasın. Sanayi için endüstri bitkileri ithal et, et ithal et. Sen kendi kendine yeten ülke olmaktan çıkarsan, yarın zor bir anında bunları temin edemezsen toplum ne olur? Tarım ülkesi olarak dünyada adını duyuran Türkiye’nin adını silmeye ne hakkın var? Taşıma suyla değirmen döner mi? İthalatla ülke nereye gider? Ondan sonra da çıkar hükümetin kendi yetkilileri işsizlikten söz eder. Sen tarımı bitirirsen sanayide de başarılı olamazsın. Tarımla sanayiyi omuz omuza gitmezse ne ülke kalkınır ne de işsizlik önlenir” dedi.