Eğitim, fırsat ve lüks haline geldi

Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Bozgeyik, dünyanın pek çok ülkesinde eğitim hakkından tüm insanların eşit şekilde yararlandığını hatırlatırken, herkes için temel bir hak olan eğitimin günümüz Türkiye’sinde ekonomik gücü olanların yararlanabildiği bir fırsat ve lüks haline geldiğini vurguladı.

Eğitim Sen Şubesi üyelerinin Kırkayak Parkı’nda yaptığı oturma eylemine diğer sendikaların temsilcileri ve üyelerinden de destek geldi. Eğitimin kalitesinin yükseltilmesi ve eğitim emekçilerinin daha iyi şartlarda hizmet verebilmesi için yıllardır büyük gayret gösterdiklerini, ancak siyasilerin eğitimcilerin sesine kulak tıkadığını söyleyen Eğitim Sen Şube Başkanı Mehmet Bozgeyik, mücadele için yeniden eylemlere başlandığını söyledi.

Türkiye'nin dört bir yanında eğitimciler sokakta olacak

“Çocuklarımızı ve gençlerimizi, toplumun çıkarları ve halkın yararına bir nesil olarak yetiştirmek için yıllardır büyük fedakarlıklara katlanarak çalışan eğitim emekçileri, bir kez daha taleplerini dile getirmek için Türkiye’nin dört bir yanında eylemlere başlamıştır” diyen Bozgeyik, “Yoksulluk sınırının altında maaş alan öğretmenlerimiz, açlık sınırında yaşam mücadelesi veren memur ve hizmetlilerin yaşadığı sorunlarla birlikte bir eğitim öğretim dönemine daha başlayacağız” dedi.

Tüm insanlar eşit eğitim hakkına sahip olmalı

Dünyanın pek çok ülkesinde eğitimin tüm insanların eşit hakkı olduğunun kabul edildiğini ve bu şekilde de uygulama yapıldığını, ülkemiz Anayasa’sında da eğitimin temel bir hak kabul edilmesine rağmen uygulamanın hiç de öyle olmadığını belirten Bozgeyik, “Eğitim, tüm insanlar için temel bir hak olarak kabul edilmektedir. Devlet, tüm yurttaşlarına ayrım gözetmeksizin eşit ve parasız olarak eğitim olanağı sağlamak zorundadır. Uluslararası insan hakları belgelerinde bu durum açıkça ifade edilmiştir. Ancak Türkiye’ye baktığımızda eğitimin pek çoğumuz için neredeyse bir lüks haline geldiğini görüyoruz. Ne acıdır ki, herkes için temel bir hak olan eğitim, bugünün Türkiye’sinde sadece ekonomik gücü olanların yararlanabildiği bir fırsat haline gelmiştir” diye konuştu.

Eğitim, sadece parası olanın alabildiği bir hak olmaktan çıkmalı

“15 Eylül’de başlayacak olan toplu görüşme sürecinde, Türkiye’nin geleceğini yetiştiren eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunlar bir kez daha gündeme gelecek” diyen Bozgeyik, Eğitim Sen’in bu yıl yapılacak olan toplu görüşmelere daha önceki yıllarda olduğu gibi eğitim iş kolunda yetkili sendika olarak katılacağını belirtirken, başlıca taleplerini ise şöyle sıraladı: “Çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi, grevli, toplu sözleşmeli, özgürlükçü ve demokratik bir sendika yasasının çıkarılması. Kamu personel yasa tasarısının geri çekilerek, iş güvenceli, kadrolu çalışma, temel ücretin en düşük dereceli kamu emekçisinin 940 milyon olması. Çalışmayan eş için aile yardımının 175 milyon, çocuk yardımının 105 milyon, kira yardımının 221 milyona çıkarılması, her yıl birer maaş tutarındaki iki ikramiye ve haftalık çalışma süresinin 35 saatle sınırlandırılması.”

Demokratikleşme söylemleri artarken sendikalar kapatılıyor

Laik, bilimsel, demokratik ve anadilde öğrenim talebini savundukları için Eğitim Sen hakkında kapatma davası açıldığını belirten Bozgeyik, “Milyonlarca yurttaşımızın, çocuklarımızın ve gençlerimizin eşit, parasız, bilimsel eğitim hakkından yoksun bırakılmasına karşı mücadele eden Eğitim Sen’in kapatılmak istenmesine karşı tepkimizi ağızlarını kapatıp, oturma eylemi yaparak gösteriyoruz. Bugün Türkiye genelinde benzeri oturma eylemleri ve basın açıklamaları yapıldı. Hepinizin yakından bildiği gibi demokratikleşme söylemlerinin arttığı bir dönemde Eğitim Sen’e karşı ana dilde öğrenim hakkını savunduğu için kapatma davası açılmıştır. Laik, bilimsel, demokratik ve anadilde öğrenim talebini savunan sendikamıza karşı kapatma davası açılmıştır. Laik, bilimsel, demokratik ve anadilde öğrenim talebini savunan sendikamıza karşı kapatma davası açılması insan haklarına, uluslararası sözleşmelere, örgütlenme ve düşünce özgürlüğüne aykırı olmanın yanında, demokratikleşmenin önünde de ciddi bir engeldir. Eğitim Sen ana dilde öğrenim hakkını öncelikle temel insan hak ve özgürlüklerinden biri olduğu için savunmaktadır. Sendikamız bu hakkın, eğitim ve dil biliminin, demokratik bilimsel eğitim anlayışının en temel ilkelerinden biri olduğuna inanmaktadır” şeklinde açıklama yaptı.

Eğitim Sen’in Kırkayak Parkı’nda düzenlediği oturma eylemi, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve sendikalar tarafından da destek buldu. Yoğun katılımın olduğu oturma eylemi olaysız dağıldı.