Günaydın, tarım sektörüne yönelik devlet desteklerinin Türkiye’de sık sık tartışma konusu yapılmasını gereksiz bulduklarını ifade ederek, “Tüm ülkeler tarım sektörüne destek oluyorlar. Türkiye'de tarım sektörüne destek olmalı” dedi.
Türkiye'nin içinde yer almak için mücadele verdiği Avrupa Birliği’nin fonlar aracılığıyla tarıma yılda 49 milyar euro destek sağladığını vurgulayan Günaydın, “Dolayısıyla biz de hem takımımıza destek miktarını artıracağız hem de destekleme politikamızı üretimi teşvik edecek hale getireceğiz” diye konuştu.
Günaydın, Türk tarım sektörünün Avrupa Birliği ve dünya Bankası’nın isteği doğrultusunda uygulanan politikalar sonucunda 1980 yılından bu yana ciddi olumsuzluklar yaşadığını ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizde ne yazık ki (artık siz ekmeyin Avrupa Birliği ve ABD’nin fazlası var, onlar sizin içinde ekecekler ve size verecekler) mantığı hakim. Kendimizi bu mantıkla hareket etmekten kurtarıp tarımsal üretim yapılarımızı güçlendirmeye çalışmalı, politikalarımızı bu amaç için oluşturmalıyız.”
Günaydın, Türkiye’de tarım sektörünün devlet tarafından aşırı desteklendiğine ilişkin iddiaların doğru olmadığı bilindiği halde kasıtlı olarak gündeme getirildiğini de ileri sürdü.
Tarımda hak etmediğimiz yerdeyiz
Ziraat Mühendisleri Odasının düzenlediği toplantıda tarımın sorunları ve geliştirilmesi konusunda yapılması gerekenler tartışıldı.
Ziraat Mühendisleri Gaziantep Şube Başkanı Karaca Bozgeyik, Türk tarımının hak etmediği kadar kötü bir yerde olduğunu belirtirken, “Ziraat Odası Başkanı olarak 50. yılı tamamlamanın gururunu ve onurunu yaşıyorum. Üç tarafımız denizlerle çevrili ve toprağımız tarım yapmaya elverişli olmasına rağmen bunu değerlendiremiyoruz ve her yıl dışarıya bağımlı bir hale geliyoruz. Türk tarımı 80’lerden sonra inanılmaz bir düşüşe başladı ve hak etmediğimiz bir noktaya geldi. Bunda geçmiş hükümetlerin çok büyük bir sorumluluğu var. Sanayiyi geliştireyim derken daima tarımı göz ardı etmişlerdir. Bir ülkenin sanayisinin gelişmesi için önce tarımının gelişmesi lazım. Bütün sanayi ülkelerine baktığımız zaman birinci önceliklerinin tarım olduğunu anlayabiliriz. Geçmişte kendi kendine yeten ender ülkelerden biriyken şimdi tarımda dışa bağlı hale geldik. Bunun suçlusu kesinlikle çiftçi değildir” dedi.
“Organik tarıma önem vermeliyiz”
Kalkınmanın sadece sanayiyle olmayacağını vurgulayan Vali Lütfullah Bilgin de “Kalkınmanın sadece sanayiyle olmayacağına inanıyorum. Kalkınmak için sanayinin ve tarımın at başı gitmesi gerekir. Ne biri onun önüne geçmelidir ne de diğeri. Kalkınmak istiyorsak kalkınmayı her alanda sağlamalıyız. Tarımda bunun başında geliyor. Yüzölçümü ülkemizin bir vilayeti kadar olmayan ülkelerin yıllık tarım ihracatı bizimkinden fazla hale geldiği bir ortamda tarımımızın çok iyi olduğundan bahsedersek yanlış olur. Maalesef organik tarım yapmayı bilmiyoruz. Organik tarımı gerçekleştirebilirsek dünyada tarım alanında önde gelen birkaç devletten biri olabiliriz. Yeter ki tarıma gereken önemi verelim” diye konuştu.
RSS