Kendi ürettiğimiz gıda maddelerini, sigarayı bulamadığımız, 1 litre benzin alabilmek için birkaç dolarlık dövizi temin edemediğimiz günler geride kaldı. Bir savaş alanına dönmek üzere bulunan yurdumuz huzur ve güvene kavuştu. Üç yıllık süre içinde askeri bir yönetim olmasına rağmen, bunu hiç kimse hissetmedi. Vatandaşın çoğunluğu askeri yönetimin kalkmasından sonra eski günlere dönüleceğini endişesi ile bugün dahi askerlerin gitmesini istemiyor. Buna rağmen cumhurbaşkanı Kenan Evren verdiği asker sözünü yerine getirerek demokrasiye geçiş takvimini saniye aksatmadan gerçekleştirmeye çalışıyor. Son aşama 6 Kasım genel milletvekili seçimleri.
12 Eylül’ün üçüncü yılını tamamlaması dolayısı ile bir konuşma yapan cumhurbaşkanı Kenan Evren özetle şunları söyledi:
Yurdumuzun kalkınmasını, huzur ve güvenin gelmesini istemeyen iç ve dış düşmanlarımızın iddialarının tersine, 12 Eylül harekatı halkın istediği birlik, beraberlik ve huzurun sağlanması ve gerçek demokrasinin kurulması için yapıldı. Bu fikrin halkın vicdanında da onaylandığını gördük.
Rüşvetin önlenmesi konusunda istenilen sonucu alamadık. Yalnız şunu da belirteyim ki bu konuda da önemli mesafeler aldık. Birçok kişi yakalanarak adaletin pençesine teslim edilmiştir. Bürokrasinin ortadan kaldırılması için çalışmalar yaptık. İnsaf sahipleri bunun da üç beş yılda birden bire ortadan kaldırılamayacağını teslim ederler. Bu üç sene içinde azaltılmıştır. Ama tamamen ortadan kaldırılamamıştır. Trafik anarşisi de tamamen ortadan kaldırılmamıştır. Son yıllarda trafik kazaları azalmıştır. Trafik kanunu yürürlüğe girince büyük bir azalma olacağını inanıyorum.
6 Kasım’da yapılacak seçimlerde demokratik, laik idare sistemine geçilecek, üç senedir süren askeri idareye de son verilecektir. Üç sene içinde askeri idarenin gereği şart ve katı tutumu vatandaşlarımıza hissettirmemeye özen gösterdik.
Sevgili vatandaşlarım, 12 Eylül felsefesine hala kavrayamamış olanlara şunu söylemek isterim ki, 12 Eylül harekatı bazı kişi ve çevrelerin iç ve dış kamuoyunda insafsızca iddia ettikleri gibi demokrasiden sapmayı veya onu güdümlü hale getirmeyi değil, halkımızın istediği ve layık olduğu sağlam ve sağlıklı bir demokrasi tesis etmek, birlik, beraberlik ve bütünlüğümüzün sağlanması düşüncesinin millet vicdanında da onaylanmış ifadesidir. Bu itibarladır ki 12 Eylül harekatı daha ilk günden itibaren büyük milletimizin büyük destek ve güvenine mazhar olmuştur. Bu tablo üç yıldır kesintisiz yaşanmaktadır. Ne yazık ki bunu kabul etmek istemeyenler, dış ülkelerde utanmadan, yüzleri kızarmadan kamuoyu oluşturmaya çalışanlar, Türkiye’nin içişlerini karıştırmak isteyen dış odaklar şunu iyice bilmelidirler ki bugün ki Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde nitelendirilen hasta adam değildir. Atatürk’ün bu zinciri parçaladığı başkalarının akıl hocalığı ihtiyacı olmayan özgür, bağımsız bir Türkiye’dir. Ne hazindir ki bu zamanlar bağımsız Türkiye sloganlarını dillerinden düşürmeyenler ve onları vatan hainliği ile itham edenler dış güçlerden yardım bekliyorlar. Tüm vatandaşlarıma mutlu yarınlar diliyorum.