Eski Belediye Başkanı Esat Kaya Turgay’la bir konuşma:
“Eskiden hata yapılırsa Ankara’da bakanlık düzeltir, diye düşünülürdü. Şimdi kanun değişti. Çok namuslu insanlara ihtiyaç var...”
1973-77 yılları arasında Gaziantep Belediye Başkanı olan Esat Kaya Turgay ile, şehrimizdeki imar uygulamaları ve yeni imar Kanunu hakkında bir söyleşi yaptık.
Hızla büyüyen kentlerin, çıkmaza giren imar sorunlarına belediyelere geniş yetkiler tanıyarak çözüm getirmeye çalışan kanun için eski belediye başkanı şunları söylüyor.
“Yeni kanun, belediyenin sorumluluklarını artırarak, yöneticilere kişisel ve vicdani büyük yükler getirdi. Eskiden hata yapılsa dahi Ankara'da Bakanlık düzeltir umudu vardı. Şimdi o da yok. Yerel idare neye karar verirse o uygulanacak.
Şimdi eski plan yeniden gözden geçirilmeli ve düzenlenmelidir. Belediyeye yeni personel alınıyormuş. Teknik kadronun iyi yönlendirilmesi gereklidir. Aksi taktirde sayının artırılmasının faydası olmaz.”
Esat Kaya Turgay, imar konusuna, halen belediyenin içinde bulunduğu duruma kısaca değinerek girdi.
“İmar planı, şehrin iskeletidir, hu yüzden çok önemlidir, çıkar guruplarının en çok etkilemek istedikleridir. Herkes kendine göre şekillendirmek ister. Çünkü plan üzerinde oynandığı zaman mülkiyet sahihine büyük kârlar getirir. Plan çok hassas bir konudur, ama bir türlü uygulanamaz.
Aslında imar planları çok güzel yapılır. Nasıl yapılırsa yapılsın planlar iyi kullanıldığı takdirde şehir güzel olur.”
-Sayın Turgay, Gaziantep’in bugüne kadar yapılmış imar planları hakkında bilgi verebilir misiniz?
-Bundan önce üç kez imar planı yapıldı. Birincisi Prof. Jansen tarafından 1930 da. (Bu Prof. Atatürk tarafından Almanya'dan getirildi Ankara imar planını da çizdi.) İkincisi, 1950 de Teknik Üniversite. Prof. Kemal Aru ile Kemal Söylemezoğlu tarafından çizildi. Her iki plan da uygulama olanağı bulamamış, çünkü bu planlar küçük bir şehir için çizilmiştir.
Planlar devamlı değişti
Planlar çeşitli yollardan devamlı değiştirilmiş. Öyle bir hale gelmiş ki, 1970'de Gaziantep imar planı hangisi diye şaşırılırdı. Çünkü bir yerin üç ayrı planı çıkmıştı ortaya. Belediye çalışanları içinde en eski kimse ona sorulup eski plan bulunurdu.
İlk iyi plan bizim zamanımızda yapıldı
1970’lerde yeniden imar planı yapılması için İller Bankası ile anlaşıldı. Planı kimin yapacağı yarışma ile belirlendi. Zühtü Can Gaziantep imar planı yapma hakkını kazandı. Bu planın en önemli özelliği, yerinde yapılmış olmasındadır. Plancı şehrimize gelerek, ulaşım ağını, insanların isteklerini tespit etti. 1974-75 yılında, bir bölü 500 bin ölçekli, ana karakterleri belli, nazım imar planı çizildi. Bu plan benim belediye başkanı olduğum zamanda yapıldı.
Kimse plancının işine karışmazdı
Bu plan namuslu bir plandı. Kimse parmağını sokmadı. Kimse bu plancının odasına girip bilgi sahihi bile olamadı. Ama her planda olduğu gibi, bu planda da sakatlıklar olabilir.
-imar planı yeniden gözden mi geçirilmelidir?
-Planlar 5-10 yıllık zamandan sonra yeniden gözden geçirilmelidir. Uygulama ile planlar arasındaki farklar, vatandaşların istekleri saptanmalıdır. Yeniden düzenleme yapılmalıdır. Bu plandan sonra 10 yıl geçmiştir. Yeniden gözden geçirilme zamanı gelmiştir.
-Düzenleme nasıl yapılmalıdır?
-Gözden geçirme ve düzenleme bazı kimseler istediği için yapılmamalıdır. Bölüm bölüm değil, plancının saptadığı genel yapı olarak, sanayi bölgesi vb. gibi ana karakterler değiştirilmeden yapılmalıdır.
Tabii bu da planlamayı bilen insanlar tarafından yapılır. Her mimar, mühendis planlamayı bilmez. Şehir planlayıcısı bu işi yapar.
-Efendim yeni imar değişikliği nasıl yapılır?
-Park bahçe vb. hizmeti tesis edecek yeni alt yapı oluşturulmadan değişiklik yapılmaz. Ayrıca yeni imar bölgesinin açılması için bir milyon nüfusun asılması gereklidir. Yoksa durulduğu yerde konut alanı açılmaz. Üstelik yeni açılacak bölgede, civardaki arazi sahihlerini multi milyarder yapmak kabul edilemez. Bu yönde aksi bir davranış, kimsenin kabul edemeyeceği bir şeydir.
Şu anda herhangi bir sorumluluğum olmasa da bu şehirde 7 yıl belediye başkanlığı yaptım, emeğim var. Gördüğüm her eksikliği söyler, gerekirse dava açarım.