Doktorlara güven azaldı mı?
Gaziantep Tabipler Odası Başkanı durumun nedenlerini anlattı
Vatandaşlar doktorlara güvenlerinin kalmadığından, bir ihtisas dalında başvurdukları birkaç doktorun ayrı ayrı teşhis koymasından yakınıyorlar. Hangi doktora inanıp, hangi doktorun verdiği ilacı kullanacaklarını şaşırdıklarını belirtiyorlar. Caddelerimiz baştan aşağı doktor tabelalarıyla doluyken, artık parası olanların Adana, Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlerdeki doktorlara gitmesi bu güvensizliğin sonucu olarak gösteriliyor.
Konuyla ilgili olarak görüştüğümüz Gaziantep Tabipler Odası Başkanı Refik Sacır, batılı ülkelerde doktorların her iki-üç yılda bir kurslara katılarak bu kurslar sonunda sertifika aldıklarını ve bunu muayenehanelerine asmak zorunda olduklarını belirtti.
Sacır, tıp fakültesinden mezun olduktan sonra bir doktorun ömür boyu o bilgilerle çalışmasının mümkün olmadığını, ancak ülkemizde bazı doktorların tıptaki gelişmeleri kendi çabalarıyla öğrenmek zorunda kaldığını söyledi.
Türkiye Tabipler Odasının, Sağlık Bakanlığına sürekli başvurarak doktorların günün gelişmelerini izleyerek kendilerini yenilemeleri için kurslar düzenlenmesi gerektiğinin hatırlatıldığını söyleyen Sacır, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının konuyla ilgilenip böyle bir çalışmaya girmediğini söyledi. Bu nedenle doktorların kendi çabaları ile gelişmeleri izlediğini, ancak yetersiz kaldığını belirtti.
Tabipler Odası Başkanı Sacır, şehrimizde 200 civarında doktorun özel muayenehanesin de çalıştığını, bu sayının doğudaki illere göre çok fazla, batıdaki illere göre ise az kaldığını ifade etti.
Sacır, Gaziantep Tabipler Odasına üye olan 220 civarında doktordan, 190 tanesinin mütehassıs, 30 unun da pratisyen doktor olduğunu bildirdi. Doktorların bir kısmının odaya kayıtlı olmadığını belirten Sacır, hastanelerde tam gün görev yapan doktorların 8-12 ile 14.00-17.00 arasında olmak üzere toplam yedi saat çalıştıklarını, yarım gün çalışan doktorların ise diğerlerinden bir saat az görev yaptıklarını söyledi.
Tabipler Odası Başkanı, doktorların her iki-üç yılda bir kendi ihtisas dallarında açılacak kurslara katılarak kendilerini yenilemeleri gerektiğine dikkat çekerek, bakanlığın bu konuya eğilmesi gerektiğini söyledi.
