Ali Kemal Taşar kendisiyle anlaşmayan üç kişiyi mahkemeye verdi
Ali Kemal Taşar aralarında anlaşmazlık çıkan üç hisse sahibini mahkemeye veriyordu. 1. Sulh hukuk hakimliğinde bu mahkeme halen devam ediyor. Taşar, açtığı davada ortaklığın giderilmesini, söz konusu ortaklık nedeniyle hisse sahipleri arasındaki anlaşmazlığın ya taksim yoluyla, ya da gayri menkulün satılarak ortaklığın düşmesi yoluyla hallini istiyor.
Bir ilgili ise, Taşar'ın ortaklığın giderilmesini istemesini, diğer ortakların aleyhine bir tutum olarak nitelendiriyor. Arsanın taksimi yoluyla anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığını, hisselerin imar planına göre düzenlendiğini, bu plana göre her hissenin bir yerde toplanamayacağı belirtiliyor.
İlgili, taksimin söz konusu olmadığı hallerde, ortaklığın giderilmesinin istenmesinin gayri menkulün satılması sonucunu doğuracağını, satışa çıkarıldığı zaman da kimde para varsa, yani hangi ortak zenginse, arazinin onun tarafından alınacağını anlatıyordu.
Yetkili kişilerden biri de “Hisseli arazilerin satışının son çıkan kanunla yasaklanmasından büyük memnunluk duyduklarını, çünkü şimdiye kadar hisseli arazi alan vatandaşların hep çıkmaza girip zarar ettiklerini vurguluyordu. Yetkili “Ali Kemal Taşar'ın arazisi için belediyede işleme başlarken tüm ortakların olurunu aldık. Aslında tüm mülk sahiplerinin oluru alınmaz. Ancak bunlar şöhretli olduğu için yapıldı. Dağıtım konusunda anlaşmazlık çıktı. Hissedar olanları çağırıp yerlerini gösterdik. Üç kişi yerini beğenmedi. Hissedarların her birinden yüzde 25. Ali Kemal Taşar'dan ise yüzde 68 ortaklık ve düzenleme payı alındı 900-1000 metrekarelik parsel 5-12 kişi arasında paylaştırıldı” diyor.
Aynı yetkili, Ali Kemal Taşar'ın hisse sahiplerini “Ben belediye başkanına her dediğimi yaptırırım” diye tehdit ettiğine inandığını da ayrıca ifade ediyordu.
Ancak diyordu, artık belediyede ne Taşar'ı ne de onun getirdiği belediye başkanını seven kimse kalmadı.
Hisse sahiplerinin kendilerine gelerek “Taşarlar güçlü adam, biz onlarla baş edemeyiz. Bizi tehdit edip duruyorlar. Nasıl anlaşılması gerekiyorsa öyle anlaşalım. Yeter ki bunlardan yakamızı sıyıralım” dediklerini belirten ilgili, 70 hisse sahibinin Taşarlar'dan kurtulmak için anlaşmaya vardıklarım, diğer üç kişininse (Abdulkadir Yağlı, Osman Ateş, Saadet Güzel) anlaşmaya karşı çıktıklarını söylüyordu.
Yetkili “Vatandaşa yol kenarına düşen yerin daha kıymetli olacağını biz anlattık. Bu nedenle anlaşmak istemediler. Kendi hisselerinin parselasyona göre nereye düşüyorsa oraya verilmesini istediler. Böylece üç kişinin arazisi 13 parsele ayrıldı diye açıklıyordu olayı.