Türkiye'de son yıllarda yüzde 10’luk büyüme yakalayan şekerleme ve çikolata pazarı, 3.1 milyar dolarlık ciroya ulaştı. Özellikle bayramlarda satışlarını beşe katlayan markalar, cironun önemli bir bölümünü de bu dönemlerde gerçekleştiriyor. Ramazan ve Kurban Bayramlarında ortalama kişi başı tüketim 1 kilogramı bulurken, yıllık tüketim de 2 kilogram seviyesinde gerçekleşiyor.
Türkiye'de şeker ve çikolata pazarını değerlendiren Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Başkanı Zekeriya Mete, Türkiye’de gelir düzeyi ile orantılı olarak Marmara bölgesinde daha çok çikolata satın alındığını söyledi.
-
Mete, doğuya gittikçe ikram edilen ve hediye amaçlı satın alınan ürün portföyünün şekere kaydığını ifade ederken, "Çikolatanın yaklaşık yüzde 45’i Marmara Bölgesi’nde tüketiliyor. Marmara’daki paketli ürün tüketiminin de diğer bölgelere göre daha yüksek olduğu gözleniyor. Pazarın önümüzdeki dönemde Türkiye’de büyümeye devam edeceğini düşünüyorum. Tüketim Bayramlarda en üst seviyeye ulaşıyor. Toplam tüketimin üçte biri Ramazan ve Kurban Bayramlarında yapılıyor” dedi.
Sektörde ihracatın önemli ölçüde arttığını belirten Zekeriya Mete, 2012 yılında sektördeki ihracat hedefinin 2.5 milyar dolar olduğunu, başlıca ihraç ülkelerinin, Avrupa Birliği ile Kuzey Afrika ülkeleri, Rusya, Suudi Arabistan, ABD, Türki Cumhuriyetleri Orta Doğu ve Uzak Doğu olduğunu söyledi. Endüstriyel üretime geçişin tarihi çok eski olmadığını ifade eden Mete, "80’li yıllarla birlikte ticaretin gelişmeye başlaması, teşvik uygulamalarının artması doğal olarak yatırımların da artmasına neden oldu. Bu gelişmeler, sadece sektörümüzün değil ilişkili diğer sektörlerin de büyümesini sağladı. Bu sektörler arasında ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemeleri üreten sektörleri sayabiliriz. Bugün çikolatanın beşiği kabul edilen Belçika ve Avusturya’ya çikolata ihraç eder hale geldik" diye konuştu.
Türk çikolata ve şekerleme sektörünün en önemli sorunlarından birinin de merdiven altı üretim olduğuna dikkat çeken Zekeriya Mete, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye’de sektörün en büyük sorunu kayıt dışı üretim alanları. Bununla sektör çok ciddi mücadeleler verdi. Ancak burada çok fazla başarılı olunamadı. Şimdi yavaş yavaş tüketici bilinçlenmeye başladı. Gelir seviyesi de arttıkça tüketici artık markalı ürünleri almayı tercih ediyor. Eskiden bakkallar Bayramlarda bu ürünleri tezgâh üstlerinde satarlardı. Kilo fiyatı diğer ürünlere göre daha uygun çikolata ve şekerler yok satardı. Ancak artık tüketici bilinçlenmeye başladı. Bu ürünlerin lezzet ve sağlık bakımından markalı ürünlerle kıyaslanamaz olduğunun farkına vardı. Bu da sektöre yatırımları arttırıyor. Son birkaç yılda bu alanda önemli gelişmeler gözlemleniyor. Markalı ürünlere talep arttı. Merdiven altı üretim artık sona yaklaşıyor. Tüketici sağlıklı ürünleri tüketmeyi tercih ediyor.”
Mete, doğuya gittikçe ikram edilen ve hediye amaçlı satın alınan ürün portföyünün şekere kaydığını ifade ederken, "Çikolatanın yaklaşık yüzde 45’i Marmara Bölgesi’nde tüketiliyor. Marmara’daki paketli ürün tüketiminin de diğer bölgelere göre daha yüksek olduğu gözleniyor. Pazarın önümüzdeki dönemde Türkiye’de büyümeye devam edeceğini düşünüyorum. Tüketim Bayramlarda en üst seviyeye ulaşıyor. Toplam tüketimin üçte biri Ramazan ve Kurban Bayramlarında yapılıyor” dedi.
Sektörde ihracatın önemli ölçüde arttığını belirten Zekeriya Mete, 2012 yılında sektördeki ihracat hedefinin 2.5 milyar dolar olduğunu, başlıca ihraç ülkelerinin, Avrupa Birliği ile Kuzey Afrika ülkeleri, Rusya, Suudi Arabistan, ABD, Türki Cumhuriyetleri Orta Doğu ve Uzak Doğu olduğunu söyledi. Endüstriyel üretime geçişin tarihi çok eski olmadığını ifade eden Mete, "80’li yıllarla birlikte ticaretin gelişmeye başlaması, teşvik uygulamalarının artması doğal olarak yatırımların da artmasına neden oldu. Bu gelişmeler, sadece sektörümüzün değil ilişkili diğer sektörlerin de büyümesini sağladı. Bu sektörler arasında ham madde, yardımcı madde ve ambalaj malzemeleri üreten sektörleri sayabiliriz. Bugün çikolatanın beşiği kabul edilen Belçika ve Avusturya’ya çikolata ihraç eder hale geldik" diye konuştu.
Türk çikolata ve şekerleme sektörünün en önemli sorunlarından birinin de merdiven altı üretim olduğuna dikkat çeken Zekeriya Mete, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye’de sektörün en büyük sorunu kayıt dışı üretim alanları. Bununla sektör çok ciddi mücadeleler verdi. Ancak burada çok fazla başarılı olunamadı. Şimdi yavaş yavaş tüketici bilinçlenmeye başladı. Gelir seviyesi de arttıkça tüketici artık markalı ürünleri almayı tercih ediyor. Eskiden bakkallar Bayramlarda bu ürünleri tezgâh üstlerinde satarlardı. Kilo fiyatı diğer ürünlere göre daha uygun çikolata ve şekerler yok satardı. Ancak artık tüketici bilinçlenmeye başladı. Bu ürünlerin lezzet ve sağlık bakımından markalı ürünlerle kıyaslanamaz olduğunun farkına vardı. Bu da sektöre yatırımları arttırıyor. Son birkaç yılda bu alanda önemli gelişmeler gözlemleniyor. Markalı ürünlere talep arttı. Merdiven altı üretim artık sona yaklaşıyor. Tüketici sağlıklı ürünleri tüketmeyi tercih ediyor.”
RSS