ANASAYFA arrow right Ekonomi

Derinleşen ekonomik krizle birlikte mevcut sorunlar daha da derinleşti

Derinleşen ekonomik krizle birlikte mevcut sorunlar daha da derinleşti
YAYINLAMA: 04 Ağustos 2021 / 20.52
GÜNCELLEME: 04 Ağustos 2021 / 21.01
KESK Gaziantep Şubeler Platformu, Yeşilsu Parkı’nda KESK Yürütme Kurulu ile üye sendikaların Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin de katılımı ile Toplu İş Sözleşmesine yönelik taleplerini basın açıklamasın yaparak dile getirdi.  

KESK MYK Üyesi Gönül Kural Şimşek, derinleşen ekonomik krizle birlikte mevcut sorunların daha da ağırlaştığını söylerken, “Ailelerini de kattığımızda 20 milyonluk önemli bir kitleyi etkileyecek olan toplu sözleşme sürecinin içindeyiz” dedi. 

Bugüne kadar hiçbir temel sorunumuz çözülmedi

Şimşek, “Bugüne kadar beş defa kurulan masadan, insanca yaşamaya yetecek bir ücretten güvencesiz, sözleşmeli istihdama son verilmesine, gelir vergisi adaletsizliğinin ve ek gösterge adaletsizliğinin ortadan kaldırılmasından ek ödemelerin emekli aylıklarına yansıtılmasına kadar hiçbir temel sorunumuz çözülmemiştir. Çözülmediği gibi giderek derinleşen ekonomik kriz mevcut sorunlarımızı daha da ağırlaştırdı” tespitini yaptı.

Toplumun emeğiyle geçinen yüzde 99’unun öncelikle bugüne kadar ellerinden alınanları, gasp edilen, budanan haklarını geri istediğini kaydeden Şimşek, “Yoksullaştırılan, borçlandırılan, mülksüzleştirilen, güvencesizleştirilen milyonlar temel gelir güvencesi ve kamu emekçileri ve emeklileri bugüne kadar hep ertelenen, fazlası ile hak ettikleri insanca yaşam, güvenceli iş ve güvenli gelecek için haklarının garanti altına alınmasını istiyor” ifadelerini kullandı.

Reel kayıpların giderilmesi için yoksulluk sınırındaki artış oranının tüm kamu emekçilerinin maaş artışında temel alınmasını, buna göre, öncelikle 2022 yılı için, son iki yılda yoksulluk sınırı ile temel maaş unsurları arasında oluşan yüzde 8,5 oranındaki reel kaybın giderilmesini, ardından maaşların en son açıklanan Haziran 2021 TÜFE + ÜFE oranında artırılmasını ve söz konusu tutara yüzde 3 refah payı eklenmesini istediklerini vurgulayan Şimşek, “Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını esas aldığımızda bugün itibariyle 408,68 TL çalışmayan eş yardımı, 179,80 TL 0-6 yaş arası 2 çocuk yardımı ile birlikte net maaşı 4 bin 810 TL olan en düşük kamu emekçisi maaşının AGİ hariç 219 TL’ye yükseltilmesini, Sonuç olarak 2022 yılı için tüm kamu emekçilerinin maaşlarında yansımalarla birlikte yüzde 43,5 artış yapılmasını, hali hazırda 408,67 TL olan eş yardımının asgari aylık gıda harcaması olan 707,50 TL’ye çıkarılmasını, eşi çalışmayan, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu bulunan emekli kamu emekçilerine de eş ve çocuk yardımı verilmesini istiyoruz” açıklamasında bulundu.

Şimşek, “Lojmanda oturan kamu emekçisi 100 metrekare için 630 TL kira ödemektedir. Ödediği lojman kira bedelinin ortalama konut kira bedeli olan 1.180 TL’den düşülmesinden sonra kalan 550 TL’nin lojmanda oturmayan kamu emekçisine ödenmesini, iş yerinde yemek çıkmayan kamu emekçilerine aylık 520 TL yemek yardımı yapılmasını, tüm kamu emekçilerine Türkiye doğalgaz tüketim ortalaması düşünülerek yıllık 4 bin 357 TL, aylık 363 TL yakacak yardımı yapılmasını, taleplerimizin kabulü halinde 2023 yılı için 2022 yılında gerçekleşen TÜFE+ÜFE ortalaması üzerine + 3 puan refah payı verilerek maaş hesabının yapılmasını istiyoruz. Ayrıca, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını, maaşlarımızın asgari ücret tutarını aşan kısmı için gelir vergisinin ilk dilim oranın uygulanmasını, lisans ve ön lisans mezunu tüm kamu emekçilerinin ek göstergesinin 3600’e çıkarılmasını, bunun dışında kalan tüm kamu emekçilerinin mevcut ek göstergelerinin 800’er puan artırılmasını, mevcut emekli maaşlarının yoksulluk sınırı baz alınarak artırılmasını ve EYT haksızlığına son verilmesini talep ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.

İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasasının hayata geçirilmeli

KESK MYK Üyesi Gönül Kural Şimşek, konuşmasını şöyle tamamladı: Hukuksuz ve keyfi olarak OHAL-KHK’leri ile işinden, ekmeğinden edilen kamu emekçilerinin görevlerine iade edilmesini, geriye dönük tüm hak kayıplarının karşılanmasını, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yasasının geri çekilmesini, iş güvencemizi fiilen kullanılamaz hale getiren tüm düzenlemelerin kaldırılmasını, sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini, performans, esnek çalışma gibi kamu hizmetlerinde niteliği düşüren, kamu emekçilerini birbirinin rakibi haline getiren uygulamalara son verilmesini, yardımcı hizmetler sınıfı personelinin öğrenim durumlarına göre diğer hizmet sınıflarına sınavsız atanmalarını, ayrımsız tüm çalışanları kapsayan, başta Covid 19 olmak üzere meslek hastalıklarının tanımlandığı yeni bir İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasasının hayata geçirilmesini istiyoruz.” Hüseyin Karataş

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *