AB liderlerinin 15-16 Aralık günlerinde yapacağı zirve toplantısına iki hafta kala Avrupa Birliği’nde Türkiye’ye ilişkin tartışmalar tüm hızla devam ediyor. Almanya’da kamuya ait yayın kuruluşu Deutche Welle'de, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sona erdirilmesi gereğini savunan bir yorum yayımlanması dikkat çekti.
DWelle’nin kıdemli AB muhabiri Barbara Wesel, Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdiği yorumunda “Avrupalı liderler şimdiye kadar Türkiye ile iletişim kanallarını açık tutma gerekçesine sığındılar. Bu göz boyama. Çünkü gerçek anlamda görüş teatisinin yerinde yeller esiyor” görüşünü öne sürdü.
“Ankara’nın Avrupa'nın taleplerine kulak asmayıp, demokrasinin kurallarını sürekli ihlal etmekle hedeflediği AB üyeliğinden giderek daha da uzaklaşlaştığını” savunan Wesel, “Tam üyelik görüşmeleri zaten fiilen dondurulmuş bulunuyor. Kamuoyunu abartılı açıklamalarla yanıltmak yerine müzakerelerin kesildiğini resmen açıklamak daha doğru olmaz mı?” sorusunu sordu.
Wesel, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bir yıl önce Türkiye ile geri kabul anlaşmasına vardığında, kendisine şantaja maruz kalabileceği uyarısında bulunulduğuna dikkat çektiği yorumunda “Nitekim Türk tarafı şimdi kapıları açıp milyonlarca mülteciyi Avrupa'ya bırakmakla tehdit ediyor. Bu tehdit etkisini gösteriyor ve AB'yi gereksiz yere dikkatli olmaya zorluyor” ifadelerini de kullandı. Wesel, DWelle Türkçe’nin yansıttığı yorumunda şu savları da dile getirdi:
“Avrupa hükümetleri Avrupa Parlamentosu'nun tam üyelik görüşmelerinin en azından askıya alınması şeklindeki tavsiye kararını yerine getirmeye bile çekiniyorlar. Aslında müzakerelerin resmen sona erdirilmesi gerekirdi. Türkiye'deki muhalefete ve basına uygulanan baskıya rağmen dillendirilen müzakereleri sürdürme masalına kim inanır? Kırmızı çizgi çoktan aşılmıştır, idam cezasının geri getirilmesini beklemeye lüzum kalmamıştır.”
Wesel, “Avrupa hükümetleri nihayet kaçınılmaz olanı yapıp, sözde tam üyelik görüşmelerini sona erdirme cesaretini göstermeli. AB Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilecek yanıtın sadece ‘Avrupa ile böyle oynanamaz' olabileceği açıkça anlatılmalı. Böylece Avrupa politikasının dürüstlüğüne önemli bir katıda bulunulmuş olur” dedi. ANKA
DWelle’nin kıdemli AB muhabiri Barbara Wesel, Türkiye-AB ilişkilerini değerlendirdiği yorumunda “Avrupalı liderler şimdiye kadar Türkiye ile iletişim kanallarını açık tutma gerekçesine sığındılar. Bu göz boyama. Çünkü gerçek anlamda görüş teatisinin yerinde yeller esiyor” görüşünü öne sürdü.
“Ankara’nın Avrupa'nın taleplerine kulak asmayıp, demokrasinin kurallarını sürekli ihlal etmekle hedeflediği AB üyeliğinden giderek daha da uzaklaşlaştığını” savunan Wesel, “Tam üyelik görüşmeleri zaten fiilen dondurulmuş bulunuyor. Kamuoyunu abartılı açıklamalarla yanıltmak yerine müzakerelerin kesildiğini resmen açıklamak daha doğru olmaz mı?” sorusunu sordu.
Wesel, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bir yıl önce Türkiye ile geri kabul anlaşmasına vardığında, kendisine şantaja maruz kalabileceği uyarısında bulunulduğuna dikkat çektiği yorumunda “Nitekim Türk tarafı şimdi kapıları açıp milyonlarca mülteciyi Avrupa'ya bırakmakla tehdit ediyor. Bu tehdit etkisini gösteriyor ve AB'yi gereksiz yere dikkatli olmaya zorluyor” ifadelerini de kullandı. Wesel, DWelle Türkçe’nin yansıttığı yorumunda şu savları da dile getirdi:
“Avrupa hükümetleri Avrupa Parlamentosu'nun tam üyelik görüşmelerinin en azından askıya alınması şeklindeki tavsiye kararını yerine getirmeye bile çekiniyorlar. Aslında müzakerelerin resmen sona erdirilmesi gerekirdi. Türkiye'deki muhalefete ve basına uygulanan baskıya rağmen dillendirilen müzakereleri sürdürme masalına kim inanır? Kırmızı çizgi çoktan aşılmıştır, idam cezasının geri getirilmesini beklemeye lüzum kalmamıştır.”
Wesel, “Avrupa hükümetleri nihayet kaçınılmaz olanı yapıp, sözde tam üyelik görüşmelerini sona erdirme cesaretini göstermeli. AB Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verilecek yanıtın sadece ‘Avrupa ile böyle oynanamaz' olabileceği açıkça anlatılmalı. Böylece Avrupa politikasının dürüstlüğüne önemli bir katıda bulunulmuş olur” dedi. ANKA