ANASAYFA arrow right Ekonomi

Türkiye, tarım sektöründe olması gereken noktada değil

Türkiye, tarım sektöründe olması gereken noktada değil
YAYINLAMA: 24 Ağustos 2021 / 20.49
GÜNCELLEME: 24 Ağustos 2021 / 20.53
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Program Destek Uzmanı Nuri Dilekçi: “Suriyelilerin hem tarımsal üretime katkılarının değerlendirilmesi hem vasıflı iş gücü ihtiyacı hem de genel olarak istihdam yoluyla entegrasyonun sağlanmasını kapsayan bir anket uygulamamız olacak ve Gaziantep için bir yol haritası belirleyeceğiz”

Türkiye’nin tarım sektörün de olması gereken noktada olmadığını vurgulayan Türk-İş Gaziantep İl Temsilcisi ve Koop-İş Sendikası Şube Başkanı Mehmet Akif Sarıca, “Hububattan diğer tüm tarımsal ürünlere tırlarla ihracat yapabilecek bir potansiyele sahibiz, ama tarım arazilerinin tam olarak işlenmediği ve tarım ile uğraşan insanların en az seviyede olduğunu görüyoruz. Tarımın tekrar eski seviyesine gelmesi için ehil olan Suriyelilerde katkı sağlayarak bu alanın doldurulması gerektiğine inanıyorum. Çünkü tarım her şeyin ana motoru” dedi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri Sarıca’yı makamında ziyaret etti.  Ziyarette, Suriyeli mültecilerin tarımsal üretim, tarımsal iş dünyasında ve tarımsal istihdam ile çalışma hayatında işçi-işveren ilişkileri konuları üzerinde görüş alışverişin bulunuldu.

Gastronomide var olan kalitenin korunması gerekiyor

Sarıca, temel gıda maddelerinin üretiminin ve insanların bu ürünlere ulaşımının çok önemli olduğuna dikkat çekti, mültecilerin temiz su, barınma ve gıda ürünlerine erişiminin daha az olduğunu söyledi. “Bununla ilgili devletlerin, dünyanın alması gereken tedbirler var. Bu kapsamda ortak akılla tek çatı altında toplanıp her türlü organizasyonun bir elden yapılması ve sonuç odaklı projelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. Suriyelerin en çok yaşadığı şehirlerin başında Gaziantep geliyor. Gastronomi kenti olan Gaziantep’te Suriyeliler lokanta, tatlıcı, kebapçı dükkânları açarak kendilerine yer edinmeye çalışıyorlar. Ama bunun Gaziantep’in gastronomi kenti olması zedeleyecek duruma gelmemesi lazım. Çünkü var olan kalitenin korunması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Suriyelilerin Türkiye’de ne kadar kalacağının netlik kazanması gerekiyor

Suriyeliler’in Türkiye’de ne kadar kalacağının netlik kazanması gerektiğinin altını çizen Başkan Sarıca, bu netliğin kayıt dışılığında önüne geçeceğini belirtti. “Kişinin ne kadar kalacağı belli olduğunda, yaptığı birikimleri kendi ülkesine aktarma, emeklilikte kullanma veya primin geri iade edilmesi şeklinde düzenlemeler yapılmalı. Çünkü bu insanlar, sağlıktan eğitime kadar birçok alanda devleti yüksek maliyet altına sokuyorlar. O nedenle Suriyeliler, bu maliyete destek vermiş olurlar” ifadelerini kullandı.

Eylül ayındaki toplantıdan sonra Gaziantep’in yol haritasını belirleyeceğiz

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Program Destek Uzmanı Nuri Dilekçi, “Suriyeli sığınmacılar sorunu bağlamında Adana ve Gaziantep’te tarım sektörü analizi çalışması kapsamında buradayız. Çalışmamız tarımsal üretim, tarımsal iş dünyası ve tarımsal istihdam olmak üzere üç konuyu kapsıyor ve üç konuda sahada bilgi toplama faaliyetimiz var. Eylül ayında, Suriyelilerin hem tarımsal üretime katkılarının değerlendirilmesi hem vasıflı iş gücü ihtiyacı hem de genel olarak istihdam yoluyla entegrasyonun sağlanmasını kapsayan bir anket uygulamamız olacak. Tüm bu çalışmalar bittikten sonra Ekim ayı içerisinde büyük bir toplantı organize edeceğiz ve tüm sonuçları paydaşlarımızla paylaşacağız ve Gaziantep için bir yol haritası belirleyeceğiz” şeklinde konuştu.

Tarım sektöründe çalışan Suriyeli sığınmacıların barınma koşulları çok kötü

Tarımda kayıt dışılığın yüksek olduğunu ifade eden Dilekçi, mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 50’sini Suriyelilerin oluşturduğunu sözlerine eklerken, bu oranın bazı illerde yüzde 80-90’a yükseldiğini kaydetti. “Tarım sektöründe iş gücü ihtiyacımız vardı. Dolayısıyla tarım sektöründe mevsimlik işçi olarak çalışan sığınmacılar bir iş gücü rekabetine sebep olmuyor, ancak sanayi ve hizmetler sektöründe böyle değil. Adana’da tarım sektöründe çalışan Suriyeli sığınmacıların barınma koşulları çok kötü. Temiz su, elektrik, çöplerin toplanması, beslenme ve giyinme koşulları çok kötü. Bu beş temel insani şartlar açısından çok zor durumdalar. Bu konuda hem kamu otoritesinin hem de uluslararası kuruluşların elini taşın altına koyması gerekiyor” diye açıklamada bulundu. Hüseyin Karataş  

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *