16-17 yaş grubunda 731 bin 16 kız çocuğu evlendirildi

Dünya genelinde milyonlarca kız çocuğunun halen eğitime, sosyal ve yasal haklara erişemediğini, erken yaşta evlenmeye zorlandığını, çocuk işçiliğine, ev içi emek sömürüsüne, yoksulluğa, şiddete, istismara ve ayrımcılığa maruz kaldığını hatırlatan Söyleyici, “Türkiye’de de durum dünya genelinden farklı olmamakta. Öyle ki çocuk evliliklerinin yolunu açan, şiddet ve istismar faillerinin elini kolaylaştırıp cesaretlendiren uygulamalarla, kız çocuklarını eğitimden, toplumsal hayattan koparıp güçsüzleştiren, geleneksel ataerkil rollere hapseden politikalar her gün meşrulaştırılıyor” diye konuştu.

Söyleyici, “Nüfus kayıtlarına geçmeyen bilgilerin TÜİK verilerine yansımadığı göz önüne alındığında, psikolojik, ekonomik ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan istismar ve şiddeti içinde barındıran çocuk yaşta evliliklerin çok daha fazla olduğu tahmin ediliyor. Çocuk yaşta yapılan evlilikler, kız çocuklarına henüz hazır olmadıkları ağır sorumluluklar yüklemekte, onların sağlığını tehlikeye atmakta, eğitimden ve kamusal alandan kopmalarına sebep oluyor” dedi.

1,5 milyonu aşkın kız çocuğu eğitim sisteminin dışında kaldı

Eğitimin bütün kademelerinde erkek çocuklarının sayısı kız çocuklarından daha fazla olduğuna dikkat çeken Söyleyici, “MEB’e göre ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu okula gidemiyor. Böylelikle okul çağında 866 bin kız çocuğu eğitimin dışına itiliyor. Kız çocuklarını açık öğretime yönelten yönetmeliklerle dolu.  Açık öğretimde 636 bin 270 kız öğrenci okurken; belirten istatistiklere göre ise toplamda 1,5 milyonu aşkın kız çocuğu eğitim sisteminin dışında kaldı. Oysaki kız çocuklarının eğitime erişmeleri, eğitim düzeylerinin yükseltilmesi ve eğitime etkin katılımları; toplumsal alandaki konumlarının güçlendirilmesi ve eşit haklardan faydalanmaları açısından kritik önemde” açıklamasını yaptı.
Cinsiyet eşitliğinin esas alındığı bir çalışma yaşamı ve ortamı sağlanmalı

Eğitim Sen Gaziantep Şubesi Kadın Sekreteri Elif Söyleyici, kız çocuklarının derhal çözüm bekleyen ciddi sorunlarının bulunduğunu, Türkiye’de, çözüme dair yaklaşımların sistematik, yapısal ve sürdürülebilir olması gerektiğini sözlerine ekledi, konuşmasını şu şekilde tamamladı: İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme iptal edilerek, sözleşme etkin biçimde uygulanmalı. Kız çocuklarının ilköğretimde okul terklerinin azaltılması için önlemler alınmalı, okullaşma oranları yükseltilmeli ve eğitim öğretim müfredatı, cinsiyet eşitliği perspektifi esas alınarak yeniden düzenlenmeli. Risk altındaki kız çocuklarının belirlenmesi ve korunmaları için gereken erişim ve müdahale ilgili mekanizmalar tarafından derhal sağlanmalı. Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini ortadan kaldırmak ve kadınların yönetim düzeylerinde yer almalarını sağlamak için cinsiyet eşitliği sağlayan mekanizmalar uygulanmalı, cinsiyet eşitliğinin esas alındığı bir çalışma yaşamı ve ortamı sağlanmalı.” Adem Kesenek