ANASAYFA arrow right Güncel

Antep’in bereketli topraklarında tarım da günden güne bitiyor

Antep’in bereketli topraklarında  tarım da günden güne bitiyor
YAYINLAMA: 30 Aralık 2025 / 18.52
GÜNCELLEME: 30 Aralık 2025 / 18.52

CHP Milletvekili Hasan Öztürkmen, Antep’in sorunlarını sıraladığı açıklamasında, “Gaziantep’te geriye giden sadece sanayi değil. Gaziantep’in bereketli topraklarında tarım da günden güne bitiyor. Üretim maliyetlerindeki fahiş artışlar, iklim krizinin etkileri, pazarlama sorunları, yeterli desteklerin olmaması ve köklü politika eksiklikleri, çiftçilerimizi adeta çaresiz bırakmıştır. Ülke genelinde olduğu gibi Antep’te de tarım istihdamı günden güne düşmektedir. Kuraklık yetmezmiş gibi bu sene zirai don da çiftçimizi vurdu. Özellikle fındık, ceviz, elma, kayısı, kiraz, üzüm ve dut gibi stratejik ürünlerde ciddi rekolte düşüşü yaşandı.3 milyon 468 bin dekar tarımsal alanımız var. Bunun 2 milyon 200 bin dekarında meyve, 1 milyon 430 bin dekarında da Antep fıstığı tarımı yapılmaktadır. Bu yıl "yok yılı" olduğundan geçen yıla göre rekoltede yüzde 80 düşüş yaşandı” dedi.

Faiz ve düşük kur politikası sanayiciyi zora sokuyor

2025 yılında Meclis’te yaptığı konuşmalarda zirai dondan ve kuraklıktan etkilenen çiftçileri ve sanayi bölgesinde yaşanan sorunları, artan işsizliği defalarca dile getirdiğini belirterek, “Gaziantep, güçlü sanayi altyapısı, çalışkan insanları ve ihracat kapasitesiyle Türkiye ekonomisi için stratejik önemdedir. En çok ihracat gerçekleştiren iller arasında 2020 ve 2021 yılında 5. sırada yer alırken sonrasında 6. Sıraya gerilemişti. Bu yıl da 2024 rakamlarının gerisinde seyrediyor. Yıl sonu 8. Veya 9. Sırada yer almamız sürpriz olmaz. Artan maliyetler, yüksek faiz ve düşük kur politikası sanayiciyi zora sokuyor, dış pazarda rekabet edemez konuma getiriyor” dedi.

Küçük ve orta boy işletmeler krediye ulaşamıyor

“Gaziantep’in gündeminden iflas ve konkordato haberleri düşmüyor” diyen Öztürkmen, “Finansmana erişemeyen işletmeler borçlarını çeviremez hale geldi. Sanayicimiz için uygun faizli kredi ve kur desteğini kapsayan mekanizmaların ivedilikle devreye alınmasını bekliyoruz.

Esnaf ve Sanatkarlarımızın kronikleşmiş emeklilik ve Bağ-Kur (4B) primi ödeme sorunu bulunmaktadır. Esnaf ve Sanatkarlarımızın prim ödeme süreleri ayrım yapılmaksızın 7200 gün olmalı ve en son çıkan yapılandırmada kapsama alınmadığı için biriken Bağ-Kur prim borçları yapılandırılmalıdır. Küçük ve orta boy işletmeler krediye ulaşamıyor. Hangi esnaf kredi kullanıyor, ne amaçla kullanıyor, bunlar araştırılmıyor. Artan kiralar esnafın belini büküyor. Sanayici zor durumda, işçi ve işsiz daha da zorda. Gaziantep’te işsizlik oranı Türkiye ortalamasının üzerine. Özellikle genç işsizlik oranı endişe verici. Gaziantep gibi sanayi şehrinde işsizliğin yüzde 10’un üzerine çıkması, üzerine düşünmemiz gereken bir konu. Üstelik TÜİK’in rakamlarına yansımayan gerçek işsizlik rakamı bunun kat kat üstünde.

Üretim ve sanayi sektöründeki durgunluk, iş arayan vatandaşların istihdama erişimini zorlaştırıyor” diye konuştu.

Gaziantep için tehlike çanları çalıyor

“Çalışanlarımız ise açlık sınırının altındaki asgari ücrete mahkûm edilmek isteniyor” diyen Öztürkmen,  “Kadınların ve gençlerin istihdama katılımı çok sınırlı. Gaziantep'te 20-24 yaş grubu kadınlarda işsizlik oranı yüzde 40 gibi yüksek bir rakamdır. Kadınların işsizliği, kent genelinde işsizliğin yüzde 20’nin üzerinde olduğunu gösteriyor. Şehrimizde işgücüne katılım oranı, Türkiye ortalamasının çok gerisinde. Gaziantep için tehlike çanları çalıyor. Resmi açlık sınırının 30.000 lira olduğu ülkemizde asgari ücret, 28 bin 75 lira olarak açıkladı. Kamu kaynaklarını peşkeş çekmelerine, ülkeyi maden sahalarına açmalarına rağmen, halka verecek bir şeyleri yok. Asgari ücret tarihimizde ilk kez, açlık sınırının altında açıklanmıştır. Defalarca uyardık, işçinin hakkı olan 39.000 lirayı istedik. Ama salonlara hapsolan AKP sokağın sesini duymadı, 2026’nın sefalet yılı olacağını bugünden ilan etti. Gaziantep’te merkezde ev kiraları 15 binden başlıyor. 28 bin lira alan bir işçi, 15 bin kira verdikten sonra, kendisini, ailesini nasıl geçindirir?” diye sordu.

Çocuklarımıza ABD'li çiftçinin fıstığını yediriyoruz

Fıstık fiyatlarının artmasının üreticiye bir hayrı dokunmadı” diyen Hasan Öztürkmen, “Fiyatlar arttı ama rekoltenin düşmesinden dolayı fiyat artışının bir hayrını göremiyor üretici. Üretici destek beklerken, AKP köstek olmaya devam ediyor. Önce Ticaret Bakanlığı tarafından Antep fıstığına ithalat izni verildi. Sonra ABD’den ithal edilen pirinç, tütün, badem, ceviz ve Antep fıstığı gibi temel tarım ürünlerine uygulanan vergiler kaldırıldı. Siz, ABD Başkanı Trump'a şirin görüneceğim diye tarım ürünleri ithalatında vergiyi kaldırırsanız, ihracatçı olduğunuz Antep fıstığı gibi ürünlerde ithalatçı duruma gelirsiniz. Tüm dünya Antep fıstığının kalitesini, lezzetini konuşurken, biz çocuklarımıza ABD'li çiftçinin fıstığını yediriyoruz. İthalat kolaycılığına kaçmak yerine üreticiyi destekleseniz, dünyanın bir numaralı fıstık üreticisi olurduk. ABD çiftçisi bu topraklardan aldıkları fıstıkları devlet desteği ile yetiştiriyor. ABD’nin sübvansiyonlu ürünleri karşısında rekabet mümkün değil. Devletimiz üreticinin yanında olmalı, çiftçiyi tüccara mahkûm etmemeli” şeklinde açıklamada bulundu. Haber Merkezi

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *