BİRTEK-SEN'den Antep’te 'Emek Festivali': Hayatı yaratan biziz, emek bizim, sahne bizim
Birleşik Tekstil İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN), Antep’te Başpınar işçilerinin yıllardır süren direnişi bu kez sanatla buluşturuyor. Moğollar’dan Kardeş Türküler’e, Şanışer'den Sokrat St'ye, Rewşan'dan Hayal Band'e birçok sanatçı ve grup 11 Ekim'de Antep’te işçiler için sahne alacak. Gelir işçilerin grev fonuna gidecek.
“Birlikte eğlenmek de kavganın bir biçimi”
Festivalin yalnızca Antep’teki işçilere değil, Türkiye’nin dört bir yanında emek mücadelesini takip eden herkese açık olduğunu belirten Türkmen, şu mesajı verdi: “İşçilerin hak mücadelesi ne kadar önemliyse, birlikte şarkı söyleyip eğlenmeleri de o kadar önemli. Çünkü işçi sınıfının kültürün ve sanatın gücüne ihtiyacı var. Bazen birlikte eğlenmek, slogan atmak da kavganın bir başka biçimidir.”
bianet’e konuşan BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen Antep’in, Türkiye’nin en büyük işçi kentlerinden biri olduğunu söyledi. Aileleriyle birlikte nüfusun dörtte üçünün işçilerden oluştuğunu aktaran Türkmen “Ancak bu kentte işçilere seslenen kültür-sanat etkinlikleri neredeyse hiç yok” dedi. Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikalarda çalışan işçiler, bu kez hep birlikte şarkılar söylemek, halaylar çekmek için sahneye çıkacak.
“Biziz hayatı yaratan! Emek bizim, sahne bizim!” sloganıyla ilk kez düzenlenecek ‘Gaziantep Emek Festivali’, binlerce işçi ve emekçiyi bir araya getirmeyi hedefliyor. Festivalden elde edilecek gelir, bir grev ve dayanışma fonuna aktarılacak. 11 Ekim Cumartesi günü GOPSM Açık Hava Sahnesi’nde yapılacak festivali Ayşen Şahin ve İrfan Değirmenci sunacak. Festivalde Moğollar, Şanışer & Sokrat St, Rewşan, Kardeş Türküler ve Hayal Band sahne alacak.
“İşçilerin öznesi olduğu bir festival”
Belediyelerin festival düzenlediğini ancak bunların da emekçilere hitap etmediğini anlattı. Türkmen “Biz öznesi emek olan, işçileri gözeten bir festival yapmaya karar verdik” diyerek şunları kaydetti: “Asıl amaçlarımızdan biri, Antep’in kenar mahallelerinde yaşayan, şehir merkezindeki konser ve etkinliklere neredeyse hiç katılamayan işçilerin ve ailelerinin de yer alabileceği bir kültür-sanat buluşması yapmaktı. Festival yeri de şehir merkezine uzak bir yerde. Bu anlamda Antep’te işçilerin aileleriyle katıldığı ilk kültürel etkinlik olacak.”
Dayanışma ve grev fonu
Türkmen, festivalin bu yıl bir günlük ve müzik ağırlıklı olacağını, önümüzdeki yıllarda ise söyleşiler, belgeseller, atölyeler ve sergilerle daha kapsamlı hale getirilerek geleneksel bir festival olmasının hedeflendiğini belirtti.
Son yıllarda Antep’te çok sayıda grev ve direniş yaşandığını hatırlatan Türkmen, şöyle devam etti: “Son dönemde Antep, Başpınar işçilerinin mücadelesiyle, grevlerle gündeme geldi. Bu grevlerde öne çıkan en önemli şeylerden biri de dayanışmaydı. Biz bağımsız bir sendikayız; baraj engeli nedeniyle toplu sözleşme yapamıyoruz ve aidat gelirimiz de yok. Bu yüzden ekonomik olarak mücadeleyi sürdürebilmek için dayanışmaya ihtiyacımız oluyor. Festivalin gelirini de Başpınar işçileri ve bölgedeki diğer grev ve direnişler için oluşturulacak grev fonuna aktarmayı planlıyoruz. Bu yüzden yalnızca Antep’teki işçilere değil, Türkiye’nin dört bir yanında Başpınar işçilerinin mücadelesini takip eden, destek olmak isteyen herkese çağrı yapıyoruz. Daha önce grevlerde, direnişlerde adını duyduğumuz işçileri bu kez şarkı söylerken, halay çekerken, eğlenirken görmek istiyoruz. İşçilerin kendi hakları için mücadelesi ne kadar önemliyse, bir araya gelip birlikte eğlenmeleri de bir o kadar önemli. Çünkü işçi sınıfının kültürün ve sanatın gücüne, enerjisine ve motivasyonuna da ihtiyacı var.”
Türkmen, sözlerini şöyle noktaladı: “Bu kentte yaşıyorsak, bu kentte üretiyorsak, hayatı biz yaratıyorsak, bunun kültürel ve sanatsal hayata da yansıması gerekiyor. İşçilerin sesini, emeğin sesini hayatın her alanına taşımak istiyoruz. Çağrımıza yanıt veren sanatçılara ve sunuculuk yapacak dostlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu vesileyle tüm sanatçıları ve aydınları da festivalimize destek olmaya çağırıyoruz.” bianet