Ülkemizin geleceğinin karanlığa gömülmesini gündemimize alarak mücadele ettik
Tezel, “Hukuksuz tutuklama kararlarının verildiği günden itibaren başlattığımız ve bugün 200. gününe giren Adalet Nöbetleri vesilesiyle bir kez daha kararlılıkla belirtiyoruz: TMMOB ve bağlı Odaları olarak, mesleki ve teknik bilgimizi halkın yararına kullanmaya devam edeceğiz, arkadaşlarımızı asla yalnız bırakmayacağız ve bu ülkenin en görkemli halk hareketi olan Gezi’ye sahip çıkmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Halka ait olan her şeyi korumak ve kamu yararını savunmak mühendis, mimar ve şehir plancılarının temel görevleri arasında. İstanbul’un en önemli kamusal alanlarından biri olan Gezi Parkı’nı korumak, Gezi’nin park olarak kalması için mücadele etmek mesleki etik ilkelerimizin bir gereğiydi. 2013 Haziran’ında, sadece kamusal alanlarımızı değil iktidarın baskı politikalarını, temel hak ve özgürlüklerin askıya alınmasını, ülkemizin geleceğinin karanlığa gömülmesini de gündemimize alarak mücadele ettik” diye belirtti.
Gezi davasında verilen cezaların gecikmeksizin iptal edilmesi lazım
TMMOB’un, ülke sorunlarını meslektaşlarının yaşadığı sorunlardan bağımsız görmeyen bir anlayışla hareket ettiğini vurgulayan Tezel, “Mühendis, mimar ve şehir plancıları da bu anlayışla toplumun ortak değerlerinin yok edilmesine karşı, kadına, farklı cinsel yönelimlere, sanata, kültüre yönelik gerici saldırılara karşı omuz omuza mücadele etti. Gezi direnişi, toplum olmanın doğal bir sonucu olarak ülkenin dört bir yanında vücut bulmuş, Cumhuriyet tarihinin en önemli direnişlerinden birisi oldu. Siyasi iktidar toplumsal direnişimizi defalarca yargılamaya, karalamaya çalışmış, Gezi’yi düşmanlaştırmaya çalışmış. Uzun süren hukuksuzluk zinciri içerisinde kendi partilerinin milletvekili aday adayı olan bir yargı mensubu üzerinden arkadaşlarımız nezdinde Gezi’yi tutsak etmeye, yalnızlaştırmayı amaçlamış. Arkadaşlarımızın nezdinde milyonların örgütlülüğünü, milyonların talebi hapsedilmek istenmiş. Ancak tüm bunlara rağmen Gezi direnişinin toplum vicdanında ve bilincinde lekelemeyi başaramamışlar. Gezi davasında verilen cezaların siyasi cezalar olduğu, hukuk sınırları içerisinde olmadığı tüm toplumun bildiği ve kabul ettiği bir gerçek. Gezi davasında verilen cezaların gecikmeksizin iptal edilmesi gerekiyor” açıklamasında bulundu. Ali Göksular