ANASAYFA arrow right Güncel

Artık sorumlulardan hesap sorma zamanı geldi

Artık sorumlulardan  hesap sorma zamanı geldi
YAYINLAMA: 24 Temmuz 2025 / 19.49
GÜNCELLEME: 24 Temmuz 2025 / 19.49

KESK EŞ Genel Başkanı Ayfer Koçak, Antep’te düzenlenen eylemde yaptığı konuşmada, deprem ve yangın gibi doğa olaylarının felakete dönüşmesinin sorumlularının hesap vermesi gerektiğini söyledi

KESK Eş Genel Başkanı Sevgi Koçak, ‘’Yine hepimizin içini acıtan bir süreç yaşandı. Büyük bir acı ile karşılaştık. Eskişehir’de çıkan yangında 10 orman işçisinin hayatını kaybettiğini öğrendik. Biz yıllardır bu ülkede her türlü doğa olayının bir felakete dönüşmesinin bir sebebi olması gerektiğini söyledik ve eğer bütün doğa olayları felaketlere dönüşüyorsa bunun bir de sorumluları olduğunu söyledik. Bu sorumlulardan hesap sormadan yeni acılardan kurtulamayacağımız açık’’ dedi.

‘Bu ülkede sıcaklıklar daha öncesinde de yükseliyordu, orman yangınları gerçekleşiyordu, ama orman yangınları bu kadar çok canımızı almıyordu’ diyen Koçak, ‘’Dünyanın birçok yerinde depremler gerçekleşiyor, ama bizim ülkemizdeki kadar büyük bir felakete sebep olmuyor. İklim değişikliğine bağlı olarak dünyanın her yerinde yağmurlar sele dönüşebiliyor, ama bu kadar çok can kaybı olmuyor. Bunun bir sebebi ve sorumluları var. Bu sorumluları hepimiz biliyoruz. Artık sorumlulardan hesap sorma zamanı geldi’’ konuştu.

2025 yılı bütçe görüşmeleri döneminde yoğun bir çalışma yürüttüklerini söyleyen Koçak, ‘’Yıllardır bütçedeki bütün alanların payları yükselirken kamu yatırımlarına ayrılan pay düşürülüyor. 2025’de de bu pay oransal olarak düştü, hatta 2024’ten daha düşük kamu yatırımlarına harcandı. Yangınları söndürecek uçaklar yok ise bu kamu yatırımlarının zayıflatılmasından oluyor. Kamu yatırımları zayıflıyorsa yeterince hastane, okul yapılmamış oluyor, kreş açılmamış oluyor. Hastanelerde 2 ay sonraya randevu verilmesi ya da çocuklarınızı yazdıracak okul bulamayışınız bundan’’ ifadelerini kullandı.

Koçak, ‘’2005 yılından bugüne kadar yapılan toplu sözleşme süreçlerinin tamamında bir satış sözleşmesi ile karşılaşmışız. Biz kamu emekçileri yani öğretmenler, sağlık emekçileri, belediyeciler, maliyeciler her birimiz ayın 3’ünde açıklanan TÜİK verilerine göre ücretlerimizin artışını hesaplıyoruz. Çünkü toplu sözleşme görüşmelerinde satış gerçekleşmiş. Ortaya konulan rakamlar ücretlerin altında kalmış oluyor’’ açıklamasını yaptı.

2005 yılında kamu emekçisinin maaşıyla 24 adet çeyrek altın alınabildiğini ancak bu rakamın 7’ye düştüğünü sözlerine ekleyen Koçak, ‘’18 çeyrek altın cebimizden çıkmış, sermayeyle ilişkilerini güçlendiren iktidar tarafından başka yerlere peşkeş çekilmiş. Dolayısıyla tüm kamu emekçilerinin Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu altında birleşmeye davet ediyorum’’ çağrısında bulundu.

KESK Dönem Sözcüsü İsmet Karatay, ‘’Hayat bize cehenneme çevrilirken iktidar ve sözcülüğünü yaptığı sermaye adeta cennette yaşıyor. Yatlarıyla ada ada gezenler bizlere ücretinin ve tüm sosyal, özlük haklarının yarısından vazgeçme şartıyla yarı zamanlı çalışmayı müjde diye sunuyorlar’’ dedi.
Kamu emekçileri yoksulluk sınırının yarısı kadar bir ücretle yaşamaya çalışıyor
Kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının yarısı kadar bir ücretle yaşamaya çalıştığını sözlerine ekleyen Karatay, ‘’Emekli olduklarında ise açlık sınırının dahi altında maaşlara mahkûm ediliyor. Bu, yalnızca kamu emekçilerinin değil; çiftçinin, esnafın, hayvancılıkla uğraşanın, işçinin ve emeklinin de ortak kaderi. Dünyanın en yüksek kira enflasyonu da eğitim enflasyonu da ülkemizde yaşanıyor. En son 3 Temmuz’da açıklanan sanal TÜİK verileri bile eğitim enflasyonunun yüzde 73,33’e, kira-konut enflasyonun ise yüzde 65,54’e ulaştığını gösteriyor’’ ifadelerini kullandı.
Bırakalım eti, balığı, peyniri, zeytini, sütün, yumurtanın yanına yaklaşamıyoruz
Karatay, ‘’Her gün haberlerde görüyorsunuz; satamadığı için karpuzu tarlada çürüyen üretici kan ağlıyor. Çiftçi mazot alamaz, üretici ürününü değerinde satamaz, esnaf ise siftah yapmadan kepenk kapatır duruma geldi. Yazın ortasında bile meyve, sebze fiyatları el yakıyor. Bırakalım eti, balığı, peyniri, zeytini, sütün, yumurtanın yanına bile yaklaşamıyoruz’’ şeklinde konuştu.
Toplu sözleşme sistemi iflas etti
Geride bırakılan 7 dönemde de olduğu gibi 8. dönemde de maalesef kaybeden bir kez daha kamu emekçileri ve emeklilerinin olacağını sözlerine ekleyen Karatay, ‘’Kapsamından, tarafların belirlenmesine, grev hakkımızın yasal güvence altına alınmamasından uyuşmazlık durumunda devreye girecek olan Hakem Kurulu’nun yapısına kadar onlarca temel sorunu bulunan, hak arama yollarını kapatan, TÜİK’in çarpık enflasyon rakamlarına endeksli maaş artışlarına indirgenen, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini hesaba katmayan, temel hiçbir sorunumuzu çözmeyen, sadece kendi kasasını düşünen bugüne kadar danışıklı dövüş oyunları ile düşük maaş artışlarına, temel haklarımızı korumayan mutabakatlara imza atanların hepimiz adına tek yetkili hale getirildiği mevcut ‘toplu sözleşme’ sistemi iflas etti’’ açıklamasını yaptı.

Sefalet tuzağına karşı, itiraz etmeye, mücadelemizde birleşmeye davet ediyoruz
Karatay, ‘’Siyasal iktidarın gölgesinde büyüyen, iktidarın çıkarlarını gözeten sendikal yapılara karşı; eşitlikçi, güvenceli, demokratik ve insan onuruna yaraşır bir çalışma yaşamı için mücadeleyi büyütmeye; kamu emekçilerinin haklarını her platformda savunmaya kararlıyız. KESK olarak kamu emekçilerinin sesi, vicdanı ve mücadele gücü olmaya devam edeceğiz.  Tüm kamu emekçilerini, bu vesile ile ekmeklerinden, geleceklerinden eden bu sefalet tuzağına karşı, itiraz etmeye, mücadelemizde birleşmeye davet ediyoruz’’ çağrısında bulundu

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *