Uluslararası çevre örgütü Greenpeace göre Türkiye, plastik atık ithalatında lider konumunda bulunuyor. Son verilere göre Avrupa Birliği ülkelerinden ve İngiltere’den ülkemizde 2023 yılında 456 bin 507 ton plastik atık gönderildi. Plastik atık ithalatının bu denli artması gıda güvenliğini tehlikeye düşürüyor
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilci Yardımcısı Gamze Atar Kayabaşı, ‘’Geri dönüşüm sektöründe yaşanan büyük açığı kapatma amacıyla yapılan bu ithalat, yalnızca çevre kirliliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda gıda güvenliğini de tehlikeye atıyor’’ dedi.
Atık ve çöp ithalatı uzun vadede olumsuz sonuçlara yol açabilir
Türkiye'nin atık ve çöp ithalatının, çevre ve halk sağlığı üzerinde uzun vadeli olumsuz etkilere yol açacak potansiyele sahip olduğunu sözlerine ekleyen Kayabaşı, ‘’Bu sorunun çözülmesi, yalnızca hükümetin değil, aynı zamanda tüm toplumun ortak çabasıyla mümkün olacak. Hem çevreyi koruyup hem de gıda güvenliğini sağlamak için atık ithalatı konusunda daha dikkatli adımlar atılmalı’’ ifadelerini kullandı.
Atıkların içeriği kontrol edilmediği takdirde, özellikle sanayi atıklarının ve evsel çöplerin karıştığı ithalatların, geri dönüşüm sürecini daha da karmaşık hale getirdiğini, bu durumun hem yerel halk için sağlık sorunlarına neden olduğunu hem de doğal kaynakların kirlenmesine yol açtığına dikkat çeken Kayabaşı, çevreyi kirleten bu atıkların, denetimsiz bir şekilde Türkiye'ye gelmesinin, ülkenin dışa bağımlılığını artırdığını ve uzun vadede büyük çevresel felaketlere zemin hazırladığının altını çizdi.
Çin'in geri dönüşüm ithalatını kısıtlaması, Türkiye'yi cazip bir hedef pazar haline getirdi
Türkiye, son yıllarda başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, pek çok ülkeden atık ithalatını artırdığına dikkat çeken Kayabaşı, ‘’Avrupa Birliği'nin 2019'dan itibaren yasa dışı atık gönderimlerine karşı aldığı tedbirler ve Çin'in geri dönüşüm ithalatını kısıtlaması, Türkiye'yi cazip bir hedef pazar haline getirdi. Ancak bu ithalatın sayısal olarak artması, içerik ve kalite kontrolü konusunda büyük problemleri beraberinde getiriyor. İthal edilen atıkların çoğu, zehirli maddeler ve tehlikeli kimyasallar içeriyor. Bu durum, hem çevre kirliliğine yol açıyor hem de insan sağlığını tehdit ediyor’’ hatırlatmasını yaptı.
Atık ithalatına yönelik daha sıkı denetimler yapılmalı
Hükümetin, çevreyi koruyan ve halk sağlığını gözeten politikaların hayata geçirmesi çağrısında bulunan Kayabaşı, ‘’İlk olarak, atık ithalatına yönelik daha sıkı denetimler yapılmalı ve yalnızca güvenli geri dönüşümü mümkün olan atıklara izin verilmeli. Ayrıca, geri dönüşüm altyapısının güçlendirilmesi ve yerel üretim tesislerinin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Türkiye'nin çevre dostu üretim ve atık yönetimi konusunda kendi çözümlerini geliştirerek dışa bağımlılığı azaltması gerekiyor’’ açıklamasını yaptı.
STK’lar, farkındalık yaratmalı, halkı bilgilendirmeli
Kayabaşı, ‘’Sivil toplum kuruluşları da bu konuda daha fazla farkındalık yaratmalı, halkı bilgilendirmeli ve hükümete baskı yapmalı. Çevre ve sağlık alanında yapılan bu tür ithalatlar, sadece ekonomik değil, aynı zamanda insan hakları ve çevre hakları açısından da büyük bir sorun teşkil ediyor. Türkiye, bu tür atıkların ithalatını durdurmalı ve çevresel sürdürülebilirliğe odaklanmalı’’ vurgusunda bulundu.