Günümüzün en büyük sorunlarından biri de bel fıtığıdır. Günümüzde birçok insanda görülmeye başlanılan bel fıtığı konusunda Sabah’a konuşan Fizyoterapist Osman Kaplan, “İnsanların yüzde 80’i hayatlarının bir döneminde en az bir kez bel ağrısından şikayet etmektedir. En sık 35 ile 50 yaş arasındaki erişkinlerde görülmesine rağmen hemen her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Erkekler, kadınlara kıyasla iki kat daha fazla bel fıtığı olma riski taşırlar. Fiziksel olarak zorlu iş; ağır kaldırma ve diğer fiziksel güç gerektiren işler daha fazla bel fıtığı riski taşımaktadır. Çekme, itme ve katlama işlemleri, tekrar tekrar yapılırsa bel fıtığı riski artabilir. Özelikle fazla kilolu ev hanımları, inşaat sektöründe yük taşıyan personeller, ayakta fazla çalışan memurlar, kemik ve kıkırdak yapısı zayıf yaşlılar ve ağır işlerde çalışan insanlar büyük risk taşımaktadır” şeklinde açıklama yaptı.
Bel ağrısı toplumun
yüzde 80’nini etkilemekte
Bel fıtığının beldeki omur kemikleri arasında bulunan ve amortisör gibi görev yapan disklerin taşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Kaplan, “Bu diskler zamanla yanlış yapılan hareketlere bağlı uzun vadede çıktığı gibi ani hareketlere ve travmaya bağlı olarak hemen de ortaya çıkabilir. Ciddi sorun haline gelen bel ağrısı erkeklerde ve bayanlarda iş gücü kaybına yol açmaktadır. Günlük yaşam aktivitesini olumsuz etkileyen bel ağrısı toplumun yüzde 80’nin etkilemektedir. Bu oran azımsanmayacak kadar büyük bir değerdir” dedi.
Fizyoterapist Osman Kaplan, bel fıtığının belirtilerini ise şu cümlelerle açıkladı: “Başlangıçta sadece belde ağrı olabilir, fakat fıtıklaşmış bir diskin sinire baskı yapması ağrının belden başlayıp kalça ve bacak boyunca yayılmasına neden olur. Bacak ağrısı tipik olarak bel ağrısından daha kötüdür genellikle keskin, elektriksel, yayılan veya delici ağrı şeklinde kendini gösterir. Bu durum ilerleyen zamanlarda bacaktan ayak parmaklarına kadar uyuşukluk, iğnelenme, güçsüzlük, karıncalanma hissine, bazı hareketlerde ağrının artmasına, bir aktivite sırasında kilitlenmeye, kısa mesafede bile yürürken sürekli oturup dinlenme ihtiyacı duymaya ve sonrasında idrar kaçırmakla sonuçlanabilir.”
Bel fıtığında ani ve zorlayıcı
hareketlerden uzak durulması lazım
Bel fıtığında ani ve zorlayıcı hareketlerden uzak durulması uyarısında bulunan Kaplan, eşya kaldırılırken uygun tekniklerin kullanılması gerektiğinin altını çizerken, “Bir eşya kaldırırken belinizi bükmeden, sırtınız dik , dizleriniz bükük bir şekilde bacaklardan destek alarak kaldırdığınız nesne belinize binen yükü azaltacaktır. Sandalyede desteksiz otururken bele binen yük, ayakta dururken bele binen yükten daha fazladır bu yüzden özellikle masa başında çalışanlar otururken beli destekleyecek bir yastık kullanmalıdır. Taşıdığınız yükü vücuda eşit dağıtın. Yüksek topuklu ayakkabılar giymeyin. Düzgün duruş için alıştırma yapın. Baş önde durmamalı, omuzlar öne doğru dönmemeli, karın çok öne gelmemeli ve sırt kambur pozisyonda olmamalı. Sırt, bacak, bel ve karın kaslarınızı güçlendirmek için düzenli olarak egzersiz yapın. Düzenli aerobik egzersiz yapın. Sigaradan uzak durun. Sağlıklı ve dengeli beslenin. Omurgayı desteklemek ve korumak için pilates ve yüzme gibi sporlar tercih edilmelidir. Bu gibi korunma yöntemleri bel fıtığı riskini azaltmaktadır” ifadelerini kullandı.
Bel fıtığı sorunu doğal
yollarla çözülebilir
Fizyoterapist Osman Kaplan, şöyle devam etti: “30 yıllık hizmet veren merkezimizde fizyoterapist ekibi olarak geliştirdiğimiz fiziksel doğal terapi yöntemiyle bel ağrısına büyük oranda azalmaktayız. Hiçbir şekilde ilaç, ışın, lazer, ameliyat gerek duyulmadan vücudu sağlıklı konumuna getirmeyi amaçlayan tecrübeli kadromuz bu konu da oldukça başarılıdır. Gaziantep’te hizmet veren Fizyoli ve Osman Kaplan Sağlıklı Yaşam merkezinin Fizyoterapistleri olarak en iyi yöntemin kimyasala, neştere ve ilaca gerek duymadan bu sorunun insan vücudunun doğal anatomisini iyi bilerek ve doğru teknikler kullanılarak çözülebileceğini vurgulamaktayız. Önemli olanın geçici yöntemlerle değil de kalıcı ve risk taşımayan çözümler kullanılarak sorunu ortadan kaldırmak ve insanların yaşam kalitesine kısa sürede yükseltmeyi amaçlanmaktayız. Sohbet eşliğinde yapılan terapilerimizde kişilere gerekli bilgiler verilmekte ve bel fıtığı konusu hakkında tüm soruları aydınlatılmaktayız.” Hüseyin Karataş
Bel ağrısı toplumun
yüzde 80’nini etkilemekte
Bel fıtığının beldeki omur kemikleri arasında bulunan ve amortisör gibi görev yapan disklerin taşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Kaplan, “Bu diskler zamanla yanlış yapılan hareketlere bağlı uzun vadede çıktığı gibi ani hareketlere ve travmaya bağlı olarak hemen de ortaya çıkabilir. Ciddi sorun haline gelen bel ağrısı erkeklerde ve bayanlarda iş gücü kaybına yol açmaktadır. Günlük yaşam aktivitesini olumsuz etkileyen bel ağrısı toplumun yüzde 80’nin etkilemektedir. Bu oran azımsanmayacak kadar büyük bir değerdir” dedi.
Fizyoterapist Osman Kaplan, bel fıtığının belirtilerini ise şu cümlelerle açıkladı: “Başlangıçta sadece belde ağrı olabilir, fakat fıtıklaşmış bir diskin sinire baskı yapması ağrının belden başlayıp kalça ve bacak boyunca yayılmasına neden olur. Bacak ağrısı tipik olarak bel ağrısından daha kötüdür genellikle keskin, elektriksel, yayılan veya delici ağrı şeklinde kendini gösterir. Bu durum ilerleyen zamanlarda bacaktan ayak parmaklarına kadar uyuşukluk, iğnelenme, güçsüzlük, karıncalanma hissine, bazı hareketlerde ağrının artmasına, bir aktivite sırasında kilitlenmeye, kısa mesafede bile yürürken sürekli oturup dinlenme ihtiyacı duymaya ve sonrasında idrar kaçırmakla sonuçlanabilir.”
Bel fıtığında ani ve zorlayıcı
hareketlerden uzak durulması lazım
Bel fıtığında ani ve zorlayıcı hareketlerden uzak durulması uyarısında bulunan Kaplan, eşya kaldırılırken uygun tekniklerin kullanılması gerektiğinin altını çizerken, “Bir eşya kaldırırken belinizi bükmeden, sırtınız dik , dizleriniz bükük bir şekilde bacaklardan destek alarak kaldırdığınız nesne belinize binen yükü azaltacaktır. Sandalyede desteksiz otururken bele binen yük, ayakta dururken bele binen yükten daha fazladır bu yüzden özellikle masa başında çalışanlar otururken beli destekleyecek bir yastık kullanmalıdır. Taşıdığınız yükü vücuda eşit dağıtın. Yüksek topuklu ayakkabılar giymeyin. Düzgün duruş için alıştırma yapın. Baş önde durmamalı, omuzlar öne doğru dönmemeli, karın çok öne gelmemeli ve sırt kambur pozisyonda olmamalı. Sırt, bacak, bel ve karın kaslarınızı güçlendirmek için düzenli olarak egzersiz yapın. Düzenli aerobik egzersiz yapın. Sigaradan uzak durun. Sağlıklı ve dengeli beslenin. Omurgayı desteklemek ve korumak için pilates ve yüzme gibi sporlar tercih edilmelidir. Bu gibi korunma yöntemleri bel fıtığı riskini azaltmaktadır” ifadelerini kullandı.
Bel fıtığı sorunu doğal
yollarla çözülebilir
Fizyoterapist Osman Kaplan, şöyle devam etti: “30 yıllık hizmet veren merkezimizde fizyoterapist ekibi olarak geliştirdiğimiz fiziksel doğal terapi yöntemiyle bel ağrısına büyük oranda azalmaktayız. Hiçbir şekilde ilaç, ışın, lazer, ameliyat gerek duyulmadan vücudu sağlıklı konumuna getirmeyi amaçlayan tecrübeli kadromuz bu konu da oldukça başarılıdır. Gaziantep’te hizmet veren Fizyoli ve Osman Kaplan Sağlıklı Yaşam merkezinin Fizyoterapistleri olarak en iyi yöntemin kimyasala, neştere ve ilaca gerek duymadan bu sorunun insan vücudunun doğal anatomisini iyi bilerek ve doğru teknikler kullanılarak çözülebileceğini vurgulamaktayız. Önemli olanın geçici yöntemlerle değil de kalıcı ve risk taşımayan çözümler kullanılarak sorunu ortadan kaldırmak ve insanların yaşam kalitesine kısa sürede yükseltmeyi amaçlanmaktayız. Sohbet eşliğinde yapılan terapilerimizde kişilere gerekli bilgiler verilmekte ve bel fıtığı konusu hakkında tüm soruları aydınlatılmaktayız.” Hüseyin Karataş
RSS