Jeolojik-jeoteknik etütler sonucunda belirlenmiş riskli alanların imara açılmaması uyarısında bulunan Yılmaz, “Bilimsel normlara dayalı yer seçimi yapılmalı. Parsel bazlı tüm yapılaşmalarda mühendislik hizmeti almayan hiçbir yapıya ruhsat verilmemeli” açıklamasında bulundu.
Gaziantep merkez, Nurdağı ve İslâhiye ilçeleri depremden çok fazla etkilendi
Gaziantep merkez, Nurdağı ve İslâhiye ilçelerinin depremden çok fazla etkilendiğini hatırlatan Yılmaz, “Nurdağı ve İslahiye’nin zemin yapısının Gaziantep kent merkezine göre daha zayıf olması ve aktif fay zonu üzerinde yer alması can ve mal kaybını ciddi oranda arttırdı. Bu nedenle öncelikle imar planlama sürecinde tüm yerleşim birimleri için jeolojik-jeoteknik ve mikrobölgeleme etütlerinin yapılması, planlama süreç ve kararlarının buna göre oluşturulması gerekiyor” dedi.
Moloz ve enkazların kaldırılması sürecinde toplum sağlığı dikkate alınmalı
Yılmaz, depremde yıkılan ve ağır hasarlı oldukları için yıkılma karar verilen çok sayıda binada asbest katkılı malzeme kullanıldığının tespit edildiğini vurguladı. “Gerek ağır hasarlı binaların yıkılması gerekse de moloz ve enkazların kaldırılması süreçlerinde toplum sağlığı dikkate alınmalı. Depremzedelerin yıkımlar sırasında toz ve asbest kaynaklı kirleticilerden korunması gerekiyor. Ayrıca özellikle enkaz kaldırma çalışmaları sırasında ortaya çıkan molozların toplum sağlığını olumsuz etkileyecek alanlara dökülmesinden kaçınılmalı. Molozların dökülmesi sırasında özellikle yeraltı ve yüzey sularını kirletecek alanlardan kaçınılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Gaziantep merkez ve ilçe belediyelerinin çoğunda Jeoloji Mühendisi istihdamı yok
Gaziantep merkez ve ilçe belediyelerinin çoğunda Jeoloji Mühendisi istihdamı olmadığına dikkat çeken Yılmaz, “Zemin ve temel etüt raporlarının belediyede çalışan Jeoloji Mühendisleri tarafından yerinde denetimi esas alacak şekilde yapılması önem arz ediyor. Ayrıca Gaziantep’te faaliyet gösteren yapı denetim kuruluşları görevlerini yasal mevzuata uygun olarak yapmamaktadırlar. Bu konu odamız tarafından daha önce Gaziantep Büyük Şehir Belediyesine yazılı olarak bildirildi, ancak bugüne kadar herhangi bir tedbir alınmadı” tespitini yaptı.
Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Emin Yılmaz, “Gaziantep’te hali hazırda zemin ve temel etüt raporlarının ve arazi çalışmalarının denetlendiği tek bir belediye mevcuttur. Şahinbey Belediye Başkanımız Mehmet Tahmazoğlu ve İmar Müdürü Ayşe Fatma Topuz bu konuda hassasiyetlerini göstererek belediye bünyesine jeoloji mühendisi almışlardır. Diğer belediyelerin de acilen kendi bünyelerine jeoloji mühendisi almaları, zemin ve temel etüt raporlarının daha nitelikli olmasını sağlayacak. Sonuç olarak Gaziantep kent bütününde, deprem başta olmak üzere afet risklerinin azaltılması amacıyla Gaziantep Büyük Şehir Belediyesi tarafından bütünleşik afet yönetimini esas alan bir yaklaşım gösterilmesi gerekiyor.”
Depremlerde çok büyük can ve mal kaybı yaşandı
Yılmaz, “19 Aralık 2022 tarihinde Gaziantep Jeoloji Mühendisleri İl Temsilciliği olarak yaptığımız basın açıklamasında, Kahramanmaraş merkezli 7’nin üzerinde bir depremin meydana gelebileceğini ve bunun da can ve mal kaybına sebebiyet vereceğini açıklamıştık. Maalesef öngörülerimiz doğru çıkmış, ülkemizde meydana gelen Mw 7,8 ve Mw 7,6 büyüklüğündeki depremlerde çok büyük can ve mal kaybı yaşandı” diye konuşma yaptı.
Odamızca yapılan saha çalışmaları devam etmekte olup ayrıntılı rapor hazırlanacak ve kamuoyuyla paylaşılacak
Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu ile beraber sahadan elde edilen veriler ve deprem odak noktası çözümlemelerine göre depremin, doğrultu atımlı aktif fay zonlarımızdan biri olan Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde meydana geldiğini sözlerine ekleyen Yılmaz, “Doğu Anadolu Fay Zonu oluşturan 5 ayrı segmentten meydana geliyor. Yüzey kırığının, Hatay'ın kuzeyinden başlayarak daha kuzeye doğru, Hassa-Kırıkhan’a devam ettiğini, oradan Nurdağı-İslâhiye, Pazarcık-Gölbaşı ve daha da kuzeydoğuya doğru devam ettiğini gözlemledik. Bu depremler sonucunda Doğu Anadolu Fay Zonunun kırılan parçalarının, Amanos-Gölbaşı, Pazarcık-Erkenek, Çardak-Göksun segmentleri olduğu belirtilebilir. Odamızca yapılan saha çalışmaları devam etmekte olup ayrıntılı rapor hazırlanacak ve kamuoyu ile paylaşılacak” açıklamasında bulundu.
Yasa değişikliği teklimiz TBMM’ye sunuldu, ancak gündeme alınmadı
İl Temsilcisi Yılmaz, “Doğu Anadolu Fayı üzerinde gerçekleşen depremler sonucunda meydana gelen yüzey kırıkları, bize fay zonları ve fay zonu sakınım bandı üzerinde yer alan bütün yapıların ciddi şekilde hasar aldığını gösteriyor. Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yerleşim alanlarının afetlere karşı dirençli bir anlayışla planlanabilmesi, toplumun afetler karşısında daha güvenli ve hazır hale getirilmesinin bir parçası olarak, fay sakınım bandı üzerinde yapılaşmaya gidilmemesi için ‘Fay Yasası’ adı altında önerilen yasa değişikliği teklifimiz, 2020 tarihinde TBMM’ye sunuldu, ancak bu konu TBMM’nin gündemine alınmadı” diye konuşma yaptı. Ali Göksular