Türkiye’nin ekonomisinin freni boşalmış kamyon gibi yokuş aşağı gittiğini ifade eden Yılmaz, “Ülkemizde Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş bir ekonomik kriz ile karşı karşıya. Vatandaşın alım gücü düşmeye devam ediyor. Çarşı-pazar yangın yeri, insanlar elini cebine atmaya korkuyor. Gıda fiyatları inanılmaz derece de arttı. Kentteki yaşam pahalılığı her gün artıyor. Herkes bir çıkış yolu arıyor, ancak bulamıyor” ifadelerini kullandı.
Vatandaşımızın yoksulluğu sarayın umurunda bile değil
Yüksek gelen elektrik faturalarının halkın belinin büktüğünü belirten Yılmaz, “Elektriğe yüzde 100’ün üzerinde zam yapıldı, yapılan zamlar ocak ayı faturalarına yansıdı. Vatandaş yüksek gelen faturaları görünce adeta şok yaşadı. Çünkü 1000 lira gelen bir dükkâna 4 bin lira, 10 bir lira gelen işletmelere 30 lira elektrik faturası geldi. Zaten geçimini zor sağlayan, pandemi döneminde büyük yara alan işletmeler bu meblağları nasıl ödesin? Bunun adı zam falan değil, resmen soygunculuk. Vatandaşımızın yoksulluğu sarayın umurunda bile değil. Böyle devam ederse insanlar ışıklarını yakmayacak, mum ışığında oturacak” dedi.
Milyonlarca çalışan bu yılı açlık, yoksulluk ve sefalet içerisinde geçirecek
Yılmaz, çok daha zor ve kötü günlerin bizleri beklediğine işaret etti. “Her sene giden seneyi aratır hale geldi. 2021 yılı 2020 yılına 2022 yılı ise 2021 yılına göre daha kötü geçecek. Zaten bu yıl zorlu geçeceği gelen zamlardan belliydi. Devletin resmi kurumu olan Türkiye İstatistik Kurumu bile yılın ilk ayında yıllık enflasyonu yüzde 50 olarak açıkladı. Demek ki ülkemizde gerçek enflasyon yüzde 100’ü geçti. Akaryakıta zam geldiğinde A’dan Z’ye tüm ürünlere direkt olarak zam geliyor. İnsanlar kilo yerine tane tane meyve ve sebze almaya başladı, evlere et girmez oldu. Çünkü bir kilo etin kilosu 100 liraya yaklaşırken, salatalığın kilosu 25 lira, patlıcan 30 lira biber 30 lira gibi fiyatlardan satılıyor. Asgari ücretli, dar gelirli veya emekli bir kişi bu fiyatlara nasıl alacak. Türk-İş Konfederasyonun yaptığı araştırmaya göre ocak ayında açlık sınırı 4 bin 250 liraya, yoksulluk sınırı ise 13 bin liranın üzerine çıktı. Yani ilk aydan açlık sınırı asgari ücreti yakalamış durumda. İlerleyen zamanlarda milyonlarca çalışan hayatını açlık, yoksulluk ve sefalet içerisinde geçirecek” uyarısında bulundu.
Gelir dağılımının adaletsiz olduğu bir ülkede ve şehir de suç oranlarının artması kaçınılmaz
Ekonomin kötü olmasının toplumsal olayları tetikleyeceği uyarısında bulunan CHP Gaziantep Örgütten Sorumlu Eski İl Başkan Yardımcısı ve CHP Şahinbey Eski İlçe Sekreteri Av. Mehmet Yılmaz Çelik, “Bir ülke ekonomik olarak ne rahatsa kişilerin milli geliri ne kadar yüksek ise o ülkede suç oranları da o kadar az olur. Gaziantep’te hırsızlık ve uyuşturucu suçlarında büyük artış var. Çünkü ekonomik sıkıntı yaşayanlar ile geleceğe umutlu bakamayanlar suça yöneliyor. Gelir dağılımının adaletsiz olduğu bir ülkede ve şehir de suç oranlarının artması kaçınılmaz.” Ali Göksular
