Gaziantep Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Gaziantep Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ve Gaziantep Barosu İnsan Hakları Merkezi, nişanlısı tarafından öldürülen 16 yaşındaki Sıla Şentürk için açıklama yaptı.
Av. Fethiye Ersoy, “Tarafı olan ülkelere, şiddet mağdurlarının korunması, suçların kovuşturulması, suçluların cezalandırılması ve şiddetle mücadele alanında etkin politikaların hayata geçirilmesi görevini yükleyen İstanbul Sözleşmesi'nden ve bu sözleşmenin kazanımlarından asla vazgeçilmemesi gerektiğini bizlere bu elim olay, acı bir şekilde gösterdi. Gelinen noktada maalesef toplumda adalete ve faillerin cezalandırılacağına yönelik inanç büyük darbe aldı” diye konuştu.
“16 Şubat günü de, Sıla Şentürk'ün katledilmesiyle canımız Giresun'da yandı” diyen Ersoy, “Maktul çocuğa karşı, daha önce işlediği cinsel suç nedeniyle halen yargılanması devam eden şüpheli bu kez gelip çocuğun en temel hakkı olan yaşama hakkını elinden alarak onu hayattan kopardı. Bu cinayet, maalesef münferit bir olay değildir. Gelinen noktada, her hafta hatta her gün yeni kadın cinayetleri yaşanmakta, maktullerin ciddi sayıdaki bir kısmı ise yine çocuk yaşta hayattan koparılıyor” şeklinde konuştu.
Sıla Şentürk’ün yaşıtları okula giderken, hayal kurarken, arkadaşlarıyla gezerken, eğlenirken şiddet gördüğünü ve ölüm tehditleri alması sebebiyle devlet koruması altına alındığını hatırlatan Ersoy, “Tüm toplumun gözünün önünde, 16 yaşında bir çocuk istismara uğramış, devlet koruması altına alınmış, sevgi evinden ayrılarak ailesinin yanına dönmüş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca uygulanan danışma tedbiri devam ederken, kendisini cinsel istismar uygulayan ve ‘nişanlanmak’ bahanesiyle şikâyetinden vazgeçtiği Hüseyin Can Gökçek tarafından vahşice öldürüldü. Çocuktan nişanlı olmaz, gelin olmaz, bu suça ortak olan herkes suçlu” ifadelerini kullandı.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini önleyecek politikalar hayata geçirilmeli
Komisyon Başkanı Ersoy, kadın ve çocukların kazanımlarının kaybına yol açacak her türlü söylem ve yasal düzenlemenin, kadınların ve çocukların yaşam hakkına karşı açıkça bir saldırı olduğunun altını çizdi. “Ülkemizde maalesef artık sistematik bir hal alan kadın ve çocuk cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanması, verilecek cezaların ağırlığı kadar, belki daha önemlisi önleyici ve koruyucu tedbirlerin alınması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini önleyecek politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Kadınların ve çocukların yaşam hakkının korunması devletlerin en başta gelen asli görevlerinden olup, bu sorumluluğun yerine getirilmesi için samimi ve etkin bir mücadele izlenmeli.”
Dün olduğu gibi bugün de kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesi ve kadın cinayetlerinin durdurulması için mücadelelerinin süreceğini belirten Ersoy, Sıla Şentürk cinayetinin takipçisi olacaklarının vurguladı. Adem Kesenek
