Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, eğitim ile ilgili Sabah’a çarpıcı açıklamalarda bulundu
Eğitimden uzaklaşan öğrenci sayısının 1 milyon 871 bin olduğunu açıklayan Aydoğan, 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte bilimsel bilimin ortadan kaldırıldığını belirtti. Aydoğan, “Kamusal ve bilimsel eğitimi esas almayan bir eğitim sistemi ile memleketimizde bir gelecek inşa edemeyiz. Bu evrensel bir gerçekliktir. Çözüm ise çok açıktır. Kamusal ve bilimsel eğitim esas alınmalı ve eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe arttırılmalı, okullar arasındaki eşitsizlik ortadan kaldırılmalı, eğitim ve bilim emekçilerinin hakları güçlendirilmelidir” dedi.
En büyük sorun kamusal ve
bilimsel eğitimin ortadan kaldırılması
Eğitimde en büyük sorunun kamusal ve bilimsel eğitim politikalarının ortadan kaldırılması olduğunu söyleyen Aydoğan, son 17 yıldır uygulanan politikalara bakıldığında kamu okullarına, eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe öğrenci sayısı artışı arasında ters orantı bulunduğunun vurgularken, “Eğitim ile ilgili 'Vizyon Belgesi' adı altında çok iddialı cümleler kurulmasına rağmen eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe geçen yılın yarısına düşürülmüş durumdadır. Kamu okullarına, eğitim kurumlarına, öğrencilerimize, velilerimize, eğitim ve bilim emekçilerine yok denilen bütçeler, vergilerimiz milyonlarca TL özel okul sahiplerine aktarılmıştır ve aktarılmaya devam edilmektedir. Paran varsa eğitim, o da yetmez paran kadar eğitim politikaları ile yoksul aile çocukları hızla örgün eğitimden uzaklaşmaktadır. TBMM'de cevaplanan önergede örgün eğitimden uzaklaşan öğrenci sayısının 1 milyon 871 bine ulaştığı açıklanmıştır. Okul ortamında olması gereken 2 milyona yakın öğrenci sayısı bir ülke açısından korkunç bir tablodur” şeklinde konuştu.
4+4+4 düzenlemesi ile
bilimsel eğitim ortadan kaldırıldı
2012 yılında çıkarılan 4+4+4 düzenlemesi ile bilimsel eğitim ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Genel Başkan Aydoğan, “Bilimi referans alması gereken müfredat düzenlenmesinde bilim yok sayılmış, müfredat 'değerler eğitimi' referans alınarak düzenlenmiştir. Sanat, felsefe, psikoloji, fen bilimleri, sosyal bilimler, spor derslerinin öğrencilerin ilgi, yetenek ve becerileri de göz önünde bulundurularak güçlendirilmesi gerekirken 80 darbesi ile zorunlu hale getirilen din derslerine seçmeli adı altında ancak fiili uygulamalarla zorunlu hale getirilen din dersleri eklenmiştir. MEB verilerine göre Türkiye'nin her yerinde fen liseleri en çok tercih edilen okul türü olmasına rağmen okul yapımı için ayrılan bütçede 9 fen lisesine karşılık 162 imam hatip lisesi yapımı kararı alınmakta, özel meslek lisesi sahiplerine, şirketlere teşvikler devam ettirilecektir kararları alınmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Mutsuz öğretmenler ülkesiyiz
“Şu anda kadrolu, sözleşmeli, ücretli, ataması yapılmayan mutsuz öğretmenler ülkesiyiz” ifadelerini kullanan Aydoğan, 80 bini aşkın sözleşmeli öğretmenin güvencesiz olduğunu hatırlatarak, “Eşlerinden, çocuklarından kilometrelerce uzakta, ek ders ücreti, izinler vb. bir çok konuda hak kayıpları ile öğretmenlik mesleğini hayata geçirmeye çalışmaktadır. Ataması yapılmayan arkadaşlarımız kamuda veya özel öğretim kurumlarında asgari ücretin dahi altında, güvencesiz, esnek çalışma koşullarında çalışmak zorunda kalmaktadır. Sayısı yarım milyona ulaşan meslektaşlarımızı ataması yapılmadığı için başka işlerde çalışırken iş cinayetlerinde veya geleceğe dair umudu kalmadığı için intiharlarla meslektaşlarımızı kaybetmekteyiz” dedi.
Dünyayı değiştirecek olan
eğitimdir, öğretmendir
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Tüm haklarımızı yeniden düzenleyen son derece kapsamlı bir 'Öğretmenlik Meslek Kanunu' öğretmenlerle, öğrencilerimizle, velilerle paylaşılmadan yangından mal kaçırırcasına çıkarılmak istenmektedir ve elde ettiğimiz bilgilere göre ciddi hak kayıpları içermektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu' nun tüm öğretmenleri söz ve kara sürecine katarak işletilmesini istiyor, bizimle ilgili bir kanunun bize sorulmadan bize rağmen çıkarılmasını reddediyoruz. Bu ülkenin öğretmenleri, öğrencileri, velileri milyonlarız. Eğitim ile ilgili atılan her adım hepimizin meselesidir. Bir sınıfı, bir okulu, bir memleketi, dünyayı değiştirecek olan eğitimdir, öğretmendir. Bizim mücadelemiz kendi haklarımıza sahip çıkmakla birlikte çocuklarımıza, öğrencilerimize onurlu bir gelecek bırakma mücadelesidir.” Hüseyin Karataş
Eğitimden uzaklaşan öğrenci sayısının 1 milyon 871 bin olduğunu açıklayan Aydoğan, 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte bilimsel bilimin ortadan kaldırıldığını belirtti. Aydoğan, “Kamusal ve bilimsel eğitimi esas almayan bir eğitim sistemi ile memleketimizde bir gelecek inşa edemeyiz. Bu evrensel bir gerçekliktir. Çözüm ise çok açıktır. Kamusal ve bilimsel eğitim esas alınmalı ve eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe arttırılmalı, okullar arasındaki eşitsizlik ortadan kaldırılmalı, eğitim ve bilim emekçilerinin hakları güçlendirilmelidir” dedi.
En büyük sorun kamusal ve
bilimsel eğitimin ortadan kaldırılması
Eğitimde en büyük sorunun kamusal ve bilimsel eğitim politikalarının ortadan kaldırılması olduğunu söyleyen Aydoğan, son 17 yıldır uygulanan politikalara bakıldığında kamu okullarına, eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe öğrenci sayısı artışı arasında ters orantı bulunduğunun vurgularken, “Eğitim ile ilgili 'Vizyon Belgesi' adı altında çok iddialı cümleler kurulmasına rağmen eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe geçen yılın yarısına düşürülmüş durumdadır. Kamu okullarına, eğitim kurumlarına, öğrencilerimize, velilerimize, eğitim ve bilim emekçilerine yok denilen bütçeler, vergilerimiz milyonlarca TL özel okul sahiplerine aktarılmıştır ve aktarılmaya devam edilmektedir. Paran varsa eğitim, o da yetmez paran kadar eğitim politikaları ile yoksul aile çocukları hızla örgün eğitimden uzaklaşmaktadır. TBMM'de cevaplanan önergede örgün eğitimden uzaklaşan öğrenci sayısının 1 milyon 871 bine ulaştığı açıklanmıştır. Okul ortamında olması gereken 2 milyona yakın öğrenci sayısı bir ülke açısından korkunç bir tablodur” şeklinde konuştu.
4+4+4 düzenlemesi ile
bilimsel eğitim ortadan kaldırıldı
2012 yılında çıkarılan 4+4+4 düzenlemesi ile bilimsel eğitim ortadan kaldırıldığına dikkat çeken Genel Başkan Aydoğan, “Bilimi referans alması gereken müfredat düzenlenmesinde bilim yok sayılmış, müfredat 'değerler eğitimi' referans alınarak düzenlenmiştir. Sanat, felsefe, psikoloji, fen bilimleri, sosyal bilimler, spor derslerinin öğrencilerin ilgi, yetenek ve becerileri de göz önünde bulundurularak güçlendirilmesi gerekirken 80 darbesi ile zorunlu hale getirilen din derslerine seçmeli adı altında ancak fiili uygulamalarla zorunlu hale getirilen din dersleri eklenmiştir. MEB verilerine göre Türkiye'nin her yerinde fen liseleri en çok tercih edilen okul türü olmasına rağmen okul yapımı için ayrılan bütçede 9 fen lisesine karşılık 162 imam hatip lisesi yapımı kararı alınmakta, özel meslek lisesi sahiplerine, şirketlere teşvikler devam ettirilecektir kararları alınmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Mutsuz öğretmenler ülkesiyiz
“Şu anda kadrolu, sözleşmeli, ücretli, ataması yapılmayan mutsuz öğretmenler ülkesiyiz” ifadelerini kullanan Aydoğan, 80 bini aşkın sözleşmeli öğretmenin güvencesiz olduğunu hatırlatarak, “Eşlerinden, çocuklarından kilometrelerce uzakta, ek ders ücreti, izinler vb. bir çok konuda hak kayıpları ile öğretmenlik mesleğini hayata geçirmeye çalışmaktadır. Ataması yapılmayan arkadaşlarımız kamuda veya özel öğretim kurumlarında asgari ücretin dahi altında, güvencesiz, esnek çalışma koşullarında çalışmak zorunda kalmaktadır. Sayısı yarım milyona ulaşan meslektaşlarımızı ataması yapılmadığı için başka işlerde çalışırken iş cinayetlerinde veya geleceğe dair umudu kalmadığı için intiharlarla meslektaşlarımızı kaybetmekteyiz” dedi.
Dünyayı değiştirecek olan
eğitimdir, öğretmendir
Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Tüm haklarımızı yeniden düzenleyen son derece kapsamlı bir 'Öğretmenlik Meslek Kanunu' öğretmenlerle, öğrencilerimizle, velilerle paylaşılmadan yangından mal kaçırırcasına çıkarılmak istenmektedir ve elde ettiğimiz bilgilere göre ciddi hak kayıpları içermektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu' nun tüm öğretmenleri söz ve kara sürecine katarak işletilmesini istiyor, bizimle ilgili bir kanunun bize sorulmadan bize rağmen çıkarılmasını reddediyoruz. Bu ülkenin öğretmenleri, öğrencileri, velileri milyonlarız. Eğitim ile ilgili atılan her adım hepimizin meselesidir. Bir sınıfı, bir okulu, bir memleketi, dünyayı değiştirecek olan eğitimdir, öğretmendir. Bizim mücadelemiz kendi haklarımıza sahip çıkmakla birlikte çocuklarımıza, öğrencilerimize onurlu bir gelecek bırakma mücadelesidir.” Hüseyin Karataş
RSS