Ekonomik krizden belediye çalışanlarının da etkilendiğini belirten Belediye İş Sendikası Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gökalp, “Kadrolu işçiyi bitirdiler. Çalışanlar ya belediye ya da taşeron şirketinin elemanı. Yani belediye çalışanlarının fabrika işçisinden çok farkları yok. Çünkü fabrika işçisi de bin 600 ile 2 bin lira arasında maaş alırken, belediye de çalışanlarda aynı maaşı alıyor” dedi.
Sorunlar işçi çıkarmayla,
ücretsiz izne gönderme ile düzelmez
Ekonomik krizden en çok çalışanların etkilendiğini sözlerine ekleyen Gökalp, Türkiye’de asgari ücret gerçeğinin olduğunu hatırlattı. Son dönemlerdeki zamlardan dolayı çalışanların alım gücünün daha da düştüğünü ifade eden Gökalp, krizin en ağır faturasını emekçilerin ödediğini vurgularken, “Kirasını veremeyecek, çocuğuna okul harçlığı veremeyecek ve evinin ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olan işçiler var. Bu sorunlar işçi çıkarmayla, ücretsiz izne gönderme ile düzelmez. Topyekûn tepeden başlayarak mücadele edilirse bu sorunlar düzelir” şeklinde açıklama yaptı.
Ekonomik kriz emekçinin ve
işçinin üzerinden düzelmez
Ekonomik krizin emekçinin ve işçinin üzerinden düzelmeyeceğini hatırlatan Gökalp, tasarrufun işçinin, emekçinin ve dar gelirlinin üzerinden yapıldığı zaman ülkenin her geçen gün uçuruma sürükleneceğini söyledi. Başkan Gökalp, “Devleti yönetenlerin tasarruf yaptıklarını düşünmüyorum. Çünkü bindikleri araçlar, oluşturdukları konvoylar ve verdikleri yemeklerin masrafı bir şehrin günlük masrafına denktir. Asgari ücretlilerin bin 603 lira ile geçinmesi mucizedir. Çünkü şehrimizde en kötü evin kirası 500 lira, elektrik su, yakıtı da 500 lira hesaplarsak 1000 bin lira eder. Geriye kalan 600 lira ile nasıl geçinsinler? Ekonominin başına asgari ücretle çalışanı getirir, bu maaş ile nasıl geçiniyorsun insanlara öğret derim” diye konuştu.
Getirilen sistemin kadro
sistemi olduğunu düşünmüyoruz
“Devletin son kadrosuna anlam veremedik” diyen Başkan Gökalp, “Sendikacılar olarak anladığımız kadro ile devletin getirmiş olduğu kadro sistemi çok farklı. Anladığımız kadroya göre, daha önceki toplu sözleşmeli çalışan işçinin tüm haklarına sahip olanlara kadrolu işçi diyoruz. Fakat devlette kadroya geçenlerin maaşlarında bir iyileştirme yapılmadı, birçok yerde maaşlar düştü. 2020’nin Ekim ayına kadar toplu sözleşme hakkı verilmedi. Kısacası sendikacılar olarak getirilen sistemin kadro sistemi olduğunu düşünmüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Hüseyin Karataş
Sorunlar işçi çıkarmayla,
ücretsiz izne gönderme ile düzelmez
Ekonomik krizden en çok çalışanların etkilendiğini sözlerine ekleyen Gökalp, Türkiye’de asgari ücret gerçeğinin olduğunu hatırlattı. Son dönemlerdeki zamlardan dolayı çalışanların alım gücünün daha da düştüğünü ifade eden Gökalp, krizin en ağır faturasını emekçilerin ödediğini vurgularken, “Kirasını veremeyecek, çocuğuna okul harçlığı veremeyecek ve evinin ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda olan işçiler var. Bu sorunlar işçi çıkarmayla, ücretsiz izne gönderme ile düzelmez. Topyekûn tepeden başlayarak mücadele edilirse bu sorunlar düzelir” şeklinde açıklama yaptı.
Ekonomik kriz emekçinin ve
işçinin üzerinden düzelmez
Ekonomik krizin emekçinin ve işçinin üzerinden düzelmeyeceğini hatırlatan Gökalp, tasarrufun işçinin, emekçinin ve dar gelirlinin üzerinden yapıldığı zaman ülkenin her geçen gün uçuruma sürükleneceğini söyledi. Başkan Gökalp, “Devleti yönetenlerin tasarruf yaptıklarını düşünmüyorum. Çünkü bindikleri araçlar, oluşturdukları konvoylar ve verdikleri yemeklerin masrafı bir şehrin günlük masrafına denktir. Asgari ücretlilerin bin 603 lira ile geçinmesi mucizedir. Çünkü şehrimizde en kötü evin kirası 500 lira, elektrik su, yakıtı da 500 lira hesaplarsak 1000 bin lira eder. Geriye kalan 600 lira ile nasıl geçinsinler? Ekonominin başına asgari ücretle çalışanı getirir, bu maaş ile nasıl geçiniyorsun insanlara öğret derim” diye konuştu.
Getirilen sistemin kadro
sistemi olduğunu düşünmüyoruz
“Devletin son kadrosuna anlam veremedik” diyen Başkan Gökalp, “Sendikacılar olarak anladığımız kadro ile devletin getirmiş olduğu kadro sistemi çok farklı. Anladığımız kadroya göre, daha önceki toplu sözleşmeli çalışan işçinin tüm haklarına sahip olanlara kadrolu işçi diyoruz. Fakat devlette kadroya geçenlerin maaşlarında bir iyileştirme yapılmadı, birçok yerde maaşlar düştü. 2020’nin Ekim ayına kadar toplu sözleşme hakkı verilmedi. Kısacası sendikacılar olarak getirilen sistemin kadro sistemi olduğunu düşünmüyoruz” değerlendirmesinde bulundu. Hüseyin Karataş
RSS