Ekonomik olarak zorlu bir sürecin içerisinden geçiyoruz

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklığlu, ‘’Dünyadaki tüm odaların başkanı olarak söylüyorum; şu bileği kimse bükemez ama birlikte hareket etmeliyiz. Zorlu bir coğrafyadayız. Ekonomik olarak zorlu bir sürecin içerisinden geçiyoruz’’ dedi.

Her türlü yatırımın bir riski var ama eğitime yapılan yatırımın hiçbir riski yok

Sosyal dönüşümün eğitim ile başladığını söyleyen Hisarcıklıoğlu, ‘’Bugüne kadar 307 okul yaptık. Her türlü yatırımın bir riski var. Ama eğitime yapılan yatırımın hiçbir riski yok. Eğitime yapılan yatırımda geleceği kazanırsınız. Bu anlayış ile devam ediyoruz. Ayrıca birbirinizi öteki diye görmeyin. Etnik kökenine, inancına, mezhebine, farklı görüşlerine veya farklı siyasi görüşlerine göre kimseyi öteki diye dışlamayın. Bizim bizden başka dostumuz yok. Birbirimizi sevmedikçe mükemmel insan olamayız. Eksiği ve kusuru olmayan kim var? Birbirinizi sevin, severseniz mutlu olursunuz’’ şeklinde konuştu. 

Bu bölge Gaziantep merkezli olarak Türkiye’nin yeni Marmara Bölgesi olacak

Gaziantep Valisi Kemal Çeber, ise konuşmasını şu cümlelerle sonlandırdı: ‘’Gaziantep sanayisi, üretim, ihracat, sanayi, istihdamda ilk 6’da. Gaziantep’in bulunduğu coğrafi konum, şehrimizin ilk 6’da olmasını çok daha anlamlı bir hale getiriyor. Ne Suriye ne Irak ne de bu bölge bugünkü gibi kalacak. Bir şekilde hepsi düzelecek. Bu olduğu zaman önümüzdeki 20 yıl zarfında bu bölge Gaziantep merkezli olarak Türkiye’nin yeni Marmara Bölgesi olacak ve buna yürekten inanıyorum. Çünkü Gaziantep, yatırım yapan, üreten, istihdam eden, kazanan, kazandıran ve kazandığını da hayır yoluyla harcayan bir kent.’’

Kent genelinde 5 bin 200’ün üzerinde imalatçı firma faaliyet gösteriyor

Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi, ‘’2020 yılında başlayan pandemi, ardından Rusya-Ukrayna savaşı, Ortadoğu’daki savaş hali, Avrupa ekonomisindeki durgunluk ve ülkemiz ekonomik koşullarından tüm iş dünyası olarak etkilendik. Olağan üstü koşullara rağmen depremin yaralarını sardık ve Gaziantep olarak ülkemizde katma değer kazandırmaya devam ettik. Kent genelinde 5 bin 200’ün üzerinde imalatçı firma faaliyet gösteriyor ve toplamda 432 bin kişi istihdam ediliyor. 160 alanda binlerce çeşit üretim yapıyoruz’’ açıklamasını yaptı.

Bölgemiz Gaziantep’in liderliğinde bir üretim havzası haline geldi

Gaziantep’in 2023 yılında 189 ülkeye 10 milyar 71 milyon dolar ihracat gerçekleştirdiğini hatırlayan Ünverdi, ‘’2024 yılının ilk 10 ayında Gaziantep’ten 8 milyar 220 milyon 275 bin dolarlık ihracata ulaştık. Türkiye’nin ilk 1000 firması arasından şehrimizden 59 firma yer alırken Türkiye’nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu arasında 62 firmamız bulunuyor. Marmara Havzası nasıl ki bir üretim havzası ise; bölgemiz de Gaziantep’in liderliğinde bir üretim havzası haline geldi. Bölgemizin tek sanayi odası olan Gaziantep Sanayi Odası da bu süreçte etkin bir rol üstlendi. Yenilikçi bir bakış açısıyla şehrimiz sanayisini geleceğe taşımak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Bugüne kadar 78 firmanın karbonayak izini hesapladık

Sanayi 4.0, yeşil üretim, dijitalleşme, yapay zekâ, insan verimliliği, üretimde verimlilik, yüksek teknolojiye geçiş, katma değerli üretim, e-ticaret ve e-ihracat odaklı çalışmaların yürütüldüğünü sözlerine ekleyen Ünverdi, “2019’da sanayi de dönüşüm başlamasıyla birlikte dijital dönüşüm hamlemizi başlattık. 2021 yılında ‘Verimlilik ve yeşil gelecek’, 2022 yılında ‘Yeşil gelecek’ temasıyla çalışmalarımıza hız verdik. Bugüne kadar 78 firmanın karbonayak izini hesapladık ve hizmet verdiğimiz firmalarından biri uluslararası akredite kurulundan doğrulama sertifikasını aldı’’ açıklamasını yaptı.

Başkan Ünverdi, konuşmasını şöyle tamamladı: ‘’Yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ile birlikte ‘İnsan ve toplumsal dönüşümü’ içine alan ‘Üçüz dönüşüm’ temasıyla daha geniş kapsamda çalışmalarımızı güçlendirecek ve yön vereceğiz. Birleşmiş Milletler’in 17 sürdürülebilir kalkınma hedefi çerçevesinde en önemli başlıklardan olan insanı ve doğayı merkeze alarak topyekün kalkınma bizim çalışmalarımızda öncelik olmaya devam edecek. Üretim ve faaliyetlerimizde toplumsal faydayı gözeterek verimliliği ve katma değeri artıracak, rekabette çok daha güçlü hale geleceğiz. Sosyal dönüşümü yakaladığımızda, nitelikli insanla gelişim, değişim ve dönüşümde sürdürülebilirliği de sağlamış olacağız.”