ANASAYFA arrow right Güncel

"En Kral Meslek Gazeteciliktir"

"En Kral Meslek Gazeteciliktir"
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 05.40
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 05.40
Gazetemizin sahibi Aykut Tuzcu’nun ani ve bizi derinden yaralayan vefatının ardından Talas ve Tarsus Amerikan Koleji’nd

 Gazetemizin sahibi Aykut Tuzcu’nun ani ve bizi derinden yaralayan vefatının ardından Talas ve Tarsus Amerikan Koleji’nden arkadaşları duygularını ve anılarını Sabah sütunlarına döküyor

 

                                                     Aykut Tuzcu 1958 Kasım

 

Aykut 1947 yılında dünyaya geldi. 11 Yaşında Kayseri'nin Talas nahiyesinde yatılı bir okulun "ihzari" sınıfına "leyli" olarak başladı. Yeni arkadaşlar, yeni bir çevre, evden, anadan, babadan uzak, çok uzak, hayatta yeni bir sayfa; o yaşta ve gurbette.

 

Çocuklar yavaş yavaş birbirleriyle kaynaşmaya başladıklarında her biri kendisini ortaya koyan bir şeyler söylerdi. Kimi, kendi şehirlerinin, ülkenin en güzel köşesi olduğunu söyler, başka şehirlerden gelenlerle kimin şehri daha güzel, iddialaşırlardı. Kimileri de en kral takım benim takım itişmeleriyle kendilerini ortaya koyardı. 

O yaşta kimsenin ileride seçeceği meslekle ilgili en ufak bir duygusu yokken, bu 11 yaşındaki Aykut "Oğlum, en kral meslek gazeteciliktir" der, dururdu. Çocukların önemli bir bölümünün, gazeteciliği, gazete bayiliği ya da gazete "müvezziliği"nden ibaret sandıkları o yaşlarda Aykut'un bu mesleğe duyduğu ilgiyi, sevgiyi pek sökemezlerdi.

 

Evrensel nitelikte iyi bir gazeteci

Yaşlar ilerledikçe Aykut "... gazetecilik en kral meslektir" inancını hiç bırakmadı. Etrafındaki biz arkadaşları da onun sayesinde gazeteciliğin bir meslek olduğunu, meslekler içinde en kralı olmanın futbolcu olup, çok para kazanmakla da ilgili olmadığını anlamaya başladık.

Her şeyin iyisinin çıktığı Gaziantep'te iyi çıkanlar arasında yazarlar, gazeteciler de olduğunu, Gaziantep'i uzaktan dahi olsa izleyenler bilir. Çocukluğundan hızla ileri sarıldığında Aykut'un farklı özelliklerinin yanı sıra evrensel nitelikte iyi bir gazeteci olarak temayüz ettiği görülür. Gaziantep'in Sabah Gazetesi'nden bütün dünyada gazeteciliğin ikonu The New York Times'a da dokundu, ülkenin ve dünyanın saygın gazetelerine de. 

Zeugma'nın keşfinin her

aşamasında Aykut Tuzcu vardı

Pulitzer ödüllü Amerikalı gazeteci Stephen Kinzer ile, Zeugma'nın keşfinin The New York Times'ın Pazar sayısında ön sayfadan yarım sayfa yayınlaması, bir dönüm noktasıdır. Ama, bu dönüm noktasının arkasında her aşamada Aykut Tuzcu vardı. Kinzer'i davet edip, alelacele The New York Times Sunday'de kapakta yarım sayfa ve renkli olarak yayınlanan Zeugma haberinde Aykut'un o günlerin koşullarında sağladığı teknik destek olmasa, o yazı o kadar etkili olmayabilirdi.

 

Aykut'un Zeugma'ya katkısını, onu tanımış ve hiç bir zaman unutmamış ünlü gazeteci Gila Benmayor'un  Hürriyet Gazetesinde 10 Kasım 2019'da yayınlanan yazısından bir kaç satır (Yazının tamamı için: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/gila-benmayor/gazeteci-aykut-tuzcuyu-kaybettik-41370460)

ZEUGMA’NIN İSİMSİZ KAHRAMANI 
Bugün Gaziantep’teki Zeugma Müzesi’nde büyük hayranlıkla seyrettiğimiz mozaiklerin büyük bir bölümü Packard tarafından görevlendirilen Roberto Nardi ve ekibi tarafından restore edilmiştir. Peki o dönemde Kültür Bakanlığı’na 10 yıl içerisinde Zeugma’nın ayağa kaldırılması için 100 milyon dolarlık destek öneren Packard Zeugma’dan nasıl haberdar olmuştu? Zeugma’yı yazması için Stephen Kinzer’i Gaziantep’e davet eden Aykut Tuzcu sayesinde. Kinzer’in New York Times’taki yazısı, hem Packard’ın, hem dünya medyasının ilgisini çekmişti.

 

Karkamış kazılarında elinde gümüş kılıcıyla bir Fırtına Tanrısı ortaya çıkınca yine Aykut Tuzcu telaşla beni aramıştı.

 

Gaziantep halkının Avrupa Birliği konusunda bilgilendirilmesi ve iletişim içerisinde olması gerektiğine inanıyordu. Dönemin Avrupa Birliği Büyükelçisi Michael Lake’i sürekli telefonla arayarak, vizyon olarak AB’ye yakın olduğunu iddia ettiği bu şehri ziyaret etmesi için ikna etmeye çalışmıştı. Türkiye’de ilk Avrupa Birliği Bilgi Merkezi Gaziantep’te, Sanayi Odası çatısı altında kuruldu. Nedeni Aykut Tuzcu’dur.

 

Gila Benmayor Hürriyet'teki 10 Kasım 2019 günlü yazısında Aykut için sözlerini şöyle bitiriyor:

"Montaigne’in dediği gibi, sevdiğiniz birini kaybedersiniz dünya boşalmış gibi olur." ve ekliyor " Birbirinden ilginç anılarını yazmaya ömrü yetmedi"

 

Aykut'u tanıyanlara belli ki bir görev düşüyor. Onun anılarını ve ruhunu yaşatacak, gelecek nesillere aktaracak bir AYKUT TUZCU kitabı ortaya çıkarmak. Arkada bıraktığı emaneti Gaziantep Sabah Gazetesi’nin Aykut'la özdeşleşmiş genç arkadaşları, değerli yazar kızkardeşi Ayfer Tuzcu Ünsal ve ona kardeşleri kadar yakın Talas ve Tarsus'tan can arkadaşları eminim bu görevi layıkıyla yerine getiririz.

 

 

 

 
Aykut Tuzcu, lise yıllarında Tarsus Amerikan Koleji’nde sınıf arkadaşlarıyla.

 

 

 


İzmir Tolga

1958'den beri, Talas ve Tarsus'tan arkadaşı. 61 yıllık arkadaşı.

 

.

 

 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *