Gaziantep-Nurdağı arasındaki yolun tek yön yol olarak işlemesi ve fiziki yapısından kaynaklı çok ciddi trafik kazalarının yaşandığını belirten Toğrul, “Yaşanan kazaların büyük bir kısmı söz konusu yolun üzerinde bulunan kum ocaklarından taşıma yapan hafriyat kamyonlarından kaynaklı yaşanıyor. Gaziantep-Nurdağı karayolunda taşıma yapan hafriyat kamyonlarına ilişkin ileri sürülen en vahim iddia ise yol üzerinde bulunan denetim istasyonun arkasında bir alternatif yol olduğu. Hafriyat kamyonlarındaki bir diğer en önemli eksiklik ise takograf cihazının olmaması gösteriliyor” dedi.
Bölgede uyarı levhalarının yetersiz olduğu iddia ediliyor
Toğrul, “Gaziantep-Nurdağı Karayolu üzerindeki kum ocaklarından taşıma yapan hafriyat kamyonları ile ilgili çok fazlaca sorun olduğu belirtiliyor. Hafriyat kamyonlarının çok fazla tonajda yüklendiğini, sefer sistemine bağlı olarak prim verildiği için şoförlerin daha çok sefer yapmak adına gece dahi çalışarak geçinemediği maaşına ek prim almak istediği söyleniyor. Şoförlere göre tüm bu yoğun çalışma koşulları ve çok az izin kullanabilmelerinden kaynaklı ölümlü trafik kazaları fazlaca yaşanıyor. Aynı zamanda söz konusu yol üzerinde özellikle kum ocaklarından olduğu bölgede uyarı levhalarının yetersiz olduğu iddia ediliyor. Yine hafriyat kamyonlarının daha çok sefer yapmak için yolun 60 olan hız sınırının üstüne çıkarak süratli gittikleri söyleniyor” ifadelerini kullandı.
‘Gaziantep-Nurdağı karayolunda taşıma yapan hafriyat kamyonlarına ilişkin ileri sürülen en vahim iddia yol üzerinde bulunan denetim istasyonunun arkasında bir alternatif yol olduğu’ diyen Toğrul, “Yolun tüm şoförler tarafından bilinmesinden kaynaklı denetim koşullarını sağlamayan araçların bu yolu tercih ettiği ifade ediliyor. Hafriyat kamyonlarındaki bir diğer en önemli eksiklik ise takograf cihazının olmaması gösteriliyor. Lojistik (taşıma) firmaları bulundukları illerin valiliklerine takograf taahhütnamesi başvurusunda bulunarak araçlarının sadece şehir içinde çalışacağını söyleyerek takograf cihazı taktırmaktan muaf olmalarını istiyor ve bu kabul ediliyor. Takograf cihazı takılı olsa işçiler günde ortalama 8 saatten fazla çalışamayacak. Ancak takılı olmadığı için işçiler bu durumdan muaf tutulmuş oluyor ve sınırsız bir çalışma keyfiyeti getirilmiş oluyor. Öyle ki tır şoförleri günde 16 saat şoförlük yapanların dahi olduğunu söylüyor. Yani bir şoför ‘Ben bugün 24 saat çalışacağım’ dese önünde bu durumu engelleyen hiçbir durum yok. Üstelik böyle olunca en az 3 kişinin yapması gereken iş 1 kişiye yaptırılmış oluyor” açıklamasını yaptı. Ali Göksular
RSS