ANASAYFA arrow right Güncel

Gaziantep’in nüfusunun yarısı icralık durumda

Gaziantep’in nüfusunun yarısı icralık durumda
YAYINLAMA: 09 Şubat 2022 / 21.36
GÜNCELLEME: 09 Şubat 2022 / 21.36
Türkiye Barolar Birliği Delegesi Av. Bektaş Şarklı, ekonominin kötü olmasının suç oranlarının artmasına neden olacağının altını çizdi.

Kentte icralık olanların sayısının yüzde 20 arttığını belirten Şarklı, “Gaziantep’in nüfusunun yarısı icralık ve bu sayının 2022 yılı içerisinde yüzde 25 artacağını düşünüyoruz. Türkiye, freni boşalmış bir kamyon gibi yokuş aşağı yuvarlanıp gidiyor, nereye çarpacağını kimse bilmiyor”” dedi.

İcra Dairesi’ne başvurmak başlı başına bir maliyet

İcralık olan vatandaş sayısının artmasını ekonomiye bağlayan Şarklı, “İcra Dairesi’ne de başvurmak başlı başına bir maliyet. Çünkü icra işlemlerini başlatmak için harç parası yatırmak gerekiyor. Tebligat giderleri 8 liradan 36 liraya yükseldi. Bunlarda alacaklı açısından bir maliyet. Bir ülkenin ekonomik anlamda yatırım yapılabilir olması gerekiyor, ancak insanlar yatırım yapmaktan kaçıyor. Parası olan döviz, borsa veya gayrimenkulde değerlendirerek parası ile para kazanırken, küçük esnaf, çiftçi ise emek gücüyle bir birikim yapamıyor, evini zor geçindiriyor” diye konuştu.

TÜİK’in açıkladığı enflasyon ile cebimizdeki enflasyon arasında çok fark var

Ülke ekonomisinden toplumun tüm kesimlerinin etkilendiğini vurgulayan Şarklı, “Avukat, sanayici, esnaf, asgari ücretle çalışan gibi toplumun her kesimi ekonomiden üzerine düşen payı alıyor. Sanayici her platformda sorun ve sıkıntılarını dile getiriyor, lakin esnaf ve çiftçinin sesini hiç kimse duymuyor. Her ne kadar asgari ücret 4 bin 253 liraya yükselmesiyle işten çıkarmalar yaşanacak. Ayrıca Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı enflasyon ile çarşı-pazar ya da cebimizdeki enflasyon arasında çok fark var. Örneğin; 400 liraya dolan bir aracın deposu şimdi 900 liraya doluyorsa, sebze ve meyve fiyatları normalin iki katına yükselmişse asıl enflasyon bu” dedi.

Hukuk ile iktisat birbiri ile bağlantılı

Şarklı, “TÜİK’ten sipariş üzerinden rakam açıklanması isteniyor. Adeta istatistik bilimi ile dalga geçiliyor. İnsanlar evini geçindirmek için mücadele ederken, işsizlik artmaya devam ediyor. Bir kuruma 5 işçi alınacaksa en az 500 kişi başvuru yapıyor. Avukat bile ekonomik koşullardan olumsuz etkileniyorsa, diğer kesimlerin etkilenmemesinin mümkünatı yok. Ekonominin kötü olması ister istemez suç oranlarının artmasına neden olacak. Türkiye’nin yapısal anlamda dünya çapında bir güvenirliliği var ve siyasal, ekonomi ve hukuksal anlamda bir karşılığımızın olması lazım. Ülkemiz bu güvenirliliği kaybetti, hukuk devleti olmaktan uzaklaştıkça, inandırıcılığını kaybetti. Hukuk ile iktisat birbiri ile bağlantılı. Dolayısıyla yaşanan olumsuzluklar her zaman ki gibi halkı etkiliyor” ifadelerine yer verdi.

Çaresizlik ve yoksulluk insana her şeyi yaptırır

Adli olayların yüzde 30 arttığına dikkat çeken Türkiye Barolar Birliği Delegesi Av. Bektaş Şarklı, konuşmasını şu cümlelerle tamamladı: “Çaresizlik ve yoksulluk insana her şeyi yaptırır. Eğitim, adalet, sağlık gibi alanlarda çok kötüyüz. Son 10 yılda ülkemizde her alanda çok değişti. Bir an önce başkanlık sisteminden vazgeçilmeli, 84 milyon insanın kaderi bir kişinin iki, dudağı arasında bırakılmamalı, yasama, yürütme ve yargı erklerinin bağımsız, güçlü şekilde çalışması lazım.” Ali Göksular

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *