Genel Sağlık İş Sendikası Gaziantep İl Temsilciliği, ‘’Gece Çalışması Sağlık Çalışanları için büyük risk oluşturuyor. Gece çalışması, karşılığının ödenmemesi nedeniyle, bizler için bir çeşit angaryadır. Yani hakkı ödenmemiş emek gücümüz’’ ifadelerini kullandı.
Genel Sağlık İş Sendikası Gaziantep İl Temsilcisi Prof. Dr. Ercan Küçükosmanoğlu, ‘’Üniversite hastanemizde bazı kliniklerde, sağlık mazereti ve süt izni olmadığı halde, bazı hemşire arkadaşlarımız yalnızca gündüz çalışmaktadırlar. Gece çalışan ile gündüz çalışan arasında ücret yönünden bir fark olmaması, ciddi bir eşitsizlik yaratıyor’’ dedi.
Gece çalışmak, dünyanın çok sayıda ülkesinde riskli kabul ediliyor
Sağlığın 7 gün 24 saat sürekli sunulan bir hizmet olduğunu dile getiren Küçükosmanoğlu, ‘’Gece çalışmak, dünyanın çok sayıda ülkesinde riskli kabul edilerek, daha yüksek olarak ücretlendiriliyor. Ülkemizde de işçi statüsünde çalışan arkadaşlarımızın tabi olduğu 4857 sayılı iş yasasında, gece saat 20.00 ile sabah 06.00 arası gece çalışması olarak değerlendirildi. Gece çalışması ülkemizde imzalanan pek çok toplu iş sözleşmesinde, daha yüksek olarak ücretlendiriliyor. Ayrıca gece çalışma süresi 7,5 saat ile sınırlandırıldı. Biz kamu sağlık çalışanları, birlikte çalıştığımız işçi statüsündeki arkadaşlarımıza göre, hem daha az ücretler almaktayız, hem de mesai dışı gece çalışma sürelerimiz 16 saati buluyor’’ açıklamasını yaptı.
Küçükosmanoğlu, ‘’Gece çalışmasının sağlığa zararlı olduğu konusunda yayınlananın onbinlerce bilimsel araştırma var. Ünlü bilim insanımız Aziz Sancar, 2015 yılında Nobel Kimya Ödülünü “Hücrelerin hasar gören DNA’ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları” çalışmasıyla aldı. Bu çalışmada gece çalışan insanlarda DNA tamirinin zor olduğu ortaya kondu. İnsan vücudunun biyolojik saatini inceleyen ve bunu kontrol eden moleküler mekanizmaları ortaya çıkaran ABD’li bilim insanı Jeffrey C. Hall, 2017 Nobel Tıp Ödülü’ne layık görüldü. Bu çalışmada da insanların biyoritminin bozulmasının sonuçları açıklanıyor. Tüm bu çalışmalar gece çalışmasının, sağlığa zararlı olduğunu kesin ortaya koyuyor’’ hatırlatmasını yaptı.
Gece çalışan sağlık emekçileri büyük risk altında
‘2020'de Dünya Sağlık Örgütü'nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), gece vardiyasında çalışmayı 'olası' sınıf 2A kanserojen olarak sınıflandırdı’ diyen Küçükosmanoğlu, ‘’Gece çalışması kadın sağlık çalışanlarında meme kanseri riskini artırıyor, çalışanlarda kalp damar hastalıkları ve kalp krizi, Tip 2 Diabet depresyon ve anksiyete daha sık görülüyor. Gece çalışması yapanlarda KOAH daha çok görülüyor. Sağlıkta şiddet olaylarının büyük kısmı, nöbetlerde ve gece mesailerinde yaşanıyor. Gece çalışan sağlık emekçileri bu açıdan da büyük risk altında. Sonuç olarak gece çalışması sağlık çalışanları için büyük risk oluşturuyor. Gece çalışması, karşılığının ödenmemesi nedeniyle, bizler için bir çeşit angarya. Anayasa madde 18. ‘Angarya yasaktır’ der. Biz sağlık emekçileri olarak yıllardır verilmeyen hakkımızı istiyoruz. Gece çalışmamızın karşılığının, gündüz mesaisinin iki katı olarak ücretlendirilmesi için gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalı’’ ifadelerini kullandı.