Kürdülü, “Gaziantep’te gençlerin ve kadınların önünü açabilmek için elimizden geleni yapacağız. Halkımız artık CHP’yi benimsemeye başladı, bunu saha gezilerinde görüyoruz. Gaziantep’in refahı ve partimizin iktidarı için çalışacağız. Gençler ve kadınlar korkmasın. Değişim, iyidir, güzeldir, umuttur, gelecektir, yeniliktir” dedi.
Kara kış Fonu oluşturulmalı
Sıkıntıların daha yoğun hissedildiği kırsal alanlara ağırlık verdiklerini ifade eden Kürdülü, “Kırsal kesimde yaşayan vatandaşımız gerçekten çok zor şartlar altında yaşamlarını idame ettiriyorlar. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi bu vatandaşlarımız için ‘Kara-kış Fonu’ oluşturulmalı. Zaten gelen zamlar asgari ücrete yapılan zammı çoktan eritti. Birçok vatandaş kömür başvurusunda bulunduğunu, ancak alamadığını söylüyor. Büyükşehir, Şahinbey ve Şehitkamil Belediyelerinin ve devletin kırsal kesimlere inmesi gerçek anlamda ihtiyaç sahibi aileleri tespit edip, yardım elini uzatması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Halkımızın gönlüne ve kalbine girmeye talibiz
Makam, koltuk ve mevki peşinde olmadığını dile getiren Kürdülü, kendisini salon adamı değil, halkın adamı olarak tanımlıyor. “Bizim amacımız mevki, makam veya koltuk değil, Gaziantep halkına yardım etmek, dokunmak, sorunlarını ve sıkıntılarını meclise taşımak. Ben protokol adamı değil, halkın adamıyım. Koltuk, mevki ya da makam gelip geçicidir, önemli olan halkın gönlüne girebilmek. Biz de halkımızın gönlüne ve kalbine girmeye talibiz” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Gaziantep Milletvekili Aday Adayı Erol Kürdülü, konuşmasını şöyle tamamladı: “Tek ve güzel ülkemiz Türkiye’yi elbirliği ile ayağa kaldırmak, toplumsal barışımızı tesis etmek ve ocaktaki tenceremizi yeniden kaynatabilmek için hepimizin elini taşın altına koymasına ihtiyaç var. Artık köşelerimizden olanı biteni izlemekle ya da sosyal medyalardan tepki koymakla geçirecek vaktimiz yok. Gün artık böyle bir gün. Ben de büyük bir aşkla sevdiğim ülkeme, şehrimiz Gaziantep’imize hizmet etmek için çocukluğumdan beri hayalini kurduğum bir yola çıkmaya karar verdim. İlk gençliğimi inandığım değerler uğruna harcamaktan ve bedel ödemekten çekinmedim. Babamın her başım belaya girdiğinde ‘Oğlum sen Robin Hood musun; her şeyi sen mi düzelteceksin?’ diyerek beni uyarmasına aldırış etmedim. Başım belki çok sık belada oldu; ama belalı bir düzene itiraz ettiğim için bu çileyi çektim. Kötülerin belalısı olmaktan ötürü pişman da değilim. Her zaman mazlumun yanında durdum; ezilenleri destekledim, kadınlara çocuklara zarar verenlere karşı durdum.” Ali Göksular
