Dövizin ateşinin gün geçtikçe yükselmesi her sektör gibi Türkiye’nin lokomotifi olan inşaat sektörünü de olumsuz etkiledi. Dövizin yükselmesiyle inşaat sektöründe kullanılan A’dan Z’ye bütün malzemelere zam geldi
Teşviklerle inşaat sektörünün desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan İnşaat Mühendisi Burkay Güçyetmez, “Dövizin etkisiyle hammadde fiyatlarındaki yükseliş, talepteki gerileme, kamudaki ödemelerin ağır aksak gitmesi, ekonominin lokomotif sektörü inşaatta sıkıntıları arttırıyor. Onun için sektörün canlanması için hem kredi faizlerinin hem de oluşturulacak teşvik yöntemleri ile özellikle desteklenmesi acilen gerekiyor” dedi.;
Sektörün işletme
sermaye ihtiyacı arttı
İnşaat sektörünün zor zamanlar geçirmesinin bütün sektörleri etkilediğini belirten Güçyetmez, sektörün işletme sermaye ihtiyacının arttığına dikkat çekti. “Özel sektörde var olmaya çalışan firmalar için oluşan maliyet artışları, satış fiyatlarına daha sınırlı yansıtıldığı için karlılık düştü, konut satışların yavaşlaması nakit akışını oldukça sınırladı. Kamu yatırımlarını takip eden ve kamuya iş yapan sektör temsilcileri açısından ise yine her geçen gün artan maliyet artışlarından kaynaklı fiyat farkları ile baş edilememeye başlanıldı” değerlendirmesinde bulundu.
Kiralama yöntemi
tercih edilmeye başlandı
Güçyetmez, “Ülkenin ekonomik sıkıntısının insanlarımıza yansıması sonucunda konutun bırakın yatırım aracı olarak tercih edilmesini insanların en temel ihtiyacı olan yaşam alanını satın alma yerine kiralama yöntemi tercih edilmeye başlandı. Dövizin, enflasyonun ve faizlerin aynı anda durmadan yükselmesi sizi birazcık da olsun gelecek ve ülke adına düşündürmüyor mu?” diye sordu.
Yetkililerin bir an önce
harekete geçmesi lazım
2013 yılında meclise sunulan 10’uncu Beş Yıllık Kalkınma planında doların 2018’de 1.97 TL olmasının ön görüldüğünü sözlerine ekleyen İnşaat Mühendisi Burkay Güçyetmez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’nin 5 yıllık yol haritasında ise 2018 sonuna kadar izleyici yeni ekonomik plana göre kişi başı milli gelirin 16 bin dolara yükseleceği, işsizliğin yüzde 7.2’ye enflasyonun ise yüzde 4.5’e düşeceği tahmin ediliyordu. Hakikaten bu öngörüsüzlüğe mi yoksa ülkenin içinde bulunduğu duruma mı yanalım? Git gide zor şartlarda çalışmaya zorlanan sektörün içinde yer alan tüm kesimi zor günler bekliyor. Onun için yetkililerin bir an önce hayati önem taşıyan ekonomik sıkıntıların çözümü için çaba sarf etmeleri ve özellikle inşaat sektörü için A’dan Z’ye teşvik yöntemleri geliştirmeleri ve uygulamaya geçirmeleri gerekmektedir.” Hüseyin Karataş
Teşviklerle inşaat sektörünün desteklenmesi gerektiğine vurgu yapan İnşaat Mühendisi Burkay Güçyetmez, “Dövizin etkisiyle hammadde fiyatlarındaki yükseliş, talepteki gerileme, kamudaki ödemelerin ağır aksak gitmesi, ekonominin lokomotif sektörü inşaatta sıkıntıları arttırıyor. Onun için sektörün canlanması için hem kredi faizlerinin hem de oluşturulacak teşvik yöntemleri ile özellikle desteklenmesi acilen gerekiyor” dedi.;
Sektörün işletme
sermaye ihtiyacı arttı
İnşaat sektörünün zor zamanlar geçirmesinin bütün sektörleri etkilediğini belirten Güçyetmez, sektörün işletme sermaye ihtiyacının arttığına dikkat çekti. “Özel sektörde var olmaya çalışan firmalar için oluşan maliyet artışları, satış fiyatlarına daha sınırlı yansıtıldığı için karlılık düştü, konut satışların yavaşlaması nakit akışını oldukça sınırladı. Kamu yatırımlarını takip eden ve kamuya iş yapan sektör temsilcileri açısından ise yine her geçen gün artan maliyet artışlarından kaynaklı fiyat farkları ile baş edilememeye başlanıldı” değerlendirmesinde bulundu.
Kiralama yöntemi
tercih edilmeye başlandı
Güçyetmez, “Ülkenin ekonomik sıkıntısının insanlarımıza yansıması sonucunda konutun bırakın yatırım aracı olarak tercih edilmesini insanların en temel ihtiyacı olan yaşam alanını satın alma yerine kiralama yöntemi tercih edilmeye başlandı. Dövizin, enflasyonun ve faizlerin aynı anda durmadan yükselmesi sizi birazcık da olsun gelecek ve ülke adına düşündürmüyor mu?” diye sordu.
Yetkililerin bir an önce
harekete geçmesi lazım
2013 yılında meclise sunulan 10’uncu Beş Yıllık Kalkınma planında doların 2018’de 1.97 TL olmasının ön görüldüğünü sözlerine ekleyen İnşaat Mühendisi Burkay Güçyetmez, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’nin 5 yıllık yol haritasında ise 2018 sonuna kadar izleyici yeni ekonomik plana göre kişi başı milli gelirin 16 bin dolara yükseleceği, işsizliğin yüzde 7.2’ye enflasyonun ise yüzde 4.5’e düşeceği tahmin ediliyordu. Hakikaten bu öngörüsüzlüğe mi yoksa ülkenin içinde bulunduğu duruma mı yanalım? Git gide zor şartlarda çalışmaya zorlanan sektörün içinde yer alan tüm kesimi zor günler bekliyor. Onun için yetkililerin bir an önce hayati önem taşıyan ekonomik sıkıntıların çözümü için çaba sarf etmeleri ve özellikle inşaat sektörü için A’dan Z’ye teşvik yöntemleri geliştirmeleri ve uygulamaya geçirmeleri gerekmektedir.” Hüseyin Karataş
RSS