Yargıda 3 Eylül 2018 tarihinde başlayan ve 1 Ocak 2019 tarihinde itibaren mahkemelerde uygulamaya konulan “Hedef Süre” uygulaması hakkında gazetemize açıklamada bulunan Gaziantep Barosu Genç Avukatlar Meclisi Başkanı Av. Mehmet Cihan Mercimek, “Şu ana kadar adliyelere yansımış bir uygulama söz konusu değildir. Ortalama 8 ayda davaların sonuçlanacağı duyurulmuş ancak halen bir sonraki duruşmanın 5-6 ay ileri tarihe verildiği, iddianamelerin aylarca hazırlanmadığı, vatandaşın senelerce adliyeye gidip gelmekten korkarak dava açmaktan kaçındığı bir adli düzenin olduğu açıktır. Bir an evvel “Yargıda hedef süre” uygulaması uygulamaya konulmalı ve yargılama süreleri kısaltılmalıdır. Bu uygulama tam anlamıyla uygulanır ve denetlenir ise ciddi anlamda adil yargılanma hakkı ihlallerinde düşüş görülecektir” şeklinde konuştu.
Vatandaşlarımız senelerce
mahkemeye gidip gelmekte
Av. Mercimek, “Hedef sürelerle ilgili örneklere bakıldığında, kasten öldürme suçundan bir soruşturma en geç 150 gün, dava ise 390 gün içinde tamamlanacağı belirtilmiştir. Savcılar, cinsel saldırı suçunda 120, nitelikli dolandırıcılıkta 365, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal veya ticaretinde ise 150 gün içinde soruşturmayı tamamlayacak. Bu suçların yargılama süreleri en fazla 390 gün olacak” denilmiş ve çekişmeli boşanma davalarının ise 450 gün içinde tamamlanması hedeflendiği açıklanmıştır. Vatandaşlarımız uzun süren yargılamalardan ötürü, aynı davada çok sayıda hâkim görmekte, senelerce mahkemelere gidip gelmekte, seneler sonra karara ulaşmakta ancak bir kaç sene de İstinaf ve Yargıtay kanun yollarının sonuçlanmasını beklemekte, bu nedenlerle de yargıya güven duymamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Hukuk davalarının sonuçlanması
senelerce sürüyor
Ülkemizde yargılamaların, hukuk davalarının sonuçlanmasının senelerce sürdüğünü, ceza yargılamalarındaki iddianamelerin yazılmasının ise bir seneye bulduğunu söyleyen Mercimek, “Bir dosya için bir senede ancak üç duruşma yapılabilmekte, bu süreler ise büyük hak kayıplarına neden olmaktadır. Yurttaşlarımız, sırf yargılama sürelerinin uzunluğundan ötürü yargı yoluna başvurmaya çekinmektedir. Uluslararası düzeyde kabul görmüş bir hukuk kuralı olan ‘’makul sürede yargılanma hakkı’’ adil yargılanma hakkının alt yansımasıdır. Adli yargılanma hakkı ihlalleri, en çok yargılama sürelerinin uzunluğundan ve uzun tutukluluk sürelerinden doğmaktadır” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş
Vatandaşlarımız senelerce
mahkemeye gidip gelmekte
Av. Mercimek, “Hedef sürelerle ilgili örneklere bakıldığında, kasten öldürme suçundan bir soruşturma en geç 150 gün, dava ise 390 gün içinde tamamlanacağı belirtilmiştir. Savcılar, cinsel saldırı suçunda 120, nitelikli dolandırıcılıkta 365, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal veya ticaretinde ise 150 gün içinde soruşturmayı tamamlayacak. Bu suçların yargılama süreleri en fazla 390 gün olacak” denilmiş ve çekişmeli boşanma davalarının ise 450 gün içinde tamamlanması hedeflendiği açıklanmıştır. Vatandaşlarımız uzun süren yargılamalardan ötürü, aynı davada çok sayıda hâkim görmekte, senelerce mahkemelere gidip gelmekte, seneler sonra karara ulaşmakta ancak bir kaç sene de İstinaf ve Yargıtay kanun yollarının sonuçlanmasını beklemekte, bu nedenlerle de yargıya güven duymamaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Hukuk davalarının sonuçlanması
senelerce sürüyor
Ülkemizde yargılamaların, hukuk davalarının sonuçlanmasının senelerce sürdüğünü, ceza yargılamalarındaki iddianamelerin yazılmasının ise bir seneye bulduğunu söyleyen Mercimek, “Bir dosya için bir senede ancak üç duruşma yapılabilmekte, bu süreler ise büyük hak kayıplarına neden olmaktadır. Yurttaşlarımız, sırf yargılama sürelerinin uzunluğundan ötürü yargı yoluna başvurmaya çekinmektedir. Uluslararası düzeyde kabul görmüş bir hukuk kuralı olan ‘’makul sürede yargılanma hakkı’’ adil yargılanma hakkının alt yansımasıdır. Adli yargılanma hakkı ihlalleri, en çok yargılama sürelerinin uzunluğundan ve uzun tutukluluk sürelerinden doğmaktadır” ifadelerini kullandı. Hüseyin Karataş
RSS