Gaziantep’te son iki haftada 3 doktor darp edildi. Geçen hafta Doktor Ersin Arslan Devlet Hastanesi acilinde görevli bir doktorun darp edilmesinin ardından önceki günlerde ise 25 Aralık Devlet Hastanesi’nde bir doktor ise bıçaklandı. Dün ise, Nükhet Ersoy Alevli Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Mustafa Talat Bayram görevi icabı, ilaç yazdırmak isteyen bir hastadan kimlik sorması nedeniyle darp edildi.
“Sabrımız taşıyor, bıçak yürekte” sözleriyle sağlıkta şiddeti yazılı açıklama yaparak kınayan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Ramazan Sürücü, “Kentimizde maalesef son bir haftada üçüncü şiddet vakası yaşandı. Meslektaşımız dövülürken, sövülürken, öldürülürken görmezden geldiğimiz sürece, şiddetin dozu her geçen gün artmaktadır. Ve bugün şiddet şahsımıza uğramadıysa, unutmayın sadece sıramız gelmediği içindir. Hani derler ya bıçak kemikte. Biz hekimler için bıçak kemiği çoktan geçti. Bizim için artık bıçak yürekte. Sözel, fiziksel ve psikolojik şiddete karşı her zamankinden daha fazla birlikteliğe ve mücadeleye ihtiyacımız var. Yarın, hepimiz için çok geç olabilir” diye konuştu.
Görünmeyen faillerin kim
olduğunu hepimiz biliyoruz
“Kamuoyuna ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ diye sunulan yasa doğrultusunda, polis ifadesi sonrası serbest bırakılma yerine, savcılık ifadesi sonrası serbest bırakıldılar” diyen Sürücü, “Bütün bu şiddet olaylarının görünmeyen failleri ise bir kınama mesajı bile yayınlamıyor artık. Görünmeyen faillerin kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Sağlıkta şiddeti önlemek için gereken etkin yasal düzenlemeyi üç beş oy kaygısıyla yapmayan siyasiler, çalışanını korumak için kılını kıpırdatmayan bakanlığımız, hekimin saygınlığını zedeleyen söylem ve eylemlerden vazgeçmeyenler, yasal olmayan taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini düşünen hastalıklı zihniyetlerdir” dedi.
Can güvenliğimizin
sağlanmasını istiyoruz
Doktorların can güvenliğinin sağlanması gerektiğinin altını çizerken, “Meclisimiz, bakanlığımız ve yetkililer önlem almak için, yasa çıkarmak için daha ne kadar ölmemizi bekliyorlar. Bizler, öldükten sonra adımızın hastanelere verilmesini, arkamızdan sahte söylem ve eylemler yapılmasını, timsah göz yaşlarını değil, can güvenliğimizin sağlanmasını istiyoruz. Sağlık Bakanı’nın gündemi, özel hastanesi ve üniversitesi değil, biz sağlık çalışanlarının can güvenliği olmalıdır. Biz artık yetkililerden umudumuzu kesiyoruz. Umudumuz duyarlı halkımız ve biz hekimlerin üretimden kaynaklanan gücüdür. Sevgili meslektaşlarımız, bugün sesimiz her zamankinden daha gür ve daha birlikte çıkmak zorundadır” diye açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
“Sabrımız taşıyor, bıçak yürekte” sözleriyle sağlıkta şiddeti yazılı açıklama yaparak kınayan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Ramazan Sürücü, “Kentimizde maalesef son bir haftada üçüncü şiddet vakası yaşandı. Meslektaşımız dövülürken, sövülürken, öldürülürken görmezden geldiğimiz sürece, şiddetin dozu her geçen gün artmaktadır. Ve bugün şiddet şahsımıza uğramadıysa, unutmayın sadece sıramız gelmediği içindir. Hani derler ya bıçak kemikte. Biz hekimler için bıçak kemiği çoktan geçti. Bizim için artık bıçak yürekte. Sözel, fiziksel ve psikolojik şiddete karşı her zamankinden daha fazla birlikteliğe ve mücadeleye ihtiyacımız var. Yarın, hepimiz için çok geç olabilir” diye konuştu.
Görünmeyen faillerin kim
olduğunu hepimiz biliyoruz
“Kamuoyuna ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ diye sunulan yasa doğrultusunda, polis ifadesi sonrası serbest bırakılma yerine, savcılık ifadesi sonrası serbest bırakıldılar” diyen Sürücü, “Bütün bu şiddet olaylarının görünmeyen failleri ise bir kınama mesajı bile yayınlamıyor artık. Görünmeyen faillerin kim olduğunu hepimiz biliyoruz. Sağlıkta şiddeti önlemek için gereken etkin yasal düzenlemeyi üç beş oy kaygısıyla yapmayan siyasiler, çalışanını korumak için kılını kıpırdatmayan bakanlığımız, hekimin saygınlığını zedeleyen söylem ve eylemlerden vazgeçmeyenler, yasal olmayan taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini düşünen hastalıklı zihniyetlerdir” dedi.
Can güvenliğimizin
sağlanmasını istiyoruz
Doktorların can güvenliğinin sağlanması gerektiğinin altını çizerken, “Meclisimiz, bakanlığımız ve yetkililer önlem almak için, yasa çıkarmak için daha ne kadar ölmemizi bekliyorlar. Bizler, öldükten sonra adımızın hastanelere verilmesini, arkamızdan sahte söylem ve eylemler yapılmasını, timsah göz yaşlarını değil, can güvenliğimizin sağlanmasını istiyoruz. Sağlık Bakanı’nın gündemi, özel hastanesi ve üniversitesi değil, biz sağlık çalışanlarının can güvenliği olmalıdır. Biz artık yetkililerden umudumuzu kesiyoruz. Umudumuz duyarlı halkımız ve biz hekimlerin üretimden kaynaklanan gücüdür. Sevgili meslektaşlarımız, bugün sesimiz her zamankinden daha gür ve daha birlikte çıkmak zorundadır” diye açıklama yaptı. Hüseyin Karataş
RSS